Bakanlık TÜGVA'ya özel kadro açtı, CHP harekete geçti

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan'ın Mütevvelli Heyeti'nde yer aldığı Türkiye Gençlik Vakfı, 'torpil' tartışmaları ile gündeme gelmeye devam ediyor.

Son olarak Gençlik ve Spor Bakanlığı, Resmi Gazete’de yayımlanan ilanla 300 kişilik kadro alımı yapacağını duyurmuş, şlanlarda “Gençlik Liderliği Sertifikası’na sahip olunmalı” koşulu dikkat çekerken, sertifikanın “çoğunlukla TÜGVA üyelerince alındığı” belirtilmişti.

CHP HAREKETE GEÇTİ

CHP Ordu Milletvekili Dr. Mustafa Adıgüzel de bakanlığın açtığı kadronun başta TÜGVA olmak üzere AKP'ye yakın vakıf/dernek ve cemat bağlantılı kuruluşlara adrese teslim olduğunu ve bu konuda iptali için Kamu Denetçiliği Kurumu’na başvuru yaptığını söyledi.

Adıgüzel konuyla ilgili şu açıklamaları yaptı:

“Gençlik Spor Bakanlığı 27.12.2021 tarihli kadro ilanında 5. grup içinde 300 gençlik çalışanı kadrosu için gençlik lideri sertifikası şartı öngörmüştür. Bu sertifikanın nasıl alındığı, kimlere kurs verildiği ve açık bir ilanının olmadığı malumdur. Yani ayarlı belirli kişilere bazı vakıf ve parti gençlik kollarından gelen listelere açılan kısa dönem kurs ile verilmiştir. Sertifika üzerinden de bu kişiler bakanlığa istihdam edilmektedir. Kişiye ve kuruma özel uygulama anayasaya ve diğer mevzuatlara aykırıdır. Bu bir parti devleti uygulamasıdır. Bu konu Kamu Denetçiliği Kurumuna da tarafımdan şikâyet edilmiştir. Alım süreci bugün itibariyle başvurular başlamaktadır. Telafisi mümkün olmayan sonuçlara yol açmamak için anayasanın eşitlik ilkesinin bozulmaması gerekir. Bu ülkenin tüm gençlerinin ülkenin eşit vatandaşları olduğu bilinciyle gençlerin bu ülkeden umudunu kesmemesi için ivedilikle Gençlik ve Spor Bakanlığının bu alımında 5. gruptaki gençlik sertifikası zorunluluğu kaldırılmalıdır. Buraya tüm gençler başvurabilmelidir ve alımlarda adalet ve liyakat ölçüsünde kamuya açık bir şekilde yapılmalıdır. Eğer bu yapılmaz, bu konuda ısrarcı olunursa bu uygulamada Gençlik ve Spor Bakanı'nın partizan, hukuksuz, keyfi, devlette cemaat örgütlenmesini öne alan uygulamalardan biri olarak tarihe geçecektir.”