Boğaziçi Film Festivali yönetimi, Özcan Alper'i hedef aldı: İstenmeyen olay
Boğaziçi Film Festivali yönetimi, aldığı ödülü Türk Tabipleri Birliği Başkanı Şebnem Korur Fincancı'ya ithaf eden yönetmen Özcan Alper'i hedef aldı.
Bu yıl 10. kez düzenlenen Boğaziçi Film Festivali, Atatürk Kültür Merkezi'nde (AKM) gerçekleştirilen törenle sona erdi. Ulusal uzun metraj film dalında 'Karanlık Gece' filmiyle 'En İyi Yönetmen' ödülünü kazanan yönetmen Özcan Alper, ödülünü Türk Tabipleri Birliği (TBB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı'ya ithaf etti.
Alper, ödül konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
"Murat Uyurkulak olmasa yazamazdım bu filmi. Film bir kötülük hikayesi, linç hikayesi. Ama sadece şimdiye bakmaya çalışmadık. Bir yıl önce bir odada aslında oturup bu coğrafyadaki ama tabii ki dünyadaki ama tabi önce bu coğrafyadaki kötülük meselesini anlamaya çalıştık... Nasıl oluyor da böyle bir durumda insanlar böyle bir kötülüğün içinde çoğunluk olabiliyor. Ama maalesef bitmiyor bu kötülükler. Örneğin son birkaç haftadır. Biz gençliğimizde o kurumları çok iyi bilirdik.
'UMARIM CEZAEVİNDEN BİR AN ÖNCE ÇIKAR'
Çünkü en ufak bir hak mücadelesinde en ufak bir hak arayışında devlet şiddetine maruz kalıyorduk. Belki ben en azına maruz kaldım ama özellikle arkadaşlarımdan biliyorum ve o zaman işkenceye uğrayan arkadaşlarımızla, ya da hak hukuk aradığımızda gittiğimiz birkaç kurum vardı. Bunlardan biri, hiçbir siyasi görüş hiçbir şey ayırmadan, Türkiye gibi bir ülkede, Türkiye İnsan Hakları Vakfı gibi bir vakıf vardı, Türkiye İnsan Hakları Derneği vardı. Ve bu kurumlarda aslında hep barış olsun diyen, asla savaş olsun demeyen bir kadın, Şebnem Korur Fincancı, biliyorsunuz, sadece yine barış dediği dediği için maalesef bir linç kampanyasına maruz kaldı. Umarım son olur. Umarım cezaevinden bir an önce çıkar. Bu ödülü ona ithaf ediyorum.”
FESTİVAL YÖNETİMİ AÇIKLAMA YAPTI: İSTENMEYEN OLAY
Festival yönetimi yaşananlarından ardından yaptığı açıklamada "Önceliğin filmler ve sanatçılar olduğu belirtilerek politik gönderme ve sloganların kınandığı" ifadelerini kullandı.
Ulusal ve uluslararası arenada sinema alanında yaptığı çalışmalarla bilinen ve birçok ödülün sahibi olan yönetmen Özcan Alper'in hedef alındığı açıklamada şunlar kaydedildi:
"Boğaziçi Film Festivali olarak önceliğimiz; genç ve yetenekli sinemacılara maddi ve manevi destekler oluşturarak yeni imkanlar sağlamaktır. Bu motivasyonla on yıl boyunca herhangi bir ayrım yapmadan, hiç kimseyi ötekileştirmeden katılımcı bir festival olmak için çalıştık.
10. Boğaziçi Film Festivali Kapanış Gecesi ve Ödül Töreni'nde yaşanan istenmeyen olayların ve onaylanması mümkün olmayan siyasi söylemlerin meydana getirdiği etki bir yıllık uzun bir çalışma sonucunda ortaya koyduğumuz programın, filmlerin ve ödüllerin konuşulup tartışılamamasına sebep olmuştur.
'POLİTİK GÖNDERMELER VE SLOGANLARI KINIYORUZ'
Her zaman sanatçıları ve filmleri önceleyen bir festival olarak, ödül törenimizde ödül kazananların politik göndermeleri ve sloganlarını kınıyor, kültür ve sanat hayatımızın sağlıklı bir zeminde yükselmesi temennisinde bulunuyoruz."
NE OLMUŞTU?
TTB Başkanı Fincancı, Irak'ın kuzeyinde PKK'ya yönelik yürütülen askeri operasyonlarda kimyasal silah kullanıldığı iddialarına ilişkin görüntüleri incelediğini belirterek, "Belli ki sinir sistemini doğrudan tutan toksik-zehirli kimyasal gazlardan biri kullanılmış durumda. Her ne kadar kullanılması yasak olsa da çatışmalarda kullanıldığını görüyoruz” ifadesini kullanmıştı.
Konuşmasında bağımsız heyetlerin bölgede inceleme yapmasının uluslararası sözleşmeler gereği zorunlu olduğunu belirten Fincancı, şunları kaydetmişti:
"Uluslararası sözleşmelerin uygulanması ve kimyasal silahların kullanımını yasaklayan Cenevre Sözleşmesi kapsamında böyle bir iddia ortaya çıktığında nasıl bir araştırma yapılacağı da Minnesota Protokolü’nün ilkelerinin ele alınması gerekiyor."
'SÖZLERİM ÇARPITILDI'
Bunun üzerine iktidara yakınlığıyla bilinen isim ve medya kuruluşlarınca hedef haline getirilen Fincancı, sözlerinin çarpıtıldığını belirtmiş; ancak yine de soruşturmayla karşı karşıya kalmıştı.
ERDOĞAN VE BAHÇELİ HEDEF GÖSTERDİ
Gelişmelerin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Bahçeli de şunları söylemişti:
Erdoğan: "(...) Bakanlarımıza, Tabipler Birliği başta olmak üzere meslek örgütlerinde yeni yapıya geçilmesine yönelik mevzuat çalışmalarının hızlandırılması talimatı verdik. Gerekirse yasal düzenlemeyle bu ismin değişmesini sağlayacağız."
"Böyle bir şahsın adı Türk’le başlayan kurumun başında olmasını milletimizin tüm fertlerini rahatsız ettiğine inanıyorum."
Bahçeli: "(...) Türk askerine hainlerin ve zalimlerin ağzıyla kimyasal silah çamuru atanları, mesela Türk Tabipleri Birliği Başkanı’yla diğerlerinin Türk vatandaşlığından çıkarılması, vatansız ve ülkesiz olmaya mahkum edilmesi akla en yatkın yollardan birisidir. Zira tahammülümüz bitmiş, sabır taşımız çatlamıştır. Türk Tabipleri Birliği’nin tıpla, hekimlikle, sağlıkla uzaktan yakından ilgisi kalmamıştır."
TUTUKLANDI
26 Ekim'e gelindiğinde Fincancı, ifade vermeye gitmek için savcılıktan haber beklerken polis baskınıyla gözaltına alındı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Fincancı'yı 'terör örgütü propagandası yapmakla' suçlarken, Türk Tabipleri Birliği yönetiminin de görevine son verilmesini talep etti.
Fincancı, 27 Ekim'de tutuklandı.