CHP heyeti, cezaevinde rahatsızlanan Selahattin Demirtaş'ı ziyaret etti
EDİRNE F Tipi Cezaevi'nde rahatsızlanan HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ı ziyaret eden CHP heyetindeki Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, Demirtaş'ın moralinin iyi olduğunu gördüklerini söyledi.
EDİRNE F Tipi Cezaevi'nde rahatsızlanan HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ı ziyaret eden CHP heyetindeki Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, Demirtaş'ın moralinin iyi olduğunu gördüklerini söyledi.
Edirne F Tipi Cezaevi'nde tutuklu bulunan HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, rahatsızlanmasının ardından dün Trakya Üniversitesi Tıp Hastanesi'nde götürülerek kontrolden geçirildi.
Akşam saatlerinde yeniden cezaevine götürülen Demirtaş'ı bugün Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, İstanbul Milletvekili Zeynel Emre ve Gaziantep Milletvekili Bayram Yılmazkaya'dan oluşan CHP heyeti, cezaevinde ziyaret etti.
Demirtaş'ı ziyaretin ardından Ağbaba, gazetecilere yaptığı açıklamada. Demirtaş'ı kamuoyuna yansıyan sağlık sorunlarıyla ilgili partilerinin görevlendirmesiyle ziyaret ettiklerini söyledi.
Ağbaba, şöyle konuştu;
"Öncelikle Demirtaş'ın moralinin iyi olduğunu gördük. Sayın Demirtaş geçtiğimiz salı günü sabah doğru bir sağlık sorunu yaşıyor. Sabaha doğru nefesi kesilip bayılıyor. Birlikte kaldığı Abdullah bey (Zeydan) tarafından doktora haber verilmesi neticesinde ambulansa götürülüp sağlık kontrolü yapılıyor. Burada ise cezaevi yönetimi hastaneye sevk edilmesini istiyor. Öncelikle şunu söyleyelim, sayın Demirtaş Edirne'deki cezaevi yönetimiyle ilgili bir şikayeti yok, onların bir sorumluluğu olmadığını düşünüyor. Birkaç gün geçiyor ve bu sefer avukatı aracılığıyla kamuoyuna bilgilendirme yapıyor. Aslında bu durumu kamuoyuyla paylaşmayacağını ancak 4 -5 gün geçince paylaştığını söylüyor. Bu konuda Adalet Bakanlığı'nın bir ihmali olduğunu düşünüyor. Sayın Selahattin Demirtaş böyle bir rahatsızlığı 20 yıldan beri çektiğini söylüyor. Kalp rahatsızlığı ve nefes kesilmesinin 20 yılda, 20 kez olduğunu ancak 3 yıldan beri cezaevinde 20'nin üzerinde yaşadığını, yani 20 yılda yaşamış olduğu şeyi 3 yılda daha fazla yaşadığını söylüyor. Dolayısıyla cezaevi koşullarının da etkisi olduğunu söylemek mümkün."
Ağbaba, Demirtaş'ın sorunun sadece kendisiyle ilgili bir mesele olmadığını, mahpusların ciddi sağlık problemlerinin olduğunu söylediğini ifade ederek, "Maalesef gündeme gelmediği için yüzlerce insanın cezaevinden ölüsünün çıktığını söylüyor. Bu konunun gündeme gelecekse tüm mahkumların gündeme getirilmesi gerektiğin düşünüyor. Ayrıca burada sayın Demirtaş eğer kendisine bir şey olursa, ölüm olması halinde bunun sorumlusunun da kendisini buraya atanlar olduğunu söylüyor. Maalesef sayın Demirtaş bir zorlama hukukla burada bulunmaktadır. Kendisi dün sağlık kontrolünden geçiyor, kalp, nöroloji ve gastroya gidiyor ve hastalığıyla ilgili bir şikayeti olmadığını söylemek mümkün. Burada tabi Türkiye'de, CHP Cezaevi Komisyonu olarak yazdığımız raporlar var. Maalesef hasta, mahpus meselesi cezaevlerinin en önemli meselesi. İnsanlar kolay kolay sevke çıkamıyor. Bunun tekrar söylüyorum, sorumlusu buradaki cezaevi değil, sorumlusu bakanlıktır, her şeyi planlayan kişidir. Temel bir mesele, insanlar hem sevk problemi yaşıyor hem temel sağlık haklarından faydalanamıyor" dedi.
Ağbaba, şöyle devam etti:
"Bizim burada söyleyeceğimiz son söz; aslında hukuk herkese eşit uygulanırsa problem kalmayacak. Eğer Türkiye'yi yönetenler anayasanın 10'uncu maddesine uyarlarsa Türkiye'de temel olarak sorun çözülür. Biz zorlama hukukla içeride tutulan, tamamen hukuksuz bir şekilde içeride tutulan bir yargı düzeninin son bulmasını istiyoruz. Maalesef yargı siyasetin emrine girmiştir. Bu düzenin son bulmasını istiyoruz. Siyasi kararlarla içeride tutulanların da bir an önce serbest bırakılmasını bekliyoruz. Parti olarak bütün cezaevinde yatan insanların sağlık konusundaki sorunlarının takip edileceğinin bilinmesini istiyoruz. Selahattin Demirtaş'ın problemi ciddi. Eğer bir tedbir alınmazsa hayati riskinin olduğunu da doktor olan arkadaşımız sayın Bayram Yılmazkaya da ifade etti. Selahattin Demirtaş'ın, bundan sonra eğer böyle bir şey olursa, örneğin bir dil kayması olsaydı belki bugün çok farklı bir manzarayla karşı karşıya kalacaktık. Selahattin Demirtaş, 'Ölüm çıksa bile ben sağlık nedeniyle bir tahliye talebinde bulunmayacağım' diyor. 'Böyle bir şeyi kendime zül sayarım' diyor. Onu da buradan belirtmek istiyorum."