AYM'den 'Siyanüre Hayır' yürüyüşüyle ilgili emsal karar
AYM, 2015 yılında Fatsa’da ‘Siyanüre Hayır’ yürüyüşüne katılıp, ‘Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefetten’ 5 ay ceza alan 6 kişinin başvurusunu kabul etti.
Uğur Şahin/BİRGÜN - Yüksek Mahkeme, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının ihlal edildiğine karar vererek, “Barışçıl bir gösteri veya basın açıklaması ilke olarak cezai yaptırım tehdidine maruz bırakılmamalıdır” vurgusu yaptı.
Ordu’nun Fatsa ilçesinde 25 Ocak 2015 tarihinde, “Siyanüre Hayır” konulu yürüyüş düzenlendi. Yaklaşık 500 kişi yürüyüşe katılırken, yürüyüş belirlenen güzergahta sonlanmadığı gerekçesiyle Ali Demirci, Güven Atabay, İsmet Atar, Metin Kahraman, Şenel Yorulmaz ve Yunis Ertopcu hakkında ‘Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefetten’ dava açıldı. Yargılama sonucunda Asliye Ceza Mahkemesi 6 yurttaşa 5 ay hapis cezası verdi ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına hükmetti.
Karara itirazları Ağır Ceza Mahkemesince reddedilen 6 kişi, toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme haklarının ihlal edildiğinin altını çizerek, Anayasa Mahkmesi’ne (AYM) ‘bireysel başvuru’da bulundu.
Yüksek Mahkeme; Demirci, Atabay, Atar, Kahraman, Yorulmaz ve Ertopcu’yu haklı bularak, toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlal edildiğine karar verdi.
"HAKLI KILMAZ"
AYM’nin kararında şu ifadelere yer verildi:
“Göstericilerin şiddete başvurmadıkları ve toplumsal kargaşaya yol açmadıkları durumlarda kamu makamlarının toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına belirli bir ölçüye kadar müsamaha göstermesi gerekir. Barışçıl bir gösteri veya basın açıklaması ilke olarak cezai yaptırım tehdidine maruz bırakılmamalıdır. Mahkemece barışçıl niteliğini kaybetmemiş ve şiddet içermeyen toplantı ve gösteri yürüyüşünü düzenleyenler hakkında 5 ay hapis cezası ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi müdahaleyi haklı kılmaz.”
“Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının başvurucuların ileride toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenlemelerine ya da bu etkinliklere katılmalarına caydırıcı etkisi olacak” denilen kararda, şöyle denildi: “Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilerek başvurucuların beş yıl denetimli serbestlik altına alınmasının Anayasa'da yer alan kamu düzeni meşru amacının sağlanması için gerekli olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 34. maddesinde güvence altına alınan toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir.”