Cengiz'den Galatasaray Adası açıklaması
Galatasaray Başkanı Mustafa Cengiz canlı yayında açıklamalarda bulundu.
Galatasaray Başkanı Mustafa Cengiz, kulüp televizyonunda açıklamalarda bulundu. Mustafa Cengiz; kulübün mali durumundan futbol takımının son durumuna, hafta sonu yapılacak olağanüstü genel kuruldan, gündemdeki diğer konulara kadar birçok konuda önemli ifadeler kullandı.
İşte Mustafa Cengiz'in açıklamalarından satır başları şöyle:
İlk göreve başladığım 24 Ocak'ın üzerinden 8 ay olmuş. bu süre içerisinde bir tek TRT'ye çıktım, başka hiç bir yere demeç vermedim. Ben çok görünmek istemiyorum ama bazı kesimler güvenlik kamerasına bile demeç verdiğimi iddia ediyor, ben de şaşırıyorum. Her gördüğüm güvenlik kamerasını kontrol ediyorum demeç veriyor muyum diye, vermiyorum. Spor, Türkiye'de çok önemli bir olgu, bu olgunun en önemlisi futbol. Bu önemli bir nokta, bu noktanın en önemli temsilcilerinden biri de Galatasaray.
İnsanlar sizin konuştuğunuzdan da, söylediğinizden de rahatsız olabiliyorlar. Spor medyasından özür diliyorum. Maç sonlarında ordaki emekçi kardeşlerimize çok üzülüyorum. İnsanlar, maçı kazanınca sevinçle, maçı kaybedince üzüntülü karşıyalabiliyor. Ben buna karşıyım. Bizde sadece Abdurrahim bey konuşur. O da son maçtan sonra konuşamamış, üzüntüden dolayı. Bende isterim onlara bilgi vereyim, bende yarım saat önce öğrendim. Gece, o gün ne var ne yok okuyorum.
"HİÇBİR FUTBOLCUMUZA BORCUMUZ KALMADI"
Bugün bir kaç gazete gördüm, "Maaşlar ödenmiyor" diye. Ben buna üzüldüm. Taraftırmız bilsin ki, 14 milyon euro (75 milyon tl) ödeme yaptık. Manchester City'in, Sao Paolo'nun 1 milyonu, hepsini ödedik. Biz Ağustos sonu itirabiyle 0 borcumuz var. 28 futbolcumuz dahil.
Neden 29 Eylül'de torba kanun diyorlar? Tüm bunları anlatmak istiyorum.
"MODESTE İÇİN ESPRİ YAPTIM"
Modeste için bir espri yaptım, avukatının geldiğini biliyorum. Kendisini ne gördüm, ne tanırım. Bu yanlış anlaşılmış. İroniyle yaklaştım, başkaları yanlış anlıyor.
Bize oy verenler bizden hizmet bekliyor, biz hizmetkarız. Onların güveni ile geldik, onları yarı yolda bırakmayız. Asla Galatasaray'a hizmette geri adım atmayız. Teveccüh olmazsa, biz çekiliriz. Nedir bu? Başarısız olursun, mali ceza yersin, sermaye arttırımı yapamazsın, telefonun, elektriği kapanır, ozaman çekilirsin. Genel Kurul'a anlatmak durumundayım, teker teker maddeleri anlatmam gerekir. Eğer ben bunu anlatamamışsam, karşı taraf anlamamışsa, yeniden anlatırım.
"GALATASARAY'IN HUKUKUNDA ŞEFFAFLIK VAR"
Ben yetki istemiyorum, hukuksal düzenleme istiyorum. Kim istiyor? Benim profesyonellerim. Neden? Yeni bir takım düzenlemeler, arsalar için. Kemerburgaz, Galatsaray adası bazında tek tek. Hiç bir artniyet, sahtekarlık, Bizans yok. Biz Galatasarayız, Galatasaray'ın genel hukukunda şeffaflık vardır. Galatasaray başkanı bir şey diyorsa, söz veriyorsa doğrudur. Söz veriyorsa, ölür, yine yapmak zorundadır. Biz siyaset peşinde değiiliz. Nasıl insanlar kar, yağmur, çamur peşinde koşturuyor, biz de öyle.
Bu size bir tatmin veriyor, manevi tatmin.
"330 TANE DAVAM VAR"
UEFA'nın man cezasını engelledik. Anlatarak. Galatasaray'da bir iniş yok, kalkış durumuna getirdik. 15 günde 1 toplantılar yaptık. UEFA, samimi ve dürüst bir şekilde değerlendirdi. Asla bizim hesaplarımızda hata yoktur. Bütçeyi de alelacele yaptık. Şubatta gelmişiz, Mart'ta Genel Kurul var. Volaybolde 330 tane davamız var, 330! Transfer yasağımız var.
En büyük desteği nerden aldık? Taraftardan aldık. Biz hiç bir şey yapmadık, taraftar yaptı. Taraftar, ezici bir çoğunlukla bizi yeniden göreve getirdi.
Torba yasa diyorlar, çok üzülüyorum. Siyasi bir yasa değil bu.
"ADAYI YENİDEN ALACAĞIZ"
Ben ilerde, başkanlıktan ayrıldığımda, gerekiyorsa bunu anlatırım. Gerçi Türklerde kendi hikayesini doğru anlatmak yok, otobiyografi yok. Bütün batı medeniyetlerinde, var. "Başkalarının yaşamından ders alın, çünkü onlar kadar uzun yaşayacak ömre sahip değilim" der biri.
Adayı yıkmışsınız, yıktırmışsınız. Ada, 3 yıllık dönemimde, yeniden alacağız. Bize diyorlar ki anlaştı, biz kimseyle anlaşmadık. Ama açık konuşalım, devlet her zaman Galatasaray'ın yanında. Benim kara karşıma, kara gözüme vermiyor bunu. Bunu, bizim temsil ettiğimiz kitleye ve onu doğru yönetmemize veriyor. Ada'ya göreve geldiğimizde 21 Ocak, diğer 25 Ocak.
Duygun başkan bizim ağabeyimiz, başkaımızdır. Ben, Duygun abinin yanlış bilgilendirildiğine inanıyorum. Duygun abinin zamanında da, kopyala yapıştır şeklinde yaptılar. Buna gerek yok dedim. Apartman yönetici, yeni geldiğinde yeni haklar almak istiyorsa, biz de ona tabiyiz. Bunlar iyi niyetle söylüyorlar, ben öyle algılıyorum. Belli bir kesim var, bizden müthiş rahatsız, rövanşist duygularla hareket ediyorlar.
"GERÇEKÇİ BÜTÇE YAPMAYA ÇALIŞIYORUZ"
Siz istediğinizi icra edin, sabaha kadar konuşun, gözler görmüyor. Bize, aklı selim, Galatasaray menfaatlerini düşünen ve bize güvenen kitleye sesleniyorum. Lütfen, 29 Eylül'de gelin. Benim yönetim kurulu arkadaşlarım sabah akşam bütçeye çalışıyorlar. Tek tek bütçelerle görüşüp, gerçekçi bütçe yapmaya çalışıyorlar. Bırakın denk bütçeyi, artçı bütçe yapmayı planlıyorlar. Biz şu anda 4 aylık dönemden ötürü, geçmiş 4 ayın da yetkilerini aldık, sorumluluklar arttı.
Mesela, Ünal Aysal yönetimi; Ünal beyin zamanında bu yapılmış. Tekrar gelmiş, Dursun başkanın yönetimi aynı yetkilerle devam etmiş. Benim yetkim bitmiş! Benim 2021'e kadar yeniden bu yetkiyi almam gerekiyor.
"YETKİ İSTEMİYORUM"
Ben ek bir şey mi isteyebilirim? Bunda beis de yok. Yetki de istemiyorum. Bunlar, olması gereken yasal düzenlemeyeler. Hayır denirse, ben bir şey yapamazsam, yeni bir kredilendirme ve arazi, yapamam. Ali Sami Yen'de 1 gecede aldığımız arazilerinin nasıl gittiğini gördük.
Ada'ya başvuracağız, Boğaziçi görünümde ama yine de başvuracağız. Tesislerimiz için başvuracağız. Hem idari cezaların kaldırılması, hem de imar aflarına başvurmalarım gerek. Reddederlerse başvurmam, "Kendimiz ettik, kendimiz bulduk" derim.
Duygun beyin zamanında devir, satış, takas ve trampa istemiş. Ne devir var, ne trampa var, ne takas var. Bizim zamanımızda ne satış var, ne devir var.
"TAÇSPOR'UN YIKILMA İHTİMALİ VARDI"
Adayı biz yıktırmadık. Ada, yıkıldı, Dursun beyden sonra görevi ben aldım. Biz problemi kucağımızda bulduk problemi. Biz, geldiğimizde Taçspor'un yıkılması ihtimali vardı, durdurduk.
Köşe yazarları yazıyor, sen şeyle anlaştın mı... Galatasaray başkanının böyle bir şey yapması zuldür. Böyle düşünülmesi beni korkutuyor. Kişiyi nasıl bilirsin... Neyse.
Bizim 3 parselimiz var. Bir gazetenin birinde bir haber çıktı. "Adannın hazinede olduğu tespit edildi" diye. Ne demek bu? Büyük parsel 2500 metrekare olan bölümün mülkiyeti olan bölüm, bizde. 2 metrekare olan bölüm, hazinede. 3 nerede? denizin dibinde. Fakat, bununda bize ait olduğunu duyduk, bunun da peşine düşeceğiz.
Diyorlar ki, Belediyeler alacak buraları, yapmayın yahu! Bakın, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, 8 yıldan beri geldi, her taraf kolay dağıldı. Lokomotif Moskova maçı sonrası taraftarlar daha kolay dağıldı, metroyu genişletti. Bunlar hep yeni. Vadi İstanbul'dan yürüyen merdiven yapacak. İBB'ye buradan çok teşekkür ediyorum.
Biz ecrimisin ödüyoruz, ne demek bu? Kira bedeli ödüyoruz. Biz eski müstecir de başvurdu, biz de başvurdu. Hazine bize verdi ecrimisini. Bitmedi, iskeleye de başvurmuştu. O da bizim olacak inşallah. Ben işime gitmiyorum, arkadaşlar da gitmiyor artık.
Biz er ya da geç bu davayı kazanacağız. Galatasaray Adası bizim. Kiralamayacağız, satmayacağız. Biz irtifak için çalışıyoruz. Mülkiyet ait değil ama inşaat yapabilirsiniz. Adadaki müstecirin gidişinden sonra imar yapmamız gerek. Duygun abinin yaptığı gibi kaçak yapılanma olur, demokrası kılıcı gibi gelir yıkarlar.
"BAŞKANLIKTAN AYRILDIĞIMDA BİR DESTAN ANLATIRIM"
Düdük çalınana kadar ne yaşadığımızı bir Allah biliyor, bir ben biliyorum. Başkanlıktan ayrıldığımda bir destan anlatırım.
Florya, Riva gitti, insanlar haklı. Bir Ada var. Mecidiyeköy satışını ben istemedim. Eski yönetim aldı.
Ben sadece genel işlemlerin hukuk içerisinde yürümesi için bunları istiyorum. Ada ile ilgili her türlü ortaklık ve kiralama genel kurula getirilir. Genel kurulun bir kararı var.
"GÜCÜMÜZ TARAFTARDAN GELİYOR"
Ada ile ilgili ayrı sermaye olayına geleyim, UEFA'dan yediğimiz cezada bazı sınırlamalar var. 3 yılda 5 milyon euro zarar etmemiz gerekiyor. Bu 30 milyona çıkıyor. 5 milyon da olunca, 25 milyona iniyor. Bunun için sermaye arttırımı yapmam lazım. Bazıları diyor Mustafa koy cebinden. Öyle değil, bizim gücümüz taraftardan geliyor.
1 kişinin 50 milyonu mu? 100 bin kişinin 50 milyonu mu? Ben 100 bin kişinin topladığını tercih ederim, zaten bu da camia demektir.
Ben Ada'yı, oteli ayni sermaye olarak UEFA'ya ortaya koyabilirim ama yapmam. Galatasaray, kısa sürede öyle bir noktaya gelecek ki, kimseye muhtaç olmayacak.
16 yıldır ada sorunu var. Bize 4 ayda yapın diyorlar, 4 ayda yetmez. Dünyanın en güzel şehri İstanbul'un, en güzel, yeri, kara parçası. Biz mücadeleyi bırakmadık, mutlaka ada, Galatasaray'ın hukuken de faydalanacağı bir yer olacak. 2015 yılındaki kongrede bende vardım. Hepimiz aynı kararı aldık. Devlette bulundum, devletin AVM'lerini ben yaptım. Maliye Bakanlığı fonu ile beraber. Biz bunları yaparken, devletin bakkallık yapamayacağı ortaya çıktı. Bizim, sağlam, Ada'ya yakışır güzellikle, irtifakı alarak çok güzel yapılanmalar yapmamız gerekir. Galatasaray'ın çok güzel müteahhitleri var. Büfeler, kantinler açarız, sosyal tesis haline getiririz. O sosyal tesisin oluşması için gereken yasa neyse onu yaparız.
"BENİM BİR HAYALİM VAR"
-Fatih Terim dedi ki, "Benim bir hayalim var" Bu söz aslında Martin Luther King'in lafıdır. Adam öldürüldü ama o hayal gerçek oldu, Amerika'da siyahi insan başkan oldu. İnsanı yaşamda itren ana motivasyonlardan biri itibardır. Benim bütün hayalim, Galatasaray'ı borçsuz yapmak ve şanlı bir şekilde Avrupa'nın tepesine çıkartmak. Bu aslında tüm Galatasaraylıların hayali. Galatasaray, buna ulaşacak, cüsse ve cesarete sahip. Galatasaray'ın kabul edilişi çok yüksek. Ben bunun çok avantajını görüyorum, kişisel olarak değil, Galatasaray olarak. İnşallah, Galatasaray Avrupa'nın tepesindeki 3-4 takımından biri olur.