Badeci Şeyh dosyası 4: Badeci U.K. ve eşi G.K.’nin ifadeleri: ‘Ben müritlerimle ilişkiye girmem, onlar benimle girerler…’
2011 yılının Haziran ayında gelen bir ihbar sonucu yakalanan ve 2013 yılında 188 yıl hapis cezasına çarptırılan U.K., verdiği ifadede müritleriyle normal ve ters yoldan ilişkiye girdiğini, badeleme adı altında müritlerine oral seks yaptırdığını doğruladı.
GERÇEK GÜNDEM/ELİF ÜNSAL
Olayın geçmişi: Bursa’da U.K. isimli şahıs “Kırklar Dergahı” adı altında bir tarikat kurarak kendini tarikatın piri olarak tanıttı. Tarikata katılmak isteyenleri çeşitli yollarla istismar eden şahıs, “sır odası” adını verdiği özel odada müritleri ile cinsel olarak yakınlaştı. İlk olarak “badeleme” adını verdiği oral seks ile müritlerini istismar eden şahıs, daha sonra “tabi olma” adını verdiği cinsel ilişki ile de hem kadın hem erkek müritleri ile beraber oldu. Müritleri “badelenme” olayının ayetlerde geçtiğini savunurken, bazı müritler de “Hocamla birlikte olduktan sonra kendimi Allah’a daha yakın hissettim” açıklamalarıyla şaşkına çevirdi.
Badeci Şeyh, 2011 yılında yapılan bir ihbar sonrası evinde gözaltına alındı. Gözaltına alındıktan 12 saat sonra serbest bırakılan U.K için bir hafta sonra tekrar gözaltı kararı verildi. Gözaltına alınan U.K. bu defa tutuklandı. Şahsa Bursa 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘Nitelikli cinsel saldırı, tarikat kurmak ve baş mevkiinde olmak, çocukların kullanıldığı müstehcen yayınları depolamak’ suçlamalarıyla dava açıldı.
Davada ifadelerine başvurulan ve mağdur olan 19 kişiden sadece 4’ü U.K.’den şikayetçi oldu. Şikayetçiler dava sürecinde şikayetlerinden vazgeçti. Mahkeme U.K.’yi ‘Tekke ve Zaviyeler Kanunu’na muhalefet’ ve ‘hayvan ve çocuk pornosu görüntülerini depolamak’ suçundan altı yıl hapis cezasına çarptırırken cinsel istismar suçundan beraat ettirdi. Yargıtay kararı bozdu ve 1 sene sonra “Cinsel saldırı suçundan her mağdur için ayrı ayrı ceza verilmeli” diyerek U.K.’yi toplam 188 yıl hapis cezasına mahkûm etti. U.K., halen cezaevinde bulunurken bir insanın cezaevinde en fazla kalacağı süre olan 32 yılın dolmasını beliyor.
U.K.’NİN İFADELERİ
Dava mağdurlarının ifadeleri ve anlattıkları herkese dehşete düşürürken U.K.’nin ifadesi de okuyanları bir o kadar şoke etti. U.K.’nin ifade tutanağında medeni hali “evli ve iki çocuklu” olarak görünürken eğitim durumunu ise “ilkokul” olarak beyan etti. Avukat talebi olmayan U.K., dergâhı ve suçlandığı konuları şaşırtan bir açıklıkla şu sözlerle anlattı:
“Askerden geldikten sonra Bursa’da Hasan Burkay Efendi’nin yanında kalarak yetiştirildim. Hasan Burkay efendiden dervişliği ve mürşitliği öğrendim. Şeyhliğini yaptığım dergâhın ismi Kırklari Sohbet Evi’dir.”
TARİKATA KATILANLARIN GEÇTİĞİ AŞAMALAR
U.K., tarikata katılanların geçtiği aşamaları “Sohbet evine ilk kez gelen biri ‘talip’ olur, Talip eğitimini bitirince talebe, talebe eğitimini bitirince müstaid, daha sonra Salih, Mürit, Murat ve son olarak da Şeyh olur.” sözleriyle aktardı. Şeyhliğin de kendi arasında ayrıldığını söyleyen U.K., Şeyhlik eğitiminden sonra Mürşit olunduğunu, Mürşit eğitiminden sonra Kutupluk eğitimi alındığını ve Kutupluk eğitimi sonrası Pir olunduğunu anlattı. “Ben dergâhımda Pir olarak tanınırım” diyen U.K. “Pir olarak eğitim ve öğretim hizmeti veririm. Piri olduğum Kırklari Dergâhı, daireden bozma bir sohbet evi olarak faaliyet gösterir. Dergâhta kadın ve erkek kısımları ayrıdır. Dini sohbetler esnasında kadınlar ve erkekler birbirini göremez. Yalnızca benim odama dergâha tabi olan bayanlar girer, misafir olan bayanlar odama giremezler. Misafir olan bayanlar açık alanda soru sorabilirler ve bu şekilde görüşürüz.” açıklamasını yaptı.
HASAN BURKAY EFENDİ BENİ BADELEDİ
U.K., “Bana pirliği 2005 senesinde vefat eden Hasan Burkay Efendi vermiştir. Hasan Burkay Efendi de beni badeledi. Badelenmek benim tarikatıma göre Pir’in cinsel organını yalamak, öpmek ve gelen sıvıyı içmektir. Pir’in cinsel organından gelen sıvı sperm değil farklı bir sıvıdır. Bu sıvı sadece Pirlik verilen kişilerin cinsel organından gelir. Pir olan kişiye başka biri badeleme yapamaz, yalnızca Pir olmadan önce kendisinin Piri tarafından badelenebilir.” açıklaması ile daha önce kendinin de badelendiğini aktardı.
SIR ODASININ “SIRRI”
“Sır odası”nı anlatan U.K. “Sır odası benim dergâhımda kullandığım ve dergâhıma gelen kişilerin gizli kalması gereken konularının konuşulduğu bir odadır. İçeride bir yer yatağı ve minder bulunmaktadır. Ben bu odada bazen yalnız kalırım.” dedi. U.K. “Sır odasına erkek ya da kadın fark etmeden tek kişi girebilir. Sır odasına girmeden önce şahıslara zikir yaptırılır ve zikri yapan şahıs bu esnada cezbelenir. Zikir esnasında cezbelenenler benim bulunduğum sır odasına tek tek girer, ben de gelen kadın ya da erkeklere cinsel organımı öptürmek ve yalatmak suretiyle onları badelerim. Bunun dışında da şahısların isteği üzerine erkeklerle ters, kadınlarla ise hem ters hem normal yoldan ilişkiye girerim.” ifadelerini kullandı.
M.K.’NİN DERGÂHA GETİRDİĞİ MAĞDURLAR
Müritlerini ve yaptıklarını hiç çekinmeden anlatan U.K., “M.K., benim dergâhıma gelip giden biridir. Kendisine birden fazla kere badeleme yaptım, çok kereler de ters ilişkiye girdim. M.K. çevresinde bulunan kişileri dergâhıma getirir ve bu şekilde dergâha gelip mürit olan çok fazla insan vardır.” diyerek sözlerini sürdürdü.
Dergâha gelenlerle yaşadıklarını aktaran U.K. şunları söyledi:
M.K.’nin eşi olan A.K. dergâha bağlı değildir, onu badelemedim.
A.Ş. müridimdir, çok kereler badeledim ve ters ilişkiye girdim.
A.Ş.’nin getirdiği B.Ş.’yi birçok kez badeledim ve birçok kez ilişkiye girdim.
A.C. müridimdir, kendisini çok kereler badeledim ve ters ilişkiye girdim.
Y.Y. müridimdir, kendisini çok kereler badeledim ve ters ilişkiye girdim.
Ü.S.’yi sadece badeledim, ters ilişkiye girmedim. Yanında getirdiği kardeşi M.S. ve A.S. ile de görüşrüm. A.S.’yi birden çok kez badeledim ve normal yoldan ilişkiye girdim. Bugün (9 haziran 2011) yine beni aradı ve gelmek istediğini söyledi. Dergâha gelse yine badeleyecek ve ilişkiye girecektim.
İ.D. müridimdir, kendisini hem badeledim hem de ters ilişkiye girdim.
O.S., kardeşleri M.S. ve M.S. müritlerimdir. O.S.’yi birçok kereler badeledim, ters ilişkiye girmedim.
Ç.Ç. müridimdir, kendisini çok kereler badeledim ve ters ilişkiye girdim.
M.Y. müridimdir, kendisini çok kereler badeledim ve ters ilişkiye girdim.
M.K. talebemdir, kendisi ile cinsel ilişkim olmadı. Şu an öğretilme safhasındadır.
Ş.C. eskiden müridimdi, kendisini badeler ve cinsel ilişkiye girerdim.
S.K., M.K.’nin kız kardeşidir, kendisini sadece badeledim.
YILLAR SÜREN İSTİSMAR
U.K. “Pirliği” aldıktan sonra dergâhı açtığını söyleyerek “2006-2007 yıllarından beri müritlerimi badeliyor ve onlarla cinsel ilişkiye giriyorum. Hiçbir müridimi kadın ya da erkek fark etmeksizin zorla badelemedim ve cinsel ilişkiye girmedim. Dergâhımda daha önce tabi olup ayrılan kişiler beni şikayet etmiş olabilir. Ben müritlerimle ilişkiye girmem, onlar zikir esnasında cezbelendiği için benimle kendileri müdahil olarak ilişkiye girerler. Erkek müritler cezbelendikten sonra bana yaklaşır ve benim cinsel organımı anüslerine sokarlar. Kadınlar da benimle normal yoldan ve ters yoldan ilişkiye girerler. Piri olarak cezbelenen mürit ile ilişkiye girmezsem, mürit zikir durumundan dolayı yanmaya başlar. İşinden gücünden kesilir ve deli durumuna düşer.” diyerek ifadesini sonlandırdı.
ANNEM-BABAM EVİNİ AÇTI, KIT KANAAT GEÇİNİYORUZ
U.K.’nın evli olduğu G.K., verdiği ifadede eşiyle ilgili iddiaları reddederek “Biz mutlu bir aileyiz” dedi. G.K., 1991 yılından beri U.K. ile evli olduğunu ve iki erkek çocukları olduğunu söyledi. İfadesinin devamında “Eşimin dergâh faaliyetleri olduğunu bilirim ancak ben bu faaliyetlerle ilgili değilim. Sadece dini günlerde misafir olarak gidip ibadetimi yapar ve sonra da ayrılırım. Eşim U.K. herhangi bir işte çalışmaz, biz dergâha gelen bağışlarla kıt kanaat geçiniriz. Evimiz kira idi, halen hayatta olan anne-babam bize kendi evlerini açtılar. Biz babamın evinde oturmaktayız. Eşimin üstüne yapılmış olan araziyi dergâha gelen birinin dergâh binası yapılması için bağışladığını biliyorum. Bizim böyle bir arazi alacak paramız yok.” dedi.
BİZ MUTLU BİR AİLEYİZ, İFTİRA ATIYORLAR
Kocası U.K.’nin ifadelerine rağmen onu savunan G.K. “Dergâh hakkında bildiğim tek şey; insanlar oraya gelir ve ibadetlerini yaparlar. Daha sonra sohbetlerde bulunur ve giderler. Ben eşimin oraya gelen insanlara badeleme denilen eylemi yaptığına ya da gelen bay ve bayanlarla ilişkiye girdiğine inanmıyorum. Bunların kesinlikle iftira olduğunu düşünüyorum. Dergâha gelenlerden M. ile zaman zaman ailecek görüşürüz. Gelenlerden başkalarını da tanırım ama onlarla ailecek görüşmüşlüğümüz yoktur. Bizim eşimle mutlu bir evliliğimiz var. Aramızda cinsel yönden herhangi bir sıkıntı da yok. Benim eşimden bir şikâyetim yoktur.” diyerek ifadesini sonlandırdı.