AYM'nin 'pilot kararı' sansürü engellemeye yetecek mi? 'AYM kendi kendisini engelledi'
AYM'nin verdiği erişim engellemeyle ilgili pilot kararını değerlendiren Prof. Dr. Akdeniz, AYM'nin daha önceki kararının mahkemeler tarafından uygulanmadığını belirterek söz konusu pilot karar için de çok umutlu değil.
İnternet medyasında mahkeme eliyle sansürün adı olan ‘erişim engelleme’ uygulaması hız kesmeden devam ediyor.
Mahkemeler, kendilerine gelen taleplerin büyük çoğunu, hükümete yakın isimlerin taleplerinin ise hemen hepsini kabul ederek, haberlerin yayından kaldırılmasına hükmediyor. Yapılan itirazlar ise gerekçesiz bir reddediliyor.
Bir sansür mekanizmasına dönüşen erişim engellemeyle yapılan düzenlemeler, mevcut durumu daha da kötüleştirdi.
Anayasa Mahkemesi’nin ‘pilot kararı’nın sorunları çözüp çözmeyeceği ise meçhul.
KARARLAR UYGULANMIYOR
Hukuku Prof. Dr. Yaman Akdeniz, Diken’e yayımlanan “Anayasa Mahkemesi’nin sözde pilot kararı” başlıklı yazısında Yüksek Mahkemenin pilot kararının yansımalarını ele aldı.
AYM’nin önünde konuyla ilgili en az 500 başvuru bulunduğunu belirten Akdeniz, şu ifadeleri kullandı:
“AYM, 5651 sayılı Kanun’un 9’uncu maddesi ve kişilik haklarının ihlaliyle ilgili ilk kararını 11 Kasım 2015’te Medya Gündem Dijital Yayıncılık Ticaret A.Ş.’nin başvurusu üzerine verdi. Bu kararında, tek bir haberin dahi gerekçesiz bir kararla erişime engellenmesini sansür olarak nitelendirdi. Arka arkaya verdiği bir dizi karardan sonra içtihat niteliğindeki ‘Ali Kıdık başvurusu’yla ilgili kararını da 26 Ekim 2017’de yayınladı. Kararı okuyanlar bilir, AYM özellikle sulh ceza hakimliklerinin gerekçesiz nitelikteki kararlarını eleştirmiş ve hakimliklere uygulamaları gereken ‘ilk bakışta ihlal‘ ilkelerini belirlemiş, 9’uncu madde uygulamasının istisnai olması gerektiğini de ayrıca belirtmiştir.”
Erişim engeli kararı veren Sulh Ceza Hakimliklerinin, AYM’nin içtihat niteliğindeki kararını dahi uygulamadığını belirten Akdeniz, “Uzun lafın kısası, sulh ceza hakimlikleri, AYM’nin bağlayıcı nitelikteki kararını, 26 Ekim 2017 tarihinden bu yana zaten uygulamamakta” dedi.
“NE ŞİŞ YANSIN, NE KEBAP‘ YAKLAŞIMIYLA ÇÖZMÜŞTÜR”
AYM’nin pilot kararına da değinen Prof. Dr. Akdeniz, şöyle devam etti:
“AYM’nin, internet ve erişim engelleme uygulamaları hakkında bir pilot kararı vermesi ve sorunların aslında 5651 sayılı Kanun’un 9’uncu maddesinden kaynaklandığını tespit etmesi, hem önemli hem de demokratik toplumlarda “İşte budur” denilecek seviyede bir karar. Dolayısıyla ‘ilk bakışta‘ hafife alınacak bir karar değil. Buna karşılık konuyu yıllardır yakından takip eden bir hukukçu açısından AYM yapısal olduğunu bildiği temel bir sorunu -aşağıda değerlendirileceği üzere- pozitif algı yaratmak amacıyla birçok sorunu halının altına süpürüp bilinçli olarak saklayarak siyaseten ‘Ne şiş yansın, ne kebap‘ yaklaşımıyla çözmüştür.
ERDOĞAN’LA İLGİLİ HABERLER KARARDA YOK
Pilot kararla ilgili en önemli sorunlardan biri, hangi başvuruların ne şekilde seçildiğiyle ilgili.
Kararın ‘Olaylar’ kısmına bakıldığında, 2015’ten beri AYM’ye 5651 sayılı Kanun’un 9’uncu maddesi kapsamında yapılmış yüzlerce başvuru arasından, mevcut hükümeti ve üst düzey siyasetçileri rahatsız etmeyecek başvuruların seçildiği görülüyor. Örneğin birleştirilen başvurular arasında nedense Erdoğan’ın talebiyle erişime engellenmiş hiçbir haber veya karar yok. EngelliWeb raporu, Erdoğan’ın sadece 2020’de 35 talebinin kabul edildiğini belirtiyor. Erdoğan’ın talebi üzerine her yıl yaklaşık 30 civarında karar alındığı biliniyor. Ayrıca birleştirilen pilot karara konu başvurular arasında Erdoğan ailesi tarafından (Emine Erdoğan, Sümeyye Erdoğan, Bilal Erdoğan ve Burak Erdoğan) aldırılan herhangi bir kararla ilgili AYM başvurusu da yok. Damat Berat Albayrak’ın aldırdığı kararlarla ilgili de AYM başvurusu yok. Hatta eski başbakanlar Binali Yıldırım ve Ahmet Davutoğlu tarafından aldırılan kararlar bile yok. Davutoğlu demişken, Atilla Taş’ın dört tweetini engelletmişti 2015’te, aradan yedi sene geçti, AYM daha karar verecek. Geciken adalet değil, hiç gelmeyen adalet. Pilot karar var ama içimiz rahat. Bu arada Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu tarafından aldırılan kararlarla ilgili başvurular da pilot kararda yok. Fakat sıklıkla sulh ceza hakimliklerine başvuruyorlar.
AYM’nin kamuoyunu yakından ilgilendiren haberlere kararında yer vermediğini belirten Yaman Akdeniz, şöyle devam etti:
“Tombala usulü bir çekim yapılsaydı bile bu önemli başvurulardan birkaçına denk gelirdiniz. Ancak nedense AYM ‘denk gelememiş‘. Tabii ki AYM bunun farkında; eğer bu yazıyı bu aşamaya kadar okuduysanız artık siz de farkındasınız.”
PİLOT KARARA RAĞMEN ERDOĞAN HER AN ENGELLETEBİLİR
Dahası, apaçık yapısal soruna rağmen AYM 9’uncu madde hükmünü iptal etmedi. Hüküm 5651 sayılı Kanun’da aynen durmakta ve sulh ceza hakimlikleri tarafından aynen uygulanmaya devam etmektedir.
Okuduğunuz bu yazı da bu hükme istinaden her an engellenebilir. Örneğin, sadece ismi geçtiği için Erdoğan tarafından bu makalenin erişime engellenmesi veya Bilal Erdoğan tarafından yayından çıkartılması talep edilebilir. TNB örneğinde olduğu gibi bir sulh ceza hakimi de çıkıp ‘yayın içeriğinde sarf edilen ifadelerin doğrudan talepte bulunana yönelik olması nedeniyle‘ deyip bu makaleyi engelletme kararı verebilir. İtiraz ettiğimizde de komşu hakim, “Karar usul ve yasaya uygundur” diyecektir.”
AYM KENDİ KENDİSİNİ ENGELLEDİ
“Peki AYM’nin pilot kararı, sulh ceza hakimliklerinin bu olası kararlarına karşı önlem oluşturabilir mi?” diye soran Akdeniz, sorusuna şöyle yanıt verdi:
“Hayır, çünkü AYM kendi kendisini engelledi ve pilot kararını yasama organına, yani Meclis’e gönderdiği için aynı konuda yapılan ve karardan sonra yapılacak başvuruların incelenmesini bir yıl boyunca erteledi.
Dolayısıyla, AYM mevcut durumda önünde bekleyen yüzlerce başvuruya bir yıl boyunca bakmayacak. Bir başka deyişle 2015’ten beri ve yaklaşık yedi yıldır bekleyen bazı başvurular bir yıl daha bekleyecek. Dahası AYM, Resmi Gazete’de pilot kararının yayınlandığı tarih 7 Ocak 2022’den sonra sulh ceza hakimlikleri tarafından alınan erişim engelleme ve içerik çıkartma kararlarıyla ilgili yapılacak başvurulara da bir yıl boyunca bakmayacak.
AYM, kişilik hakları ihlaliyle ilgili erişim engelleme ve içerik çıkartma başvurularına en erken 7 Ocak 2023 tarihinde bakmaya başlayacak. Neden? Çünkü yapısal soruna TBMM’nin çözüm bulmasını ve değişiklik yapmasını bekliyor. Umudumuz var mı? Yok. Daha kötüsü gelebilir mi? Kuvvetle muhtemel. Velev ki Meclis iyi bir şey yaptı, geçmiş başvurulara bir etkisi olur mu? Olmaz, çünkü kanun değişikliği geriye doğru yürümez. O zaman AYM neyi bekliyor? Godot’yu bekliyor!
Üfürükten tayyare, selam söyle o yâre.”