'Başörtüsü' ve Anayasa tartışmaları: Nagehan Alçı'dan 'LGBT bireyler araçsallaştırılıyor' çıkışı
HaberTürk yazarı Nagehan Alçı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın “başörtüsü” tartışmalarıyla ilgili Anayasa çıkışı üzerine "LGBT bireyler araçsallaştırılıyor ve muhalefet sıkıştırılmak isteniyor” dedi.
HaberTürk yazarı Nagehan Alçı, “Anayasanın 41. maddesine eklenmek istenen o 2 kelime çok tehlikeli bir kapı açabilir” başlıklı bir yazı kaleme aldı.
İktidara yakınlığıyla bilinen Alçı bugünkü yazısında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın “başörtüsü” tartışmalarıyla ilgili Anayasa çıkışını değerlendirdi.
Alçı, "41. maddeye eklenmek istenen ile 'Ben muhafazakarım, aileye, geleneksel değerlere sahip çıkıyorum' demek için LGBT bireyler araçsallaştırılıyor ve muhalefet sıkıştırılmak isteniyor” dedi. Alçı, "Türkiye’de eşcinsellerin evlenmesi yönünde toplumsal bir talep var mı? Bu bir tartışma konusu mu? Sosyolojik bir gerçeğe dayanıyor mu? Durduk yere aile tanımını 'Kadın ve erkekten oluşur' diye detaylandırmanın ne manası var?" diye devam etti.
Yazının ilgili kısmı şöyle:
Dünyanın birçok başkentinde bir şenlik havasında yapılan ve yıllarca Türkiye’de de gayet rahat bir şekilde organize edilen LGBT Onur Yürüyüşü bu yıl 26 Haziran'da yapılamasın diye Taksim’in yüzlerce polis tarafından abluka alındığını, çevre yolların kapatıldığını gayet net hatırlıyorum mesela. O gün eve ulaşamamış, çocuklarla saatlerce yolda kalmıştık yollar kapandığı için.
Eşcinsel bireyler son birkaç yıldır adeta bir cadı avının hedefi haline getirildiler. İstanbul Sözleşmesi’nde onlar üzerinden olmayan bir hayalet yaratıldı, sözleşmenin eşcinselliği özendirdiği gibi temelsiz bir şey uyduruldu, biz kadınların kadına karşı şiddet ile mücadelede en büyük kozlarından biri olan sözleşme erkekler tarafından lağvedildi.
Şimdi 41. maddeye eklenmek istenen ile "Ben muhafazakarım, aileye, geleneksel değerlere sahip çıkıyorum" demek için LGBT bireyler araçsallaştırılıyor ve muhalefet sıkıştırılmak isteniyor.
Halbuki eskiden LGBT yürüyüşlere izin verilmezken bu konudaki özgürlük AK Parti iktidarları ile gelmişti. Tıpkı Ateizm Derneği gibi derneklere gelen özgürlük gibi.
Bu konuda akademisyen Volkan Ertit’in çalışmaları var. Doktora tezinde hem LGBT hem de deklare ateizm derneklerinin AK Parti döneminde normalleştiğini somut örnekleriyle ortaya koyuyor ve Erdoğan öncesinde bu derneklere de yasak getirildiğini belgeleri ile kanıtlıyor. Ancak LGBT gibi bu derneklere de son dönemde yeniden cadı avı başladı mı, bakmak gerekir…
Temel insan hakları ile ilgili referandum yapılamaz. LGBT bireylerin yaşam ve tercih hakkını savunmak bu bireylerin tercihlerini onaylamak, doğru bulmak ya da desteklemek demek değildir. Herkesin kendi gibi olma ve yaşama hakkına asgari saygı duymaktır bu. Şayet popülizm dalgasına kapılır bu hakkı ötekileştirilmiş bir grup olan LGBT’lerin elinden alırsak yarın başka grupların da aynı şekilde ötekileştirilmeyeceğini, kriminalize edilmeyeceğini kim garanti edebilir?
O nedenle 41. maddeye eklenmek istenen değişiklik 6’lı masa için önemli bir test. Bakalım popülizm dalgasına karşı tabanlarına doğru olanı anlatıp ilkesel bir duruş sergilemeyi başarabilecekler mi?
Ben 3 muhafazakar partinin bu konudaki görüşlerini öğrenmeye çalıştım. Hem Gelecek, hem Deva hem de Saadet Partisi’nin ileri gelenlerine tartışılan anayasa değişikliğine nasıl baktıklarını sordum. Açık söyleyeyim hiçbirinden net bir cevap alamadım.