AYM'den Belediyelere kayyum atanmasıyla ilgili yeni karar
Anayasa Mahkemesi, görevden alınarak yerlerine kayyum atanan Diyarbakır Sur ve Hani belediye başkanlarının başvurularını karara bağladı.
Anayasa Mahkemesi, görevden uzaklaştırılan ve yerlerine kayyum olarak vali yardımcıları atanan Diyarbakır Sur Belediye Başkan vekili Azize Değer Kutlu ve Diyarbakır Hani Belediye Başkanı Abdurrahman Zorlu’nun bireysel başvurularını karara bağladı.
Yüksek Mahkeme’nin kamuya açıklanan karar metninde belediye başkanlarının iddiaları şu ifadelerle sıralandı:
“KEYFİ BİR ŞEKİLDE GÖREVİNE SON VERİLDİĞİNİ…”
Başvurucu Azize Değer Kutlu hakkında herhangi bir suçlama yapılmadan, savunması alınmadan ve delillendirilmeden keyfî bir şekilde görevine son verilmesi ve Mahkemenin yalnızca davalı idarenin ileri sürdüğü hususları dikkate alması nedeniyle suçta ve cezada kanunilik ilkesinin, mahkemeye erişim hakkının ve eşitlik ilkesinin ihlal edildiğini belirtmiştir.
“SAVUNMA ALINMADAN GÖREVİNDEN UZAKLAŞTIRILDIĞINI…”
Başvurucu Abdurrahman Zorlu KHK ile 5393 sayılı Kanun’a madde eklenmek suretiyle savunması alınmadan görevinden uzaklaştırıldığını, söz konusu durumun yetki aşımı olduğunu, ayrıca açılan davada Mahkemenin yürütülen soruşturmayı yeterli görüp sadece davalı idarenin savunmasına itibar ederek haksız bir şekilde davasını reddettiğini, hakkında yürütülen soruşturma dosyasının Mahkeme tarafından incelenmediği gibi sonucunun da beklenmediğini belirterek mahkemeye erişim hakkının ve eşitlik ilkesinin ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
“SİYASİ SAİKLE İŞLEM TESİS EDİLDİĞİNİ…”
Başvurucular özel hayata saygı hakkı başlığı altında, avukat yardımından yararlanmadan, suçlamaları öğrenip bu konuda karar alıcıları etkileyecek şekilde karşı görüşlerini hazırlayıp sunma imkânı bulamadan, haklarındaki iddialara dair tüm deliller taraflarına bildirilmeden siyasi saikle işlem tesis edildiğini ileri sürmüştür.
“SEÇİM HAKLARININ İHLAL EDİLDİĞİNİ…”
Başvurucular, yerel seçimler sonucunda seçildikleri görevlerinden herhangi bir seçim olmaksızın 674 sayılı KHK ile alınmaları ve yerlerine kayyum atanması nedeniyle serbest seçim haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
“SÖZLEŞME YASAMA ORGANI SEÇİMLERİYLE İLGİLİ”
Yüksek Mahkeme, serbest seçim hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın incelenmesi sonunda şu değerlendirmeyi yaptı:
Anayasa ve Kanun hükümlerine göre Anayasa Mahkemesine yapılan bir bireysel başvurunun esasının incelenebilmesi için kamu gücü tarafından müdahale edildiği iddia edilen hakkın Anayasa'da güvence altına alınmış olmasının yanı sıra Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Türkiye'nin taraf olduğu ek protokollerin de kapsamına girmesi gerekir.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamında korunan hak, yasama organının seçimi ile ilgili olup Anayasa'nın 127. maddesi uyarınca mahallî idare niteliğinde olan belediye organlarının seçimiyle ilgili ihlal iddiaları bağımsız bir hak olarak Sözleşme kapsamında değerlendirilmediğinden bu hakka yönelik ihlal iddialarının bireysel başvuru konusu yapılabilmesi mümkün değildir
Öte yandan Yüksek Seçim Kurulu kararları, Anayasa’nın 79. maddesinin ikinci fıkrası gereği yargı denetimi dışında bırakıldığından Anayasa'nın yargı denetimi dışında bıraktığı işlemlerin bireysel başvuru konusu olamayacağına dair 6216 sayılı Kanun'un 45. maddesinin (3) numaralı fıkrası uyarınca da başvurucunun iddialarının bireysel başvuruya konu edilmesi mümkün değildir
HÜKÜM: HAK İHLALİ YOK
Açıklanan gerekçelerle;
A. 1. Hakkaniyete uygun yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
2. Masumiyet karinesinin ihlal edildiğine ilişkin iddianın başvurucu Azize Değer Kutlu yönünden konu bakımından yetkisizlik nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
3. Masumiyet karinesinin ihlal edildiğine ilişkin iddianın başvurucu Abdurrahman Zorlu yönünden açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
4. Özel hayat ve aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
5. Serbest seçim hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın konu bakımından yetkisizlik nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucular üzerinde BIRAKILMASINA 24/11/2021 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.