Can Ataklı, Erdoğan'ın 'coşarak' söylediği sözleri yazdı: Siyasette düzey dibe vurdu...
Korkusuz yazarı Can Ataklı, "Erdoğan'ın 'Söke söke' gibi argoda pek ayıp biçimde kullanılan bir sözü söylemesi siyasette düzeyin nasıl dibe vurduğunun da bir göstergesi." ifadelerini kullandı.
Korkusuz yazarı Can Ataklı, "Erdoğan'ın 'Söke söke' gibi argoda pek ayıp biçimde kullanılan bir sözü söylemesi siyasette düzeyin nasıl dibe vurduğunun da bir göstergesi." ifadelerini kullandı.
Ataklı'nın bugünkü "'Söke söke' hafazanallah, 'hesabı sorulurdu' bölümü ise çok anlamsız" başlıklı yazısı şöyle:
“Söke söke” hafazanallah, “hesabı sorulurdu” bölümü ise çok anlamsız
Erdoğan her gün şaşırtıyor.
Sık sık söylüyorum, bir kere daha tekrarlayayım, muhalefetin anlamadığı şu; Erdoğan’ı demokrasi ve hukuk çerçevesinde bir siyasi parti lideri sanıyorlar. Bu nedenle söylem, tutum ve davranışlarını bu açıdan değerlendiriyorlar. Oysa Erdoğan bu tanıma uymuyor. Ne demokrasi ne hukuk ne devlet adamlığı ne de siyasetle ilgisi var. Böyle olunca şaşırıp kalıyorlar ve Erdoğan’ın yaptıklarına, söylediklerine doğru teşhis koyamıyor, mücadele edemiyorlar.
AKP Genel Başkanı, cumartesi günü “asrın projesi” dediği Kanal İstanbul’un “güya” temelini attı.
Atılan temel aslında Kuzey Otoyolu’nun bir köprüsünün temeli ki, eğer Kanal İstanbul yapılırsa o da kapsama alanı içinde olacak, işin aslı bu.
Erdoğan bu açılışta da esti gürledi.
Olmadık sözler söyledi.
Örneğin Kanal İstanbul’un, İstanbul’un geleceğini kurtarma projesi olduğunu söyledi.
Projenin her aşamasının hukuka ve bilime uygun olduğunu ileri sürdü.
Her zamanki gibi sanki tek muhalefet partisi CHP gibi davrandı ve kendince Cehape zihniyetini yine yerden yere vurdu.
“Bu ülkede şu ana kadar Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nü yaptık, bugün Kanal İstanbul için nasıl çıldırıyorsanız orada da öyle çıldırdınız. Marmaray’ı yaptık, yine aynı şekilde önümüzü kesmeye çalıştınız. Çılgınlar gibi, ama yaptık. Avrasya Tüneli’ni yaptık. Onun da önünü kesmek istediniz. Osmangazi’yi, İstanbul-İzmir yolunu yaptık, onların da önünü kesmeye çalıştınız” dedi.
Sonra çok ilginç bir cümle sarf etti.
Dedi ki, “Bu hususlarda en küçük bir eksiklik, usulsüzlük olsaydı çoktan ortaya çıkardı.”
Buraya bir nokta koyalım ve AKP Genel Başkanı’nın törende yaptığı konuşmanın olabilecek en absürt bölümüne geçelim.
“Yatırımcıları tehdit ediyorlar” diye başladı cümleye Erdoğan ve şöyle devam etti;
“CHP, ‘Biz geliyoruz, geldiğimizde size ödeme yapmayacağız, bu yatırımları elinizden alacağız’ diyor. Bankaları tehdit ediyorlar, hızlarını alamayıp projeye ilgi duyan ülkeleri tehdit ediyorlar. Bu ne terbiyesizliktir! Devletlerde devamlılık esastır, bunlar devlet terbiyesi de görmediler. Sizler nasıl devlet yönetimine talipsiniz ya? Söke söke sizden bu paraları uluslararası tahkim yoluyla da alırlar. Bunları da öğren. Bunlar tam manasıyla çaylak. Devlet yönetimi nedir haberleri yok.”
Erdoğan tam coşmuş durumda.
“Söke söke” gibi argoda pek ayıp biçimde kullanılan bir sözü söylemesi siyasette düzeyin nasıl dibe vurduğunun da bir göstergesi.
Biraz önceye dönelim şimdi.
“Söke söke” gibi tanımlamayı kullanan Erdoğan’ın, yaptıkları inşaat hizmetlerini anlattıktan sonra, “Bu hususlarda en küçük bir eksiklik, usulsüzlük olsaydı çoktan ortaya çıkardı” sözleri ise gerçekten çok komik.
Çünkü birincisi, buralarla ilgili neler çıktı neler de dinleyen yok.
İkincisi, bütün yolsuzluklar ortaya çıksa bile bunları soruşturacak yargı yok.