'Bütün eğitim harcamaları devlet tarafından karşılanmalı'
CHP'li Tekin, babaları intihara sürükleyen eğitim masraflarını Meclis'e taşıdı.
CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, geçtiğimiz günlerde, “çocuklarıma bakamıyorsam, çocuğuma bir pantolon alamıyorsam niye yaşıyorum ki” diyerek yaşamına son veren babayı hatırlatarak, günlerdir yüreğimizi yakın bu acı gerçekle yaşamaya çalışıyoruz. Artık ülkemizde, eğitim harcamaları kesinlikle aileye yük olmamalıdır ve bütün eğitim harcamaları devlet tarafından karşılanmalıdır'' diyerek meclis başkanlığına bir kanun teklifi sundu.
Tekin açıklamasında, ülkemizde yaşanan ekonomik kriz, dalga dalga yayılarak toplumun tüm kesimlerini etkisi altına almaktadır. Her gün kapanan yeni iş yerleri, iflas eden ve yanan fabrikalar, milyonlarca işsizin yanına yeni işsizlerin katılmasına neden oluyor. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, nüfusun yüzde 20’inden fazlasının yoksulluk sınırı altında olduğu ülkemizde, milyonlarca hane yaşamını yardıma muhtaç bir şekilde sürdürüyor.
Ülkemizde, asgari ücretliler ile asgari ücretin biraz üzerinde maaş alan çalışan kesimler, çocuklarını okula gönderemeyecek duruma geldi. Yoksulluk sınırının 8 bin liraya dayandığı, 1600 lira asgari ücret alan yurttaşlar, çocuğunun okul masrafını karşılayamaz hale geldi.
Sosyal yardımlardan yararlanmak için devletten yardım talebinde bulunan vatandaşlarımıza, sosyal güvenceleri bulunduğu ve maaşlarının asgari ücretin üzerinde olduğu ileri sürülerek yardım yapılmamakta, talepleri bu gerekçelerle reddedilmektedir. Kimse, eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılmamalıdır. Devlet, maddi imkânlardan yoksun öğrencilerin, öğrenimlerini sürdürebilmeleri amacı ile burslar ve başka yollarla gerekli yardımlar yapmalıdır. Bu sosyal devletin de bir gereğidir.” dedi.
İşte kanun teklifinin metni;
GENEL GEREKÇE
Ülkemizde yaşanan ekonomik kriz, dalga dalga yayılarak toplumun tüm kesimlerini etkisi altına almaktadır. Her gün kapanan yeni iş yerleri, iflas eden ve yanan fabrikalar, milyonlarca işsizin yanına yeni işsizlerin katılmasına neden oluyor. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, nüfusun yüzde 20’inden fazlasının yoksulluk sınırı altında olduğu Türkiye’de, milyonlarca hane yaşamını yardıma muhtaç bir şekilde sürdürdüğü için eğitim yardımı almak zorunda kalıyor.
Oğluna, okulun istediği pantolonu alamadığı için yaşamına son veren çaresiz bir babanın eşine söylediği son sözünde, “çocuklarıma bakamıyorsam, çocuğuma bir pantolon alamıyorsam niye yaşıyorum ki” dediği bir ülkedeyiz.
İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin 23. Maddesinde herkesin çalışma, işini serbestçe seçme, adaletli ve elverişli koşullarda çalışma ve işsizliğe karşı korunma hakkı olduğu; herkesin kendisi ve ailesi için insan onuruna yaraşır ve gerekirse her türlü sosyal koruma önlemleriyle desteklenmiş bir yaşam sağlayacak yeterli, adil bir ücret alma hakkı olduğunu düzenlemiştir.
Ülkemizde, asgari ücretliler ile asgari ücretin biraz üzerinde maaş alan çalışan kesimler, çocuklarını okula gönderemeyecek duruma geldi. Yoksulluk sınırının 6 bin liraya dayandığı, 1600 lira asgari ücret alan yurttaşlar, çocuğunun okul masrafını karşılayamaz hale geldi. Kimse, eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılmamalıdır. Devlet, maddi imkânlardan yoksun öğrencilerin, öğrenimlerini sürdürebilmeleri amacı ile burslar ve başka yollarla gerekli yardımlar yapmalıdır. Bu sosyal devletin de bir gereğidir.
Sosyal yardımlardan yararlanmak için devletten yardım talebinde bulunan vatandaşlarımıza, sosyal güvenceleri bulunduğu ve maaşlarının asgari ücretten fazla olduğu ileri sürülerek yardım yapılmamakta, talepleri bu gerekçelerle reddedilmektedir. Sosyal güvenceye sahip olup, çocuklarının eğitim giderini karşılamayan vatandaşlarımızın sosyal yardımlardan yararlanması, sosyal devlet anlayışı açısından oldukça önemli olacaktır.
MADDE GEREKÇELERİ
MADDE- 1 Bu kanun maddesinde yapılan değişiklikle sosyal güvenceye sahip olup, geliri asgari ücretin üstünde olsa dahi, vatandaşlarımız talep ettikleri takdirde, sosyal yardımlardan faydalanması amaçlanmıştır.
Nüfusun yüzde 20’inden fazlasının yoksulluk sınırı altında olduğu ülkemizde, milyonlarca hane yaşamını yardıma muhtaç bir şekilde sürdürmesine rağmen, açlık sınırının altında bir geliri olması nedeniyle, devletin sağladığı sosyal yardımlardan yeteri kadar faydalanamamaktadır.
Yapılan bu değişiklikle sosyal güvencesi olduğu halde aylık geliri, asgari ücretin üzerinde olduğu tespit edilen vatandaşlara, sosyal yardımlaşma ve teşvik kanunu kapsamında yapılan sosyal yardımlardan yararlanma hakkı sağlanmış olacaktır.
MADDE-2 Yürürlük maddesidir.
MADDE-3 Yürütme maddesidir.
SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMAYI TEŞVİK KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFİ
MADDE- 1 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanununun 2 nci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Fakrü zaruret içinde ve muhtaç durumda bulunan ve kanunla kurulu sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi olmayan ve bu kuruluşlardan aylık veya gelir almayan vatandaşlar ile sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi olan fakat aylık geliri, asgari ücretin üstünde olduğu tespit edilen vatandaşlar da bu kanun kapsamı içine dâhil edilirler”
MADDE- 2 Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE- 3 Bu Kanun hükümlerini Cumhurbaşkanı yürütür.