Canan Karatay'a büyük suçlama

Tuz konusundaki açıklamalarıyla tıp dünyasında tartışma yaratan Prof. Dr. Canan Karatay’ın son yayını hakkında kaynak tahrifi iddiası gündemde.

Karatay’ın kitabında kaynak gösterdiği Belding H. Scribner’in çalışmasını çarpıttığını belirten Üsküdar Üniversitesi Nöropsikofarmakoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi (NPFAUM) Müdürü Prof. Dr. Uzbay, “Scribner, tuzla damarların genişlediği görüşüne dayanak gösterilmiş ama onun çalışması tam aksi görüşü savunuyor. Bilerek yaptıysa, bu taammüden insan sağlığına zarar vermeye girer” dedi...

Prof. Dr. Canan Karatay’ın “Gerçek Tıbbın 10 Şifresi” adlı kitabında kullandığı bazı kaynakların iddia ettiği konularla ilişkili olmadığını Prof. Dr. Uzbay şöyle açıklıyor:

“Kitabın 132. sayfasının 5. paragrafında Karatay tam olarak şunları söylüyor: ‘ABD Washington Üniversitesi’nde görevli araştırmacı Belding H. Scribner, 1983 yılında yüksek doz tuz verdiği kişilerin damarlarında gevşeme yani genişleme olduğunu göstermiştir.’ İzleyen paragrafta da ‘Damarların genişlemesi, biliyoruz ki tansiyonu yükseltmez aksine düşürür’ diyerek devam ediyor. İlgili makaleye ulaşıp inceledim. Ulaştığım makale kitaptaki ifadenin aksine klinik bir çalışma içermiyordu.

MAKALE TUZA KARŞI

Yaklaşık bir buçuk sayfalık makale, tuz ve hipertansiyon ilişkisi üzerine yine aynı dergide yayımlanan başka bir makaleye atıfta bulunarak diyette yer alan tuzun hipertansiyon ile ilişkisini değerlendiren kısa bir derleme niteliğindeydi. Yani Karatay’ın iddia ettiği gibi birilerine Belding Scribner tarafından yüksek dozda tuz verilmesi söz konusu değildi. Dahası bu makalede ve atıfta bulunduğu diğer makalelerde, tuz verilen birilerinde damarların gevşemiş olduğundan da söz edilmiyordu. Tam tersine, bu makaleler Karatay ile aynı fikirde değildi. Özellikle duyarlı kişilerde diyetteki tuzun kısıtlamasının ya da aşırı tuz kullanımından sakınmanın hipertansiyon tedavisi için yararı tartışılıyordu.”

Milliyet'ten Mert İnan'ın haberine göre Prof.Dr. Karatay’ın daha önce de halkı yanlış yönlendirecek söylemlerde bulunduğunu savunan Prof. Dr. Uzbay şöyle devam etti:

“Karatay’ın çocuklara sınırsız miktarda şekersiz Türk kahvesi içirilmesi’, ‘Şeker hastalığının genetik bir profilinin olmadığı’, ‘Her gün aç karnına iki bardak zeytinyağı içilmesi’ ve ‘Lipit düşürücü ilaçların palavra olduğu’ gibi bilimsel gerçeği yansıtmayan ve halk sağlığında telafisi mümkün olmayan zararlara neden olabilecek önerileri vardı. Israrla tuzun damarlarda genişletme yaptığı ya da yüksek dozda tuz veya kaya tuzu ile tansiyonun düşürüldüğü ciddi bilim dergilerinde yayımlanmış bir makale aradım. Böyle bir makaleye ulaşamadığım gibi ulaştığım makaleler tam tersini söylüyordu. Sanırım Karatay, Belding H. Scribner’ diye tanımladığı kişinin kendi uzmanlık alanının ne kadar önemli bir figürü olduğundan ve neler yaptığından da haberi yok. Karatay’ın kitabında yaptığı çarpıtmanın ölümcül sonuçları olabilir. Bu çarpıtmaya hukuk açısından bakıldığında, bilerek yaptı ise taammüden (planlayarak), bilmeyerek yaptıysa, yani kitaplarını başkası yazıyor veya kaynaklarını iyi kontrol etmemiş ise taksirle (kazara) insan sağlığına zarar vermeye girer.”