'Başkanlığımda maaşım öğretmen maaşını geçmeyecek'

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) İstanbul Büyükşehir Belediye başkan adayı Selim Kotil, Bayrampaşalılar ile buluştu. İBB iştiraklerinde yönetim kurulu üyelerine verilen huzur hakkını eleştiren Kotil, “Benimle beraber belediyeyi yönetecek kadro -şahsım da dahil- öğretmen maaşından fazla para almayacak” dedi.

Yücel Çakmaklı Kültür Merkezi’nde vatandaşlarla buluşan Kotil, İBB iştiraklerinden bahsederek şunları söyledi: “İBB’nin 39 tane şirketi var. Mesela İSKİ, İSPARK. Bu şirketlerin 5-6 kişilik yönetim kurulları var. Yönetim kurulu üyeleri maaş alıyorlar. Ayrıca ayda bir toplanıp, çay içip, evraklara bakıp huzur hakkı alıyorlar. 300 TL olsa pek sesimi çıkartmayacağım ama ayda kişi başı ortalama olarak 50 bin TL huzur hakkı parası alınıyor. İBB Başkanı olduğumda çalışan personele dokunmayacağım. Ama çok huzur dolan kişilere diyeceğim ki siz yeterince huzurlandınız, kenara çekilin de bu millete hizmet edelim.”

“YILLARCA ATATÜRK’E DİNSİZ DEDİLER”

Bir siyasetçi için ölçü biriminin Atatürk olması gerektiğini ifade eden Kotil, “Mustafa Kemal’e soruyorlar: ‘Paşam, milletvekili maaşı ne kadar olsun’. Atatürk de şunu diyor: ‘Öğretmen maaşını geçmesin’. Benimle beraber belediyeyi yönetecek kadro -şahsım da dahil- öğretmen maaşından fazla para almayacak. Yıllarca Atatürk’e dinsiz dediler. Bu topraklarda öyle bir büyük fitne yaydılar ki! Millet ile Ata’sının arasını açtılar. Bu fitneyi sadece Prof. Dr. Haydar Baş bozdu. Genel Başkanımız yazdığı Hoş Geldin Atatürk eseriyle milletimiz ile Ata’mız arasındaki uçurumu kaldırdı. Türk milleti sömürge mantığından, gırtlağına kadar borçlu olmaktan, bütün madenlerini yabancılara satan bir ülke olmaktan ne zaman kurtulacak? Mustafa Kemal Atatürk ile barıştığı gün kurtulacak. O gün bugündür. Bunu yapacak kişi ise Prof. Dr. Haydar Baş ve kadrosudur” ifadelerini kullandı.

“EVDEKİ HALILARI SATIN VE YAKACAK ALIN”

Kamu malının İslam’da çok önemli bir yeri olduğunu belirten Kotil,“Bazı kişiler diyor ki: ‘Hırsızsa bizim hırsızımız’. Tamam; hırsız, sizin hırsızınız. Ama çalınan para bizim paramız. Milletin vergileri, halkımızın alın teri. Sen hırsızını geri al ama paramızı bize geri ver. Mustafa Kemal, Sakarya Savaşı’ndan sonra Büyük Taarruz’a hazırlanıyor. Rahmetli annesi mektup yazıyor. Mektupta dua ediyor, gönlüm seninle diyor. Mektubun sonunda ise ‘Evde yakacak odun kalmadı. Bize para gönderebilir misin’ diyor. Atatürk’ün yaveri hemen öne çıkıp ‘Paşam, biz hemen bir şeyler gönderelim’ diyor. Atatürk bu teklifi hemen reddediyor ve annesine mektup yazıyor ve ‘Anacım ellerinden öperim. Duanı esirgeme. Evdeki halıları satın ve yakacak alın’ diyor. Bunu yapan Mustafa Kemal’e dinsiz diyenler asıl dinsizlerdir”sözleriyle konuşmasını tamamladı.