Çeşme'nin yüzde 55'i imara açılıyor: Marinalar, lüks oteller, golf sahaları
'Çeşme Projesi' adıyla başlatılmak istenen projeye ilişkin ilk bilgiler ortaya çıktı. Ortaya çıkan bilgiler bölgenin yüzde 55'inin imara açılacağını gösteriyor.
İzmir'de Çeşme Yarımadası'nda binlerce hektarlık alanın "turizm kalkınma" veya "istihdam projesi" adıyla imara açılmasına tepkiler sürüyor.
''YÜZDE 55'İNİ KAPSIYOR''
İzmir Tabip Odası Çevre Komisyonu Başkanı Ahmet Soysal da "Çeşme Projesi" hakkında bilinmeyenleri anlattı. Bölgede 20 golf sahası yapılması planlandığını belirten Soysal, sahaların yeşil kalması için milyonlarca metreküp su gerekeceğini söyledi.
"Asıl sorun Çeşme Yarımadası'nın uluslararası sermayeye açılmasıdır. Hepimizin payı olan kamu arazilerinin devredilmesidir" diyen Soysal, projeye karşı bir arada durmaya çağırdı.
Soysal şöyle konuştu:
"Toplantılara katılan insanların sızdırdığı bilgileri biliyoruz henüz yalnızca. Çeşme Yarımadası'nın yüzde 55'ini kapsıyor. Yüzde 95'i kamu arazileri üzerinde. Bu arazilerin üzerinde hepimizin hakkı var. Yüzde 5'i ise özel mülkiyet ve bunlar hakkında da acele kamulaştırma kararı çıkarıldı. TMMOB'a bağlı odalar, İzmir Tabip Odası, Çeşmeliler ve İzmir Yaşam Alanları Meclisi bu karara karşı iptal davası açtık. Bu davanın bilirkişi keşfi 27 Ekim'de yapılacak.
MARİNALAR, LÜKS OTELLER, GOLF SAHALARI...
Projenin detayına bakınca çok sayıda marina, çok yıldızlı lüks devasa oteller olduğunu biliyoruz. Ayrıca bölgede 20 golf sahası yapılması planlanıyor. Ben biraz araştırdım, bunlara 27 delikli sahalar deniliyor ve her birinin büyüklüğü 150 hektar civarında. Bir bölgenin golf turizmi için uluslararası turizm örgütleri tarafından işaretlenmesi için, 20 golf sahası gerekliymiş. Bu da 3 bin hektar demekmiş. Yani proje alanın aşağı yukarı yüzde 20'si. Ama asıl sorun bölgede su sorunu yaşanıyor zaten. Kutlu Aktaş barajı yapıldı ama yine de su sorunu çözülemedi ve bu sorun derinleşiyor.
Tüm bu golf sahalarının yeşil tutulabilmesi için gerekli yıllık su miktarı 30 milyon metreküpü buluyor. Bu miktar 500 bin nüfuslu bir kentin yıllık su ihtiyacı demek. Bırakın Çeşme'yi, İzmir'in kent merkezini 2 milyon diye düşünürsek, kent merkezinin neredeyse 4'e 1'ine el konulacak.
Bu su ihtiyacının karşılanması için deniz suyunun arıtılarak tatlı su haline getirilmesinin planlandığını da duyduk. Bu akla ziyan bir plan çünkü deniz suyunun tuzdan arındırılması çok pahalı. Birçok ülke denedi ancak baş edemedi. Hiçbir ülke bildiğim kadarıyla uygulamıyor. Ayrıca golf sahalarını yeşil tutmak için pestisit ve kimyasal da kullanıyorlar. Bu atıklar da yeraltı suları ve toprağa geri dönüşü olmayan zararlar veriyor.''