Boğaziçi hocalarından YÖK'e: 12 Eylül'de dışarıdan atanan rektörün referans verilmesi talihsiz bir ifade
Boğaziçi hocaları, Erdoğan'ın üniversiteye Melih Bulu'yu atamasının ardından başlayan tartışmalara dahil olan YÖK'e verdiği yanıtta "12 Eylül'de Boğaziçi'ne dışarıdan rektör atanmasının bugünkü duruma referans verilmesi talihsiz bir ifade" dedi.
Boğaziçi Üniversitesi'nde yönetim kademesindeki 10 hocanın imzasıyla YÖK'e gönderilen mektupta, YÖK'ün, öğretim üyeleri ve öğrencilerinin protestolarına neden olan Melih Bulu'nun atanmasıyla ilgili açıklamasına yanıt verildi.
YÖK, Melik Bulu'nun atanmasıyla ilgili "Bir üniversitenin başarılı bir şekilde yönetilmesini atanan rektörün o üniversitenin kadrolu elemanı olma şartına bağlamanın, akademinin küresel yapısında da anlamlı bir karşılığı ve gerçekliği bulunmamaktadır" demişti.
Prof. Dr. Yavuz Akpınar (Genel Sekreter Vekili). Prof. Dr. Necati Aras (Rektör Danışmanı), Prof. Dr. Naz Zeynep Atay Gök (Rektör Yardımcısı), Prof. Dr. Dilek Çalgan (Rektör Danışmanı), Prof. Dr. Ayşın Ertüzün (Rektör Yardımcısı), Prof. Dr. Ayşe Gürel (Rektör Danışmanı), Dr. Öğretim Üyesi Berat Zeki Haznedaroğlu (Rektör Danışmanı), Prof. Dr. Ali İzzet Tekcan (Rektör Yardımcısı), Doç. Dr. Nermin Zeynep Uysal (Öğrenci İşleri Dekanı), Prof. Dr. Nuri Zafer Yenal (Rektör Danışmanı) imzalı yanıtta YÖK'ün "Boğaziçi Üniversitesi, geçmişte iki dönem, uzun yıllar farklı bir üniversite mezunu ve mensubu bir bilim insanı tarafından başarılı bir şekilde yönetilmiş" açıklamasına da cevap verildi.
T24'ün haberine göre, Boğaziçi hocaları, 12 Eylül darbesinin ardından Prof. Dr. Ergül Toğrol'un İTÜ'den Boğaziçi'ne atandığını hatırlatarak "YÖK’ün bugünkü durumu bir darbe dönemine referans vererek gerekçelendirmesinin talihsiz bir ifade olduğu görüşündeyiz" dedi.
YÖK'e yanıtta, Boğaziçi hocaları arasından üniversiteye atanan Prof. Dr. Mehmet Özkan dönemindeki başarılara da yer verildi.
Açıklamada 154 yıllık tarihi ve akademik geleneği olan Boğaziçi Üniversitesi'nin başarısının Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) raporuna yansıdığı belirtilerek, YÖKAK'ın Boğaziçi için "akademik özerklik ve katılımcı yönetim anlayışını benimsemekte ve yaşamın her alanında düşünce özgürlüğünü savunmaktadır" tespitine de yer verildi.