Başbakan Yıldırım’a Deniz Yücel soruları

Abone ol

CHP Ankara Milletvekili Dr. Murat Emir, gazeteci Deniz Yücel’in, Türkiye ile Almanya arasındaki siyasi gerilim nedeniyle tutuklandığı, 1 yıl sonra da yine siyasi pazarlıklarla bırakıldığı yönündeki iddiaları Başbakan Binali Yıldırım'a sordu.

Emir, “Deniz Yücel’e ilişkin geçen 1 yılda yaşanan süreç, Türk yargısı açısından, bağımsızlığını tartışır konuma getirmiş midir? Yargı kararlarının, hukuki değil siyasi mülahazalar çerçevesinde alındığı yorumlarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Şu anda Türkiye cezaevlerinde tutuklu ya da hükümlü konumda Alman vatandaşı var mıdır? Varsa bu kişilerle ilgili de Almanya ile pazarlık yapılmakta mıdır?” sorularını yöneltti.

CHP’li Emir’in, Başbakan Yıldırım’ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na verdiği soru önergesinin gerekçesi ve önergede yer verdiği soruları şöyle:

“Yasama, yürütme ve yargı sacayakları üzerine oturtulmuş Cumhuriyet rejimimiz, birbirinden bağımsız şekilde işlemesi gereken bu yapılara, özellikle siyasi iktidar tarafından yapılan müdahalelerle her geçen gün sarsılmaktadır. Yasama, yürütme ve yargıyı tek elde toplama, ‘tek adama’ bağlama girişimi, tartışmasız doğrudan rejime yönelik bir saldırıdır. Bunun son örneğine, Alman Die Welt gazetesi Türkiye Temsilcisi Deniz Yücel’e ilişkin süreçte şahit olduk. Deniz Yücel isimli gazeteci, ifade vermek üzere çağrıldığı emniyete, kendi isteğiyle 14 Şubat 2017 tarihinde gitmiş, 13 gün gözaltında tutulduktan sonra 27 Şubat 2017 tarihinde ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve terör propagandası yapmak” suçlamasıyla tutuklanmıştı. Tutuklanmasının hemen ardından Yücel’e ilişkin kamuoyuna basın aracılığıyla yansıyan haberlerde, Yücel’in, aynı zamanda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın damadı olan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak’ın kişisel e-postasındaki yazışmalara ilişkin haberlerinden kaynaklı tutuklandığı ifadede edilmişti.

Aynı zamanda Almanya vatandaşı olan Deniz Yücel’in tutuklanması, Türk-Alman ilişkilerinde ciddi sorunlar yaşanmasına neden olmuştu. Başta Almanya Başbakanı Angela Merkel olmak üzere Almanya üst düzey yetkilileri, katıldıkları birçok programda Deniz Yücel’in serbest bırakılması için Türk yetkililerine çağrıda bulunmuş; Türk yetkililerle yaptıkları görüşmelerde, iki ülke arasındaki ilişkilerde Deniz Yücel’in serbest bırakılmasının kritik önemde olduğunu vurguladıkları yansımıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise, daha iddianamesi hazırlanmamış olan Deniz Yücel’i, kamuoyuna açık konuşmalarında adeta yargı merci gibi mahkûm etmişti. Erdoğan, 3 Mart 2017 tarihli Yeşilay Zümrüdüanka Ödül Töreni'nde yaptığı konuşmada, “Almanya'daki son gelişmeleri görüyorsunuz değil mi? Bunlar Die Welt yok bilmem temsilcisi içeri alınmış, ondan değil. 1 ay bu kişi PKK'nın temsilcisi olarak Alman ajanı olarak bu kişi Alman Konsolosluğu'nda saklanmıştır. Ve bunu bize teslim edin yargılansın dediğimizde vermediler. Bunu bana Merkel söylediğinde 'Sizdeki teröristler tarafımızdan isteniyor, bize ne diyorsunuz? Yargı bağımsızdır. Biz şu anda bağımsız ve tarafsız yargımıza güveniyoruz verin yargılansın'. Önce vermediler. Sonra nasıl olduysa verdiler ve yargı görevini yaptı, tutukladı” demişti.

Deniz Yücel’e ilişkin, tutukluluğu sonrasında Türkiye ile Almanya arasında yaşanan gelişmeler ve hakkındaki suçlamalara ilişkin iddianamenin tamamlanarak yargılama safhasına geçilmemesi, Yücel’in iki ülke arasında siyasi pazarlık konusu yapıldığı iddialarını gündeme getirmiştir. Söz konusu iddialar, Başbakan Binali Yıldırım’ın Almanya’daki temasları sırasında Yücel’in serbest kalmasıyla daha da güçlendi. Başbakan Yıldırım, Almanya Başbakanı ile yaptığı görüşme sonrası Yücel’in serbest kalacağı imasında bulunmuş; bu yöndeki açıklamadan bir gün sonra Yücel, 1 yıl boyunca hazırlanmayan iddianamesi tamamlanıp mahkemeye sunulması sonrası tahliye edilmişti.

Tüm bu yaşananlar, Ülkemizde yargının üzerinde siyasi iktidarın ağır etkisinin göstergesi olarak yorumlanmış ve Yücel’in tutukluluğuna ilişkin karar nasıl hukuki değilse, serbest kalmasına ilişkin kararın da hukuki değil siyasi mülahazalarla olduğu gündeme gelmiştir ki tahliye kararının ardından Alman basınında çıkan haberlerde, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, konuyla ilgili Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel ile yakın zamanda iki görüşme yaptığı iddia edilmiştir.”

CHP'li Emir'in yanıt aradığı sorular şöyle;

-Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel arasında Roma’da ve İstanbul’da görüşmeler yapılmış mıdır? Yapılmışsa bu görüşmelerde Deniz Yücel’e ilişkin konu gündeme gelmiş midir? Gelmişse içeriği nedir; Deniz Yücel üzerinden iki ülke arasında nasıl bir pazarlık yapılmıştır?

-Gazeteci Deniz Yücel’e ilişkin iddianamede, tutukluluğuna gerekçe gösterilen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak’ın kişisel e-postalarıyla ilgili herhangi bir suçlama yer almakta mıdır?

-Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Deniz Yücel’e yönelik, 3 Mart 2017 tarihli konuşmasındaki “PKK’lı Alman ajanı” ifadelerinin dayanağı nedir?

-Deniz Yücel’e ilişkin geçen 1 yılda yaşanan süreç, Türk yargısı açısından, bağımsızlığını tartışır konuma getirmiş midir? Yargı kararlarının, hukuki değil siyasi mülahazalar çerçevesinde alındığı yorumlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

-Şu anda Türkiye cezaevlerinde tutuklu ya da hükümlü konumda Alman vatandaşı var mıdır? Varsa bu kişilerle ilgili de Almanya ile pazarlık yapılmakta mıdır?”

Selahattin Demirtaş hakkında yeni fezleke! Siyaset Nazlıaka duyurdu: MEB Şimdi de Hizbullah İle Ortaklaştı! Siyaset Dolandırılan fıstık üreticileri Meclis gündeminde Siyaset Sağlıkçıya sakıncalısın deniyor gerekçe gösterilmiyor Siyaset