Binali Yıldırım: Bir gün bakanlarla uluslararası bir toplantıdayım...
Saray'ın İBB Başkan adayı Binali Yıldırım, "Türkiye'ye ayar vermeye çalışanlara en güzel cevabı millet vermiştir. Bundan sonra da vermeye devam edecektir" dedi.
Saray'ın İBB Başkan adayı Binali Yıldırım, "Türkiye'ye ayar vermeye çalışanlara en güzel cevabı millet vermiştir. Bundan sonra da vermeye devam edecektir" dedi.
Binali Yıldırım, Perpa Ticaret Merkezi’ni ziyaret etti.
Burada konuşan Yıldırım, şu ifadeleri kullandı:
"Ülkemiz büyük bir tehditle karşı karşıya. S-400 alacağız. Diyoruz ki ülkemizi savunacağız kardeşim. Tehditler var, füzeler, roketler geliyor. Kilis’te, Hatay’da atılan roketlerle 71 vatandaşımız hayatını kaybetti. Savunmamızı yapacağız, diyoruz. 'Yapamazsınız' Siz verin. Vermiyor. Ne yapacağız, boyun mu eğeceğiz?
'Siz Doğu Akdeniz’de Kıbrıs’ta petrol arayamazsınız.' Peki diğerleri niye arıyor kardeşim? 'Efendim, siz Afrin’de, Cerablus’ta, El-Bab’ta operasyon yapamazsınız. Siz Kuzey Irak’ta operasyon yapamazsınız. Suriye’nin kuzeyindeki terör kuşağını ortadan kaldıramazsınız.' Bize böyle işler sökmez. Bu millete bu işler sökmez. Bu milletin bir özelliği var, istiklal, bağımsızlık bizim karakterimizdir. Türkiye’ye ayar vermeye çalışanlara en güzel cevabı millet vermiştir. Bundan sonra da vermeye devam edecektir." dedi.
"ADAM ŞAŞKIN ŞAŞKIN BAKIYOR"
Yıldırım, şöyle devam etti:
"Türkiye’yi, dünyada altyapı gelişmişliği bakımından 39’uncu sıradan 9’uncu sıraya çıkardık. Yani dünyada en gelişmiş 9’uncu ülke Türkiye. Yol bakımından, havaalanı, limanlar, deniz taşımacılığı, internet bakımından. Kolay bir iş değil. Ama başardık. Çalışırsan kazanırsın, çalışırsan başarırsın. Az laf çok iş. 24 bin kilometre bölünmüş yol yaptık. Bir gün bakanlarla yurtdışında uluslararası bir toplantıdayım. 'Biz yılda 2 bin kilometre bölünmüş yol yapıyoruz.' deyince, Amerikalı Bakan dedi ki, 'Sayın Bakan herhalde bir sıfır hatası var. Herhalde 200 demek istedin’. Dedim, ‘Ne söylediğimi biliyorum. Biz yılda 2 bin kilometre bölünmüş yol yapıyoruz’. Adam şaşkın şaşkın bakıyor, ‘Bu nasıl olabilir? İmpossible, impossible’. Dedim ki, ‘Zor olan hemen yapılır, imkansız biraz zaman alır."