Büyükşen cinayetinde, tutuklanan Afgan zanlı konuştu: 100 bin lira teklif edildi
Türkiye'nin gündemine bomba gibi düşen Necla ve Metin Büyükşen cinayetinde, yanlış eve girip Büyükşen çiftini öldürdüğü iddia edilen Afganistan uyruklu Abdulhamid Uzbek'in ifadesi ortaya çıktı.
Konya Karatay ilçesine bağlı İsmil mahallesinde yaşayan Metin ve Necla Büyükşen çifti, 3 Eylül 2018 gününde evine giren kar maskeli kişi tarafından öldürüldü. Cinayet için başlatılan çalışmalarda çiftin yanlışlıkla öldürüldüğü, tutulan kiralık katilin evleri karıştırdığı ortaya çıktı.
Çalışmalar sonrası yapılan operasyonda gözaltına alınan şüphelilerden Esra Taş, sevgilisi Abdullah Başdemir (46) ile onlara yardım ettikleri öğrenilen Zekeriya Okşen, kuzeni Mustafa Okşen ile Afgan uyruklu Abdulhamid Uzbek tutuklandı.
İFADESİ ORTAYA ÇIKTI
Sabah'ın haberine göre 6 yıl önce kaçak yollarla Türkiye'ye giriş yaptığını ve farklı illerde çobanlık yaptığını anlatan Abdulhamid Uzbek ifadesine şu sözlere yer verdi:
"Türkiye'ye girdiğimde Ankara'daki yeğenimin yanına geldim. Yeğenimin yanında 20 gün kadar hiçbir işte çalışmadan kaldım. Daha sonra Konya'nın Ilgın ilçesine gelerek burada çobanlık yaptım. Sonra da Çankırı ilini gittim. Burada farklı yerlerde 5 ay çobanlık yaptım ve tekrar Konya'nın Sarayönü ilçesinde bulunan köylümün yanına geldim. Burada biraz işsiz kaldıktan sonra köylüm beni Abdullah Başdemir ve Süleyman Başdemir ile tanıştırdı. Ben Başdemir'in yanında 9 ay kadar çalıştım. Parayı az bulduğum için yanlarından ayrılıp, tekrar Çankırı'ya gittim. Burada da 2 yıl çalıştıktan sonra tekrar Abdullah Başdemir'in yanında çalışmaya başladım. 2 bin TL karşılığında 3 ay daha çalıştıktan sonra tekrar Ankara Gölbaşı'na gittim. Burada 13 ay çalıştım. Kaldığım köyde jandarmalar beni yakalayıp Konya'ya getirdi.
"SANA 100 BİN LİRA VERSEM DÜŞMANLARIMI ÖLDÜRÜR MÜSÜN?"
İlk çalıştığım dönemde Abdullah benim yanıma 4 kez gelerek, bana 'Benim düşmanlarım var. Sana 100 bin TL versem bu düşmanlarımı öldürür müsün?' diye sordu. Bende sakat bir kızımın olduğunu bu nedenle öldüremeyeceğimi söyledim. Bunları bana söylerken şaka yapmıyordu, gayet ciddiydi.
"TÜFEKLER ÇİFTLİKTE KALIYORDU"
Öldürülen çifti tanımıyorum. Düşmanların kim olduğunu bilmiyorum. Daha önce bir tabanca ve üç tüfek ile fotoğraf çektirmiştim. Bu silahlar Abdullah'a ait. Bildiğim kadarıyla Abdullah'ın 5 adet tabancası, 1 adet uzun namlulu av tüfeği ve 2 adet kıza dipçikli tüfeği var. Tabancaları Abdullah ve yakınları üzerlerinde taşıyordu. Tüfekler çiftlikte kalıyordu. Biz hayvanları dağa götürürken tüfekleri yanımızda götürüyorduk. Abdullah'ın yanında çalışırken her işi yapardım.
SUÇU KABULLENMİYOR
Abdullah bana öldürmek için 100 bin TL teklif etmişse de ben kabul etmedim. Onun adına hiç kimseyi öldürmedim. İsmil Mahallesini hiç duymadım ve oraya hiç gitmedim. Öldürülen kişileri de hiç tanımıyorum. Suçsuzum."
Abdulhamid Uzbek'in üzerinden çıkan SIM kartlara ve telefona incelenmek üzere el konulduğu öğrenildi.