Bloomberg hazırladı: Biden'ın 'soykırım' açıklamasının Türkiye'ye etkisi nasıl olacak?
ABD’nin ünlü medya kuruluşlarından Bloomberg, ABD Başkanı Joe Biden’ın 1915 olaylarına “Ermeni soykırımı” demesinin ardından gözler olası yol haritasını gözler önüne serdi.
ABD’nin ünlü medya kuruluşlarından Bloomberg, ABD Başkanı Joe Biden’ın 1915 olaylarına “Ermeni soykırımı” demesinin ardından gözler olası yol haritasını gözler önüne serdi.
Washington’ın tepe isminden gelen bu açıklamanın Türkiye’ye nasıl bir etkisi olacağını yazan Bloomberg, geçmiş örnekleri de masaya yatırarak, sözde Ermeni soykırımının ne gibi sonuçlar doğurabileceğini aktardı.
Bloomberg, “ABD’nin eski dışişleri bakanlarından Mike Pompeo’nun da Çin’in Uygur Türklerine soykırım uyguladığını söylemiş ve Çin Komünist Parti ve Çin hükümetinin insanlık suçu işlediğini dile getirmişti. Pompeo, Çin’in Uygur Türklerini sistematik bir şekilde yok etmeye devam ettiğini söyleyerek bunun soykırımla aynı seviyede olduğunu dile getirmişti. Bunun pratikteki etkisi halen belirli değil” yorumunu yaptı.
ABD’li medya kuruluşu 5 soruda, Çin örneği üzerinden Biden’ın açıklamalarının Türkiye’ye pratikte ne gibi etkileri olabileceğini yazdı.
İşte Bloomberg’in hazırladığı o 5 madde:
1- Soykırım nedir?
İlk olarak 1946’da Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda ortaya çıkan bu kavram, Nazilerin Yahudilere uyguladığı kıyımdan sonra ortaya çıkmıştı. 1948’te imzalanan bir metinde soykırımın içine öldürme, kısırlaştırma ya da çocuklarına el koyma gibi, “Irksal, dini ya da etnik bir grubu ya da bir ulusu kısmen ya da tamamen yok etmeye yönelik hareketler” yapılmasıdır. Birleşmiş Milletler’e göre saldıran grubun fiziksel zarar verme niyeti önemli bir detaydır.
2- Ne zaman kullanıldı?
Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde, 1994 yılında Ruanda’daki Tutsilerin öldürülmesinden ve 1995 yılında Bosna’daki Srebrenitsa katliamından sonra kullanıldı. Uluslararası Ceza Mahkemesi dönemin Suda lider Ömer el Beşir’i suçlu bulurken, delillerin Darfur’daki üç etnik gruba zarar verme planlarını da içerdiğini ve bunun arkasında el Beşir olduğunu tespit etti. Öte yandan Kamboçya’da Kızıl Kmerler’in lideri de Vietnam ve Cham’daki azınlıklara karşı soykırım uyguladığı iddiasıyla suçlanıyor. Myanmar’da Arakan Müslümanlarına yönelik şiddet de şu an Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından inceleniyor. Myanmar’da “etnik soy kurutma”, “soykırım amacıyla insanlık suçu” gibi iddialar gündemde.
3- Mahkemelerin ne gücü var?
Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin sınırlı bir gücü var. Öncelikle mahkemenin 2002’de İtalya’nın başkenti Roma’da karara bağladığı Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin Kuruluş Statüsü’ne imza atan ülkeleri bağlar. Fakat BM Güvenlik Konseyi’nin etkisi olabilir. BMGK’nın daimi üyelerinin veto gücü olduğu için ülkelerin ortak karar alması gerekir. Bu ortak hareket etme çerçevesince gerekli durumlar gözaltına alma, kanıt toplama ve görgü tanıklarını koruma gibi adımlar atılabilir. Sonuçta bu mahkemenin hükümetteki yönetimde olan bireyleri insanlık suçu işlemeye ya da soykırım suçlarıyla suçlamaya karşı bir etkisi yoktur.
4- ABD’nin açıklamasının etkisi nedir?
Yeni bir hükümet geldiği için bunu belirlemek kesin değil. 2016’da dönemin ABD Dışişleri Bakanı olan John Kerry, IŞİD’in soykırım işlediğini söylemişti fakat bu genellikle sembolik bir açıklamaydı. Pompeo da Çin’in soykrırım işlediğini söylemiş ve yetkilileri göreve çağırmıştı. ABD şu an Çin Komünist Parti’nin üst düzey isimlerine ve devlet kurumlarına yaptırım uygulamaya başladı. Bölgeden bazı ürünlerin getirtilmesi yasaklandı.
5- Çin’e diğer etkileri nasıl olur?
Uluslararası Ceza Mahkemesi Aralık ayında Uygur Türklerine uygulanan şiddeti incelemeyi reddetti. Fakat diğer baskı noktaları da var. Pompeo, soykırım kelimesini gündeme getirerek Çin’deki şirketleri boykot etmenin önünü açtı. Mulan isimli filmin Şincan’da çekildiği için Walt Disney Co. büyük bir tartışmanın içine çekildi. Filmin kapanış jeneriğinde ABD tarafından kara listeye alınan bir polis karakolunun adının geçmesi kriz yarattı. Bu olaylar filmin boykot edilmesi çağrısının gelmesine sebep oldu.