Büyükelçilerin açıklaması iktidarın tepkisini çekti: Osman Kavala'yla ilgili hukuki süreçte neler yaşandı?
10 büyükelçinin iş insanı Osman Kavala'nın tutukluluğuyla ilgili açıklaması, iktidarın tepkisini çekti. Bu süreçte Kavala'yla ilgili hukuki süreçte yaşananlar yeniden gündeme geldi.
GERÇEK GÜNDEM - ABD, Almanya ve Fransa'nın da aralarında olduğu 10 ülkenin Ankara büyükelçilikleri ortak bir açıklama yayımlayarak, iş insanı ve Anadolu Kültür Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kavala'nın serbest bırakılması çağrısında bulundu.
Bunun üzerine Dışişleri Bakanlığı'na çağrılan büyükelçilere, 'hadsiz açıklamanın kabul edilemeyeceği' iletildi. Çok sayıda AKP'li ve MHP'li siyasetçi de büyükelçilerin açıklamasına tepki gösterdi.
Bu gelişmeler, Kavala'yla ilgili hukuki süreçte yaşananları gündeme getirdi.
İlk olarak Gezi Parkı eylemleriyle ilgili suçlamalar nedeniyle 18 Ekim 2017'de gözaltına alınan ve 1 Kasım 2017'de tutuklanan Osman Kavala, 4 yıldır cezaevinde bulunuyor.
10 Aralık 2019'da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) 'Kavala'nın makul şüphe olmadan, siyasi nedenlerle tutuklanması ve AYM'nin bireysel başvuruyu makul sürede incelememesi' gerekçeleriyle hak ihlali kararı verdi. Mahkeme, Kavala'nın derhal serbest bırakılmasını istedi.
18 Şubat 2020'de 'hukuka uygun somut ve kesin delil bulunmaması' nedeniyle Ayşe Mücella Yapıcı, Yiğit Aksakoğlu, Can Atalay, Tayfun Kahraman, Ali Hakan Altınay, Yiğit Ali Ekmekçi, Çiğdem Mater Utku ve Mine Özerden ile birlikte Gezi Parkı davasında beraat etti.
Aynı gün darbe girişimi davası kapsamında hakkında gözaltı kararı çıkarılan Kavala, Silivri Cezaevi'nden çıkmadan 'anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs suçlamasıyla' tekrar tutuklandı.
9 Mart 2020'de İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen darbe girişimi soruşturması kapsamında casusluk suçlamasıyla tutuklama kararı verildi.
ERDOĞAN: BUNLARI ÖDÜLLENDİRECEK HALİMİZ YOK
Kasım 2020'de ise eski Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesi Bülent Arınç, Kavala ve eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş için "Tutuklu kalmalarına hayret ediyorum, tahliye olabilirler" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ise buna tepkisi sert oldu:
"Bunları herhalde ödüllendirecek halimiz yok. Hatta daha da tabii ileri gidip bu teröristlerden birinin yazdığı kitabı herkesin okumasının tavsiye edilmesi hakikaten beni rencide etmiştir. Kitabını herkes okusun denilen kişi, elinde binlerce Kürt kardeşimin, askerimin, kanı olan bir terör örgütünün siyasetçi maskesi takmış savunucusudur."
29 Aralık 2020'de Anayasa Mahkemesi (AYM) Osman Kavala'nın bireysel başvurusunu gündemine aldı ve 'kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlâl edilmediğine' karar verdi.
EŞİ HEDEF ALINDI
5 Şubat 2021'de Kavala'nın eşi Prof. Dr. Ayşe Buğra, Boğaziçi Üniversitesi'nde rektör atamasına karşı süren eylemler nedeniyle Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından hedef alındı. Erdoğan, "Bu ülkede Soros'un adeta temsilcisi olan kişinin karısı da aynı şeklide Boğaziçi'nde provokatörlerin içerisinde yer alan bir kadındır" dedi.
30 Temmuz 2021'de Kavala'nın davası, Gezi Parkı ve Çarşı grubu davaları ile birleştirildi.
17 Eylül 2021'de Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Demirtaş ve Kavala'nın serbest bırakılması talebini yineledi.
Birleştirilen Gezi Parkı ve Çarşı grubu davalarının ilk duruşması 8 Ekim 2021'de görüldü. Mahkeme heyeti Kavala'nın tahliye talebini reddetti.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 19 Ekim 2021'de Kavala ve Demirtaş için "Osman Kavala Sorosçu’dur, Selahattin Demirtaş teröristtir, teröristin yeri de hukukun üstün olduğu tüm demokratik ülkelerde demir parmaklıkların arkasıdır" ifadesini kullandı.
Son olarak eski Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) yargıcı Rıza Türmen, 10 büyükelçinin Kavala'yla ilgili çağrısını değerlendirdiği yazısında "Bakanlar Komitesi giderek ağırlaşan yaptırımlar uygulayacak. Bu yaptırımlar, ilgili devletin Avrupa Konseyi'nden çıkarılmasına kadar gidebilir" dedi.
Türmen, devletlerin büyükelçiler aracılığıyla Türkiye'yi son bir kez uyarmak istemiş olabileceğini ifade etti.