Beşiktaş'ta önce 'Feda' sonra 'Sefa' şimdi 'Sıkıntı'
Şampiyonluğun ve Şampiyonlar Ligi'ne katılım hakkının kaybedildiği geçen sezonun Nisan ve Mayıs ayında artmaya başlayan ekonomik sıkıntılara, takımın gösterdiği umutsuz performans ve ortaya atılan takım içi iddialar adeta tuz-biber ekiyor.
Beşiktaş başkanlığında 6'ncı yılını geçiren Fikret Orman ve yönetimi ise bu 6 yılda zirveye çıktığı günlerin keyfinden, sıkıntılar ve protestolar yaşadığı günlere girmiş durumda.
2013-2015 ARASI FEDA
25 Mart 2012'de yapılan olağanüstü genel kurulda ilk kez başkanlık koltuğuna oturan Fikret Orman sezonu 4'üncü bitiren ve ekonomik anlamda sıkıntılar yaşayan Beşiktaş'ta büyük bir kampanya başlatarak 2012-2013 sezonunu 'FEDA' sezonu ilan etti. Camia tarafından da destek gören bu kampanya doğrultusunda ekonomik kısıtlamalarla, altyapı destekli, genç, bonservisi az ve bedelsiz oyuncular transfer edildi. Teknik direktörlüğe de Samet Aybaba getirildi. Özel bestelerle, söylemlerle ve taraftar desteği ile amacına ulaşılan 'FEDA' sezonu Beşiktaş'ın ve Fikret Orman'ın da yükselişinin başlangıcı oldu. Aynı dönemde alınan yeni stat yapma kararı hayata geçirildi ve İnönü yıkılarak sonraki iki sezonda maçlar Atatürk Olimpiyat Stadı, Başakşehir Stadı ve Anadolu'da farklı statlarda oynandı. 'FEDA' nın diğer iki sezondaki teknik direktörü ise Slaven Biliç olurken, sportif direktörü de Önder Özen'di. Önder Özen ve Biliç döneminde daha fazla bonservis ödemeye yönelik transferler yapılarak şampiyonlukta iddialı takım kurma çabası gösterildi. Ancak stadın olmayışından dolayı 'FEDA' devam ediyordu. Slaven Biliç ve Önder Özen ile işler istenildiği gibi gitmedi ve bonservis ödenmeyen Samet Aybaba dönemini tekrarlayan takım, 2013-2014 ve 2014-2015 sezonlarında yine 3'üncü oldu.
2015-2018 ARASI SEFA
2015 yazında Demba Ba'nın 13 milyon Euro'ya Çin'e, altyapıdan yetişen Atınç'ın da 6 milyon Euro'ya Leipzig'e satılması Fikret Orman'ı birkaç yıl transfer capslerine konu edecek ilk başarılı satışlardı. Teknik direktörlüğe Şenol Güneş'in gelmesi ve yeni golcü Mario Gomez'in de patlama yapması, Beşiktaş'ın 2015-2016 sezonunda şampiyon olmasını sağladı. Şenol Güneş yönetiminde Atiba, Sosa, Oğuzhan, Olcay, Quaresma, Gökhan Töre, Mario Gomez, Cenk Tosun'lu hücum hattıyla 'tiki-taka' denilen oyun anlayışını Türkiye'ye ezberleten siyah beyazlılar, hem camiaya hem de başkan Fikret Orman ve yönetimine 'SEFA' dönemini yaşatmaya başlamıştı. Bu dönemde Vodafone Park Stadı'nın açılmasıyla artan kombine, loca ve bilet satışlarına yüksek miktardaki sponsor gelirlerinin de eklenmesi Beşiktaş'ın 'geleceği en parlak kulüp' olarak gösterilmesini de sağlamıştı. UEFA denetimi altında Mario Gomez ile başlayan kiralamaya yönelik transfer politikası ve az para ödenerek alınan oyuncuların satışından elde edilen yüksek gelirler, Beşiktaş'ın 2 sezon boyunca 'transferi en iyi yöneten kulüp' ünvanını almasını sağladı. 2016-2017'de Gomez, Sosa, Gökhan Töre gibi oyuncuların ayrılmasına rağmen Talisca, Adriano, Aboubakar, Babel gibi oyuncuların alınarak 2'nci şampiyonluğun kazanılması, UEFA Avrupa Liginde de yarı finalin penaltılarla kaçması, Fikret Orman ve yönetimi için de sürekli övgülerle geçen yeni bir sezon demekti.
2018-2019 SIKINTI SEZONU
2017-2018 sezonu; Şampiyonlar Ligi'nde gruplardan yenilgisiz çıkılmasına rağmen, lig performansının düştüğü, oyuncuların ve transferlerin sorgulanmaya başlandığı bir sezon oldu. Bir kez daha santrfor değiştiren Beşiktaş, bu kez Negredo'yu transfer etmişti ancak İspanyol golcü bekleneni veremedi. Devre arasında Cenk Tosun'un rekor satışla 23 milyon Euro garanti paraya Everton'a gönderilmesi, başkan Orman ve transfer komitesinin çok büyük başarısı olarak günlerce konuşulmasını sağladı. Ancak; Cenk'in yerine alınan Cyle Larin ve Vagner Love'ın bonservisine ödenen toplam 4.8 milyon ve iki oyuncuya verilen yıllık 3.7 milyon Euroluk ücret, çok fazla gol atamayan her iki oyuncunun, yine Fikret Orman ve transfer komitesi üzerinden sürekli eleştiri konusu yapılmasına da sebep olmuştu bile.
İçinde bulunduğumuz sezona Tosic (4 milyon), Fabircio (6 milyon) ve Mitrovic'i (3.5 milyon Euro) satarak başlayan Fikret Orman ve transfer komitesi, teknik direktör Şenol Güneş'in ilk şart koştuğu sağ bek transferini yapmadığı gibi çokça beklenen santrfor transferini de gerçekleştiremedi. Üstelik sezona çok iyi başlayan Negredo'yu da ligler başladıktan sonra AL Nasr'a sattı. Zaten lig ve Avrupa'da maç kazanmakta zorlanan siyah beyazlılar kadrosunda 4 tane daha santrfor olmasına rağmen 12'nci hafta itibarıyla 2012-2013 'FEDA' sezonunun bile gerisine düştü. Son bir kaç haftadır taraftarların takım, bireysel oyuncular, yönetim ve başkan Fikret Orman üzerinden yaptığı protestolar ve yaşanan ekonomik sıkıntılar, kelimenin tam anlamıyla fedadan sefaya, sefadan sıkıntıya uzanan bir yol oldu.
BUNDAN SONRA NE OLACAK
Şampiyonlar Ligi'ne kalınamadığı için minimum 45 milyon Euro ek kaynak, yeni sponsor gelirinin olmaması ve dövizde yaşanan artış, başkan Fikret Orman ve yönetiminin adeta elini kolunu bağlamış durumda. Geç ödenen futbolcu taksitleri, aylardır yönetimin başını fazlasıyla ağrıtan bir sorun. UEFA'ya verilecek 'borç yok' kağıtlarının bile Eylül ve Ekim ayında futbolcuların bir bölümünden büyük zorluklarla alınması, yeni bir gelir kaynağı olmadığı takdirde daha büyük sorunların ve sıkıntıların yaşanacağının en büyük işareti. Devre arasında mutlaka transfer yapılması gerekliliği de Fikret Orman ve yönetimini kara kara düşündüren bir başka gelişme. Sadece futbol takımı değil, başta basketbol olmak üzere amatör branşlarda da yaşanan mali sıkıntılar sürekli gündeme gelen konular. Ödemelere ve yeni transferlere kaynak arayışında olan yönetimin, şu an için devre arasında yine oyuncu satmaktan başka bir çaresi yok gibi görünüyor. Fakat taraftarın ve kongre üyelerinin en büyük isyanlarından biri de; son iki sezonda sürekli oyuncu satılmasına rağmen, yerlerine alınan oyuncuların iyi çıkmaması ve para kazanılmasına rağmen borcun azalmaması.
Başkan Orman; tüm bu olumsuz gelişmelere, hem yönetim hem de şahsı üzerinden yapılan protestolara, Cumartesi günü yapılacak Divan Kurulu toplantısında cevap vereceğini açıkladı.