Bahçeli'nin Saray İttifakı planı: 'Erdoğan, Bahçeli'nin tuzağına düşmekten kurtulamayacak!'
T24'yazarı Mehmet Y. Yılmaz bugünkü köşesinde "Muhalefet çok büyük bir hata yapmaz ise Erdoğan, Devlet Bahçeli'nin kendisi için kazdığı yüzde 50 + 1 tuzağına düşmekten kurtulamayacak" ifadelerini kullandı.
T24'yazarı Mehmet Y. Yılmaz bugünkü köşesinde "Muhalefet çok büyük bir hata yapmaz ise Erdoğan, Devlet Bahçeli'nin kendisi için kazdığı yüzde 50 + 1 tuzağına düşmekten kurtulamayacak" ifadelerini kullandı.
"Muhalefet çok büyük bir hata yapmaz ise Erdoğan, Devlet Bahçeli'nin kendisi için kazdığı yüzde 50 + 1 tuzağına düşmekten kurtulamayacak" ifadelerini kullan Yılmaz'ın "Kimse bugünkü sıfatına güvenmesin" başlıklı yazısından ilgili kısım şöyle:
Recep Tayyip Erdoğan'ın başı öteden beri demokratik haklar ve hukuk ile hoş değildi.
Ancak son zamanlarda bu kavramlarla arası giderek açılıyor ve bu da sanırım artık "gidici" olduğunu hissetmeye başlamasıyla gelişti.
Hangi araştırmaya bakarsanız bakın artık seçim onun için çantada keklik değil.
Muhalefet çok büyük bir hata yapmaz ise Erdoğan, Devlet Bahçeli'nin kendisi için kazdığı yüzde 50 + 1 tuzağına düşmekten kurtulamayacak.
Politik iç güdüleri son derece gelişmiş olan Erdoğan da bunu kuşkusuz görüyor ve tarihte kendisinden önceki bütün otokratların düştüğü hataya düşüyor: Baskıyı arttırarak iktidarını kurtarabileceğini zannetmek!
Bizler için "çok şükür" onun için "ne yazık" ki bunun örneği yok.
Baskıyı arttırarak iktidarda kalabileceğini zanneden, siyasi yelpazenin en sağından en soluna kadar bütün otokratlar bunu öğrendiler ama hem kendileri için, hem de ülkeleri için çok geç olmuştu.
Bugün Anayasal hakların yok sayılmasına göz yumar, kendine bağlı yargıyı buna teşvik ederken Erdoğan'ın unuttuğu şu ki iki yıl sonra o haklara ve o Anayasa'ya çok ihtiyacı olacak.
Milletvekilliği düşürülerek hapse atılan HDP'li Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun başına gelenlerden ciddi olarak ders çıkarmalı.
Gergerlioğlu, yeniden milletvekili seçilerek Anayasa'ya göre dokunulmazlık kazanmıştı.
Yerel mahkeme ve Yargıtay bunu dikkate bile almadı.
Üstelik bu kararları verirlerken, Anayasa Mahkemesi'nin Enis Berberoğlu kararının daha mürekkebi bile kurumamıştı.
TBMM Başkanı, o örneğe rağmen Gergerlioğlu'nun milletvekilliğinin düşürülmesine zemin yarattı ve TBMM'yi basan polis, bir milletvekilini hapse götürdü.
Anayasa Mahkemesi, beklendiği gibi bu işlemin Anayasa'ya aykırı olduğunu bir kez daha teyit etti.
Ve Anayasa'ya göre herkesi bağlaması gereken bu karar, halen uygulanabilmiş değil.
Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanmadığı bir ülkede, sıfatı ne olursa olsun her vatandaş korku duymalıdır.
MHP Genel Başkanı, Anayasa Mahkemesi üyelerini "kimse bugünkü sıfatına güvenmesin" diye tehdit ediyor ama bu tehditten en büyük payı çıkarması gerekenler, bugün iktidar sorumluluğu taşıyanlardır.
Anayasa'nın böyle yok sayılması bir alışkanlık haline geliyor.
İki yıl sonra seçimi kaybettiklerinde Anayasa'da kendilerini koruyacağını varsaydıkları dokunulmazlık hükümlerini de yok sayan bir mahkeme çıkar mı?
Anayasa'nın ihlalini engellemek isteyen Anayasa Mahkemesi kararını sallamayan bir mahkeme bugün çıkabiliyorsa, o gün neden çıkmasın?
Yoksa planladığı başka bir şeyler mi var ki kendisini bu kadar güvende hissedebiliyor?