Berat Albayrak'ın kitabındaki iddiaları tek tek inceledi: 'Erdoğan yanıltıldı mı?', 'JP Morgan neden hala Türkiye'de?'

Abone ol

Halk TV yazarı Barış Soydan, eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın Amerikan yatırım bankası JP Morgan için "Yeni bir finansal saldırının işaret fişeğini yakmıştı" dediğini belirterek "Madem öyle neden hala JP Morgan'la çalışılıyor" diye sordu.

Ekonomi yazarı Barış Soydan, Kasım 2020'de kişisel Instagram hesabında yaptığı paylaşımla istifa eden ve mesajında "At izi it izine karıştı" gibi ifadeler kullanan eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın geçtiğimiz hafta raflardaki yerini alan 'Burası çok önemli' adlı kitabındaki iddiaları irdeledi.

Bu noktada Albayrak'ın görev süresi boyunca attığı neredeyse her adımın ekonomistlerce eleştirilerle karşılandığını hatırlatalım.

Soydan, Halk TV'deki yazısında ilk olarak Albayrak'ın 2018'de göreve geldiğinde ekonomiyi kırılgan ve dış tehditlere (hatta şantaja) açık bir durumda olduğunu belirttiğini, özellikle reel sektörün 2010-2017 döneminde genişleyen döviz açık pozisyonunu ve bankaların yurt dışı yerleşiklerle yaptıkları swapları (para takası), finansal güvenliği tehdit eden unsurlar olarak değerlendirdiğini belirterek "Oysa bu politikalar Erdoğan’ın başbakan olduğu dönemlerde uygulanmıştı. Yani Erdoğan yanıltılmış mıydı? Bu konuda bir açıklama bulamıyoruz" dedi. Ardından şunları kaydetti:

RAHİP BRUNSON KRİZİ

Türkiye Albayrak’ın Hazine ve Maliye bakanlığı döneminde, 2018 ve 2020 yazlarında iki kur krizi yaşadı. Albayrak, 2018 yazında yaşanan kur krizini dış güçlerin oyunu olarak değerlendiriyor. “Trump’ın Rahip Brunson’la ilgili attığı tweet’in ardından Londra merkezli uluslararası finansal kuruluşlar sanki bir merkezden talimat almışçasına Türk Lirasına karşı büyük bir saldırı başlattı” diyor ve “Zamanlama manidardı!” notunu ekliyor.

Oysa Trump’ın tweet’i aslında sadece bardağı taşıran son damlaydı. Bardağı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2018 Haziran ayındaki seçim öncesi Londra’da yabancı yatırımcılarla yaptığı toplantılarda verdiği mesajlar doldurmuştu. Erdoğan’ın bu toplantılarda yeni dönemde para politikasını kendisinin belirleyeceğini belirtmesi doların daha o günlerde yükselişe geçmesine neden olmuştu. Başkanlık sisteminde hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı.

SWAP YASAĞI…

Albayrak kur şoku günlerinde Türk bankalarının Londra’daki yabancı yatırımcılarla Swap işlemi yapmasının adeta yasaklanacak ölçüde kısıtlanmasını başarılı bir hamle olarak tanımlıyor. Hatta 'Bizim dönemimizin en önemli kazanımlarından birisi, finansal saldırılara karşı verdiğimiz korkusuz mücadele sayesinde kur ve faiz silahını küresel güçlerin ve yabancı finans çetelerinin elinden almak oldu' iddiasını dile getiriyor. Oysa o dönemde Swap sınırlaması, olağanüstü duruma hızlı ve konvansiyonel tedbirlerle yanıt veremeyen ekonomi yönetiminin yan yollara sapması şeklinde okunmuş ve Türkiye ekonomisini gerekirse dış dünyaya kapatmak dahil bazı tedbirleri alma yoluna gidilebileceğine dair endişelerin güçlenmesine sebep olmuştu.

Swap yasağı durumu düzeltmemiş, aksine, durum daha da kötüleşmiş ve bir ay sonra Merkez Bankası faizleri yüzde 24’e yükseltmek zorunda kalmıştı.

EKONOMİ YORUMCULARININ İSTİHBARAT ÖRGÜTLERİYLE İLİŞKİSİ İDDİASI

Albayrak kurdaki oynaklıkları özellikle dış güçlere ve onların yerli işbirlikçilerine bağlarken bir adım ileri gidiyor ve o dönem yorum yapan bazı finansçıların “Yurtdışı istihbarat örgütleriyle ilişkileri devletimiz tarafından tespit edildi” iddiasını dile getiriyor. Ve 'Herhalde ilgili kurumlarımız bunların toplumsal algıyı zehirlemesine engel olmak için gereken tedbirleri alıyordur!' diye devam ediyor. Albayrak 2018 Ağustos kur şokundan sonra bir yıldan fazla görevde kalmıştı. Böyle bir durum vardıysa kendi döneminde acaba ne yapıldı? Hangi tedbirler alındı? Alınmadıysa sebebi neydi? Bunun sebebi, ekonomi yorumcularıyla yurtdışı istihbarat örgütlerinin ilişkisine dair somut hiçbir kanıt bulunmaması olabilir mi?

MADEM ÖYLE NEDEN JP MORGAN’LA ÇALIŞILIYOR?

Albayrak’ın kitabında suçladıkları arasında Amerikan yatırım bankası JP Morgan da var. JP Morgan’ın bir rapor yayınladığından bahisle, “Yeni bir finansal saldırının işaret fişeğini yakmıştı” diyor. O dönemde Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) ve Sermaye Piyasası Kurumu’nun (SPK) JP Morgan hakkında döviz piyasasında ‘manipülatif işlem’ yaptığı iddiasıyla soruşturmalardan bir ceza veya yasak kararı çıkmamıştı. Basit bir internet araştırmasıyla Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın JP Morgan’la çalışmaya bugün de devam ettiğini ve 2021 yılında bile tahvil ihracı için yetki verdiğini öğrenmek mümkün. Madem öyle Hazine ve Maliye Bakanlığı neden hâlâ JP Morgan ile çalışıyor? Albayrak kendisi gidince yerli milli reflekslerin zayıfladığını ve gerekenlerin yapılmadığını mı söylemek istiyor? (...)"

Barış Soydan'ın yazısının tamamını okumak için tıklayın.

Bitcoin'de Avrupa Parlamentosu'nun kararı sonrası son durum Ekonomi Karar yazarı İbrahim Kahveci: Ekmek yok ama köprün mü var diyeceğiz? Ekonomi TÜİK, ücretli çalışan sayısını açıkladı Ekonomi Bakan Nebati'den gıda stokları ve akaryakıt krizi için açıklama Ekonomi