Boğaziçi Üniversitesi'nin ilk kadın rektörü Prof. Soysal: Bana 'yapamazsın' dediler
Boğaziçi Üniversitesi'nin ilk kadın rektörü Prof. Dr. Ayşe Soysal, mücadelesini ve karşılaştığı zorlukları anlattı.
AKP’li Rektör Melih Bulu’nun Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör olarak atanmasının ardından başlayan protestolar devam ederken kurumun ilk kadın rektörü Prof. Dr. Ayşe Soysal, Cumhuriyet’e konuştu.
Cumhuriyet Gazetesi'nden Kübra Köklü'nün aktardığına göre; Soysal, “Akademinin yönetim kadrolarına talip olduğumda, bana ‘yapamazsın’ dediler. İlk rektörlük için aday olduğumda kaybettim ancak ikinci kez aday olduğumda kazandım. Üçüncü kez aday olduğumda kaybettim ve gittim. İnsan istenmediği yerden gider” dedi.
Çalışan bir annesi olduğu için anneannesinin kuşağı ile büyüyen Soysal, anneannesinin Osmanlı döneminde pedagoji okuduğunu ve müslüman okullar da çalışamadığı için gayrimüslim okullarda eğitim verdiğini anlattı.
Ailesinde güçlü kadınların olduğunun altını çizen Soysal, şöyle konuştu: “Anneannem gibi birisiyle büyümek beni, cesur ve inatçı birisi yaptı. Çünkü anneannem bana ‘kızım sen ne istersen, yapabilirsin’ derdi. Bu bana çok büyük cesaret verdi. Benim mücadeleci biri olmamı sağlayan etkenlerden birisi de spordur. Çünkü spor insanı mücadeleye alıştırıyor. Ben tüm kadınların spor yapması gerektiğini düşünüyorum.”
‘RENKLİ KADINLAR’ ARTMALI
Türkiye’de kadın meselesine, kadınları himaye altına almaya çalışılarak yaklaşıldığını dile getiren Soysal sözlerine şöyle devam etti: “Kadınlar artık kendilerine biçilen rolü istemiyor ve başkaldırıyor. Amerikalılar, renksiz kadınlar için ‘duvar kağıdı’ benzetmesi yapar. Erkeklerin gerisinde, gölgesinde duran kadınlar için bu tabiri kullanıyorlar.
Bizim renkli kadınları çoğaltmamız gerekiyor. Bir duvar kâğıdı gibi arka planda kalan kadınlardan mı olmak istiyoruz yoksa kendi kişiliklerimizi ve yollarımızı mı izlemek istiyoruz? Kadınlar, önce buna karar vermeli. ‘Elâlem ne der’ derdini aşmış kadınlara hayranım. Cumhuriyet’in kadınlara getirdiği açılımlara ben inanmıştım. Küçükken meselenin o zaman başladığını ve başarılı bir şekilde bitirildiğini düşünmüştüm. Ondan sonra anladım ki güzel bir yola çıkış olmuş, ama o yolun devamında bize rehavet çökmüş. Bu durumun Türkiye için çok büyük kayıp olduğunu düşünüyorum.’”
BARİTON SESLİLER KADAR...
Boğaziçi Üniversitesi’nin 2000 yılındaki rektörlük seçiminde aday olan Soysal, seçimi kaybetti ancak 2004’te ikinci kez aday olduğunda 344 oydan 164’ünü alarak birinci olmayı başardı. Soysal, Boğaziçi rektörlüğüne uzanan bu süreci şöyle anlattı: “Yakın arkadaşlarımdan biri bana ‘Senin bu görevi yapacağına inanıyorum. Ancak Boğaziçi’nin dinamikleri bir kadını rektör yapmaz’ dedi. Ben de yapmayacağını düşündüm ancak zorlamam gerektiğine karar verdim. Kadın olarak, insanların size güvenmesi zor oluyor. Bu işi, erkekler kadar, hatta onlardan daha iyi bir yapabileceğimi düşündüm. Ama buna meslektaşlarımı ikna etmek kolay olmadı. Biz kadınların fikirleri, erkeklerin fikirleri kadar kolay satılamıyor. Fikir sahibi olmak bizde erkeklere atfedilen birşey, ben en iyi şekilde fikirlerimi sunsam da bariton sesliler kadar etkili olamıyordum.”
Rektörlük görev süresi bitince 2008 yılında yapılan seçimde ikinci sırada kalan ancak iktidar tarafından yeniden atanmak istenen Soysal, kendisine getirilen teklifi reddetti.
Soysal, şunları söyledi: “‘Yenilgilerim bana başka kapılar açtı. Ben seçimi kaybedince gittim, insan istenmediği yerden gider. Hakkıyla yapacaksanız, rektör olmak çok yıpratıcı. Sürekli kriz yönetimi yapıyorsunuz. Batı’daki gibi dışarıdan müdahale edilmeyen bir üniversitenin başında değilsiniz. Üniversitede devam eden protestolara katılan öğrencilerin hepsi mezun olduktan sonra da Türkiye’de istediğimiz değişiklikleri, gelişimleri gerçekleştirecek. Gençlere inanıyorum ve güveniyorum.”