Bekir Bozdağ 'cezaevinde işkence yok' demişti: İddianamesi hazırlanmayıp hücrede kalan tutuklu ‘şiddeti’ anlattı

Abone ol

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "cezaevlerinde işkence ve kötü muamelenin olmadığını" söylemişti fakat aylardır iddianamesi hazırlanmayıp tanık ifadesiyle tutuklu bulunan Emir Karakum ile avukatı, cezaevindeki şiddeti ve tartışmalı soruşturmayı anlattı.

GERÇEK GÜNDEM - FURKAN KARABAY

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, geçen hafta cuma günü yaptığı açıklamada, "cezaevlerinde işkence ve kötü muamelenin olmadığını" söyledi.

Bozdağ, “Pek çok yerde işkence ve kötü muamele diye dair haberler zaman zaman yayınlanıyor şunu açıklıkla ifade etmek isterim ki, Türkiye cezaevlerinde ve Türkiye'de işkence yoktur. Somut tek bir örnek kimse gösteremez, gösterildi diyelim bir örnek, biz onun üzerine gitmezsek, o zaman çıkıp bize şunu demeleri lazım, size somut örnek gösterdik ama siz üzerine gitmediniz” ifadelerini kullandı.

Ancak, cezaevlerinden son dönemde giderek artan şiddet ve kötü muamele haberleri Bozdağ’ın sözlerini yalanlıyor.

Cezaevinde hak ihlaline uğrayan isimlerden biri, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tarih Bölümü’nden mezun olan ve hakkında henüz iddianame dahi hazırlanmayan Emir Karakum…

Karakum, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında hakkında verilen itirafçı tanık ifadeleri ve Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Dayanışma Derneği’nin (TAYAD) basın açıklamalarına katıldığı gerekçe gösterilerek, 5 Aralık 2021 tarihinde SEGBİS üzerinden verdiği ifadenin ardından tutuklandı.

TUTUKLULARA MEKTUP YAZMASI VE HAK İHLALLERİNE KARŞI ÇIKMASI GEREKÇE GÖSTERİLDİ

Tutuklanan Karakum’a yöneltilen suçlama ise, “DHKP-C terör örgütüne üye olma”ydı. Karakum, tutuklanmasın gerekçe olarak gösterilen TAYAD eyleminde ise cezaevinde şiddete maruz kalan tutukluların haklarını savunmuştu.

İtirafçı tanık ifadelerinde Karakum’un “cezaevindeki tutuklulara mektup yazdığı” ve “2017 yılında Dev-Genç binasında bulunduğu” ileri sürüldü.

AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET HAPİS KOŞULLARINDA TUTULDU

Emir Karakum, önce Samsun Cezaevi’ne ardından Bafra T Tipi Cezaevi’ne sevk edildi. Hakkında verilmiş bir hüküm olmamasına rağmen 5 ay ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alanların tutulduğu koşullarda kaldı, ardından penceresi olmayan tek kişilik hücreye nakledildi.

Hala tek kişilik hücrede kalmaya devam Karakum; ailesinin ve avukatlarının aktardıklarına göre, cezaevine sevki sırasında çıplak aramaya daha sonra da ceza infaz kurumu memurlarının defalarca saldırısına maruz bırakıldı.

“CEZAEVİNDE İŞKENCEYE UĞRADIM”

Karakum avukatı aracılığıyla yaptığı açıklamalarda, 10 Mart’ta açlık grevinde olduğu sırada bir ceza infaz memurunun kendisine “Sen daha ölmedin mi” dediğini ifade etti.

Tek kişilik hücrede kalan Karakum, 25 Nisan 2022 tarihinde, saat 13:59’da havalandırmaya çıkarıldıktan sonra normalde 1 saat olan sürenin aksine 1 dakika içerisinde tutulduğu odaya tekrar götürüldü.

Karakum’un, 14.00-14.04 saatleri arasındaki görüntülerine ise ulaşılamadı. Karakum bu dakikalar arasında ceza infaz kurumu memurları tarafından defalarca darp edildiğini belirtti. Ardından Karakum, bir saat içerisinde iki kez hapishane doktoruna ve Bafra Devlet Hastanesi’ne götürüldü. Karakum, dakikalarca darp edildiğini ancak hastanede doktorların yanına yaklaşmadan kendisini muayene ettiğini, tomografi çekilme talebinin ise reddedildiğini ifade etti.

AİLESİ VÜCUDUNDAKİ DARP İZLERİ ÜZERİNE SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU

Hastanede doktor tarafından “darp izi yok” raporu verilen Karakum, bir gün sonra ailesiyle kapalı görüşte bir araya geldi. Karakum’un yüzünde ve vücudunda darp, cop izlerini gören ailesi, avukatları aracılığıyla Bafra Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.

Savcılığın soruşturmasında ise ceza infaz kurumu memurlarının ifadeleri ve cezaevindeki kamera kayıtları delil olarak alındı. Savcılık, kamera kayıtlarında darp olmadığını, etrafını saran ceza infaz kurumu memurlarının ortasında yere düştüğünü belirtti ve memurların ifadelerini de gerekçe göstererek “kovuşturmaya yer yok” kararı verdi.

Ancak Karakum ve avukatı Ceren Yılmaz, 14.00-15.00 arasında iki kez doktora götürülmesine ve bu saat aralığında iki kez gardiyanlar tarafından fotoğrafının çekilmesine rağmen bunların dosyada yer almamasına dikkat çekti.

SAVCILIK İFADE ALMADI TUTANAĞI “YETERLİ” BULDU

Kovuşturmaya yer yok kararına itiraz eden Avukat Ceren Yılmaz, savcılığın soruşturma kapsamında ifade almayıp şüpheli ceza infaz kurum memurlarının kurum idaresince düzenlenen olay tutanağını yeterli bulmasının hukukun genel ilkelerine aykırı olduğunu belirtti.

Soruşturma dosyasındaki araştırmaların Bafra T Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nun yürüttüğü disiplin soruşturmasının evrakları ile sınırlı olması ise Karakum ailesi ve avukatların tepkilerini çeken bir başka ayrıntı oldu.

AVUKAT YILMAZ: BİR AN ÖNCE MÜVEKKİLİMİZİN İDDİANAMESİNİN DÜZENLENMESİNİ BEKLİYORUZ

Meclis gündemine de taşınan konuyla ilgili Gerçek Gündem’e konuşan Ceren Yılmaz “Müvekkilim Emir Karakum, 6 Haziran tarihinden beri, iddianamesinin düzenlenerek davasının açılması, kendisine işkence yapan gardiyanların yargılanması ve sevk edilmek talebiyle açlık grevinde. Müvekkilim yalnızca tanık beyanları ile tutuklu ve hapishanede birçok kez fiziki ve psikolojik işkenceye uğradı. Müvekkilimin sevki için yapılan başvurular Adalet Bakanlığınca ‘iç güvenlik’ gerekçe gösterilerek reddediliyor. Müvekkilim iddianamesinin hazırlanması geciktirildikçe hem hapishanede işkenceye maruz kalmaya devam ediyor hem de haksız yere tutukluluğu sürüyor. Bir an önce müvekkilimizin iddianamesinin düzenlenmesini bekliyoruz” dedi.

Yaklaşık 5 ay ağırlaştırılmış müebbet hapis koşullarında tutulan ardından tek kişilik hücreye nakledilen Emir Karakum’un ailesi ise oğullarının uğradığı şiddet nedeniyle sağlık durumundan endişeli.

'Dava dosyalarında adı geçen büyükbaşların hiçbiri bu listede yok' Güncel Tunç Soyer çağrı yaptı, 'durdurun' dedi Güncel 'İnşallah bize devredecekleri devlet de bu durumda değildir' Güncel 22 öğretmene ceza verilmişti: AYM'den 'ana dil' kararı Güncel