Burçin Terzioğlu: Size ne!
En son olarak Hakan: Muhafız ile sevenlerinin karşısına geçen oyuncu Burçin Terzioğlu, verdiği röportajda kadınların toplumsal yaşamına dair açıklamalarda bulundu.
En son olarak Hakan: Muhafız ile sevenlerinin karşısına geçen oyuncu Burçin Terzioğlu, "Mini de giyeriz, gece dışarı da çıkarız, büyük kahkahalar da, atarız size ne! Nefsine, eline, sözüne, gözüne hâkim olamayanlar sosyal hayattan soyutlanacak, tedavi altına alınacak, tecrit edilecek!" dedi.
Hürriyet gazetesinden Hakan Gence'nin sorularını yanıtlayan Terzioğlu'nun açıklamalarından bir kısım şöyle:
Geçen günlerde metrobüste bir kadının uğradığı cinsel taciz gündemde. Küçükçekmece’de 5 yaşındaki çocuğun cinsel istismar olayıyla ayrıca sarsıldık. Bu haberleri okuduğunuzda ne hissettiniz?
Bu artık sarsılmak falan değil. Bu sapıklık ve caniliktir! Yok akıl sağlığı bozuk, yok mahkemeye gelirken kravat taktı! ‘İyi hal’ falan bunlarla durduramayız bu aramızda gezen ve her gün canlarımıza zarar veren mahlukları! Çok merak ediyorum o “Mini giymeseymiş, bağırsaymış, gecenin o saatinde sokakta ne işi varmış” diyen tavrı, bu 5 yaşındaki evladımıza yapılan için ne diyebilecekler acaba? Ayrıca mini de giyeriz, gece dışarı da çıkarız, büyük kahkahalar da, atarız size ne! Nefsine, eline, sözüne, gözüne hâkim olamayanlar sosyal hayattan soyutlanacak, tedavi altına alınacak, tecrit edilecek! Bizim bir insan atığının sapıklığına verecek ne bir evladımız, ne bir kardeşimiz, ne bir ablamız var artık. Sistem doğru çalışacak bu pislikleri bulup boğmalı. Başımızı yastığa rahat koyabilmemiz için bir şeyler yapmak gerekiyor. Bugün başkasının canına, yarın bizim. Her şeyi unutuyoruz, bunu unutmayalım. Yine söyleyelim, 23 Nisan Çocuk Bayramı’nda 5 yaşında bir çocuğa tecavüz edildi. Unutmayalım!
Yıllardır onlarca kadın karaktere hayat verip gözlemlediniz. Peki, son günlerde topluma ve kadının yerine dair izlenimleriniz neler?
Gözlemlemekten öte ben bir kadınım. Kadın olmanın getirdiği zorlukları, anaçlığın verdiği vicdanı, her şeye yetişebilmek durumunda kalmanın yorgunluğunu biliyorum. Başka başka kadın portrelerinde renkler değişiyor, belki fırça darbeleri farklılaşıyor ama özetinde karşınızda muazzam bir varlık duruyor. Kadının bir adamın peşinde bir adım arkadan yürümesi, yaşadığı haksızlıklara, eşitsizliklere sessiz kalması, sözlü ya da aktif tacize göz yumması artık olağan sayılmıyor. Farkındayız her şeyin. Kadınlar yeri gelince tek başına kendi cumhuriyetini kurabilecek iradeye ve güce sahiptir. Diğer her şey zamanında empoze edilmiş, öyle sanılmış cahil haraketler. Kadın çalışır da, çocuk da yetiştirir, geçimini de sağlar, ayakları üstünde de durur. Yeter ki kız çocuklarımızı yetiştirirken eğitimine önem verelim, erkek çocuklarımızdan ayırmayalım. Ses çıkarmanın, haksızlık karşısında cevap vermenin değerini, önemini öğretelim.
Sizin ses çıkarmadığınız, sustuğunuz zamanlar oldu mu?
Artık susmuyoruz. Herkes itici güç olacak, birbirine örnek olacak ve sesimiz bağır çağır çıkacak. Ben susmam, susmayacağım da! Sesimin çıkması için benim başıma bir şey gelmesi gerekmiyor. Bir kadının, bir çocuğun, bir hayvanın, bu doğanın kasten canı yandığında, katledildiğinde her birey çığlık atmalı. Hem de sesi kısılırcasına. Yoksa her şeyimizin elimizden kayıp gidişine seyirci kalırız.