Can Ataklı: 'Bunun Türkiye'nin başına iş açmaması mümkün değil'
Korkusuz yazarı Can Ataklı, Suriye Milli Ordusu'nun anlaşma sonrasını akıbetini köşesine taşıdı.
Can Ataklı , bugünkü "SMO’yu nereye sakladık?" başlıklı yazısında, "Rusya, tavrını Suriye'nin resmi yönetiminden yana koyuyor. Bu durumda, adına “Suriye Milli Ordusu” dediğimiz çapulcuların, bölgede cirit atması artık mümkün olmayacaktır." dedi.
İŞTE O YAZI
SMO'yu nereye sakladık?
Hem Amerika hem de Rusya ile mutabakatlar imzalayarak “tarihi bir zafer” kazanıldığı anlatılıyor.
Yandaş tetikçi kesim “Hem sahada hem masada kazandık” propagandasını tüm milletin beynine kazıyor adeta.
Ancak ne gariptir ki, bundan sonra neler olabileceği konusunda analizler yapan pek yok.
Kazanılan zaferin Türkiye'ye ne kattığı veya önümüzdeki günlerde ne katacağı da hiç konuşulmuyor.
Soyut bir “Biz kazandık, istediğimiz her şeyi aldık” sesi çıkıyor çok yüksek biçimde.
Amerika'nın imzalattığı anlaşmadan sonra elbette kimsenin aklına Özgür Suriye Ordusu diye, uzun zamandır besleyip büyüttüğümüz, şimdi ise adını “Suriye Milli Ordusu” koyduğumuz çapulcu grubunun ne olacağı gelmedi.
Oysa Rusya'nın imzalattığı anlaşmadan sonra durum farklı olacaktır.
Çünkü Rusya, bölgede asıl koruyucu güç olacağını bu mutabakatla ilan etti.
Rusya, tavrını Suriye'nin resmi yönetiminden yana koyuyor.
Bu durumda, adına “Suriye Milli Ordusu” dediğimiz çapulcuların, bölgede cirit atması artık mümkün olmayacaktır.
İyi de bu güruh şimdi nerede?
Türk Silahlı Kuvvetleri ile birlikte Suriye'ye giren, bütün iaşesi, silahları ve mühimmatları Türkiye tarafından temin edilen Suriye Milli Ordusu, Türkiye sınırları içine mi çekildi, yoksa henüz Suriye topraklarında mı?
Bunlarla ilgili bir bilgimiz yok.
Ayrıca Milli Savunma Bakanlığı da bu grupla ilgili bir açıklama yapmıyor.
Tabii uzun süre saklanmaları mümkün değil.
Tahminim; bu çapulcu grubunun sessiz sedasız dağıtılacağıdır.
Ancak bu bir çözüm olmayacaktır, bunu da bilelim.
Çünkü bu çapulcular ile IŞİD'li teröristler arasında pek fark yok.
Bunlar da kafa kesiyorlar, karın deşiyorlar, insanları diri diri yakıyorlar, ellerini kollarını bağlayıp kafalarına ateş etmekten çekinmiyorlar.
Bunun Türkiye'nin başına iş açmaması mümkün değil.
Öyle ya da böyle, uluslararası kamuoyu durumun farkında ve bunun hesabı da bir gün mutlaka sorulacaktır.
Nitekim bu konudaki ilk ciddi uyarı atışı Amerika Savunma Bakanı Esper'den geldi.
CNN'de ünlü Amanpour'un sorularını cevaplayan Esper, Suriye'de Türkiye'nin desteklediği ÖSO'cuların YPG'ye karşı işlediği iddia edilen “savaş suçları”ndan kısmen sorumlu tutulması gerektiğini savundu.
Esper, “Raporları gördüm. Korkunçlar ve doğruysa ve doğru olduklarını varsayıyorum, savaş suçları olacağını düşünüyorum” dedi.
Amerika Savunma Bakanı, bu konunun takip edileceğini söyleyerek, “Bu suçların arkasındakiler sorumlu tutulmalı, çoğu durumda da Türkiye'nin sorumlu olduğunu görüyoruz” diye konuştu.
Esper, geçen hafta yaptığı açıklamada da Türkiye'nin Suriye'deki “muhtemel savaş suçlarından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın tam olarak sorumlu olduğunu” söylemişti. Amerika'dan bu tepki gelirken, yakın bir gelecekte Rusya-Suriye cephesinden de benzer bir tepki gelmesi kimseyi şaşırtmamalı.
Çünkü Erdoğan iktidarının, “Milli ordu” olarak nitelendirdiği bu militanlar, Suriye resmi devleti tarafından “terörist” olarak niteleniyor.
Sanıyorum 6 saatlik görüşmede bu örgütle de ilgili konuşmalar olmuştur. Ancak Putin, Erdoğan'ı daha fazla sıkıştırmamak için SMO konusunu mutabakata almadı. Tabii şimdilik.
Eğer SMO, Suriye topraklarında kalır ve eylemler yaparsa durum farklı hale gelir.