CHP iktidara geldiğinde neler yapacak? Faik Öztrak açıkladı
CHP Sözcüsü Faik Öztrak, CHP'nin iktidara geldiğinde yapacaklarını açıkladı.
CHP Sözcüsü Faik Öztrak, CHP'nin iktidara geldiğinde neler yapacağını açıkladı.
Öztrak'ın açıklamaları şöyle:
Biz kendimize güveniyoruz. Biz milletimizin sıkıntılarını bitirmeye talibiz. Liyakatli, tecrübeli ve genç kadrolarımızla, Cumhuriyet Halk Partisi ülkeyi yönetmeye hazırdır.
Ülke yönetiminde temel prensibimiz; “Yurtta barış, dünyada barış” olacaktır. Çünkü ülkemiz kavgadan, kutuplaşmadan, gerginliklerden çok yoruldu. Ağzımızın tadı tuzu kalmadı.
Biz şuna inanıyoruz; Birlikten kuvvet doğar.
Bu ülkede demokrasiye inanan tüm dostlarımızla, kimseyi ötekileştirmeden, dışlamadan, herkesi kucaklayarak, yeni ve Güçlendirilmiş Demokratik Parlamenter Rejimi, mutlaka bu ülkeye getireceğiz.
Cumhuriyetimizi gerçek demokrasiyle taçlandıracağız. Tarafsız Cumhurbaşkanlığı makamı, milletimizin ve devletimizin birliğini temsil edecek.
Bizim yönetimimizde, devlet vatandaşına hesap sormayacak, devlet vatandaşına hesap verecek. Devlette “şeffaf ve şefkatli” yönetim anlayışını hâkim kılacağız.
Kurallı ve öngörülebilir bir yönetim olacağız. Kurallı ve öngörülebilir bir yönetim de,
Ancak güçlü kurumlarla olur. Gücü; “Yasama”, “Yürütme”, “Yargı” arasında dağıtacağız. Kontrolsüz güç, güç değildir. “Bağımsız ve güvenilir yargı” olmazsa olmazımızdır. Hâkimlerin ve Savcıların işe alımında “mülakat sistemini” kaldıracağız. Hâkimler ve Savcılar katı bir liyakat sistemiyle işe alınacak. Yine liyakat sistemi çerçevesinde görevlerinde yükselecek. Hâkim ve Savcılarımızı politik baskılardan korumak için, gerekli düzenlemeleri yapacağız. Hâkim ve savcılara coğrafi teminat getireceğiz.
Yine düzenleyici ve denetleyici kurumlarımızdan, siyasetin gölgesini kaldıracağız. Merkez Bankası bağımsızlığını güçlendireceğiz. Merkez Bankası Başkanının keyfi kararlarla, görevinden alınmasını engelleyeceğiz.
Uluslararası standartlarda Yolsuzlukla Mücadele Stratejisini hayata geçireceğiz. Siyasetin finansmanını saydamlaştıracağız. Kara paranın aklanmasını engellemek için, mevzuatımızı BM standartlarına uyumlu hale getireceğiz. Vergisini düzenli ödeyeni cezalandırmayacağız. Aksine dürüst mükellefi ödüllendirecek mekanizmalar kuracağız. Başta Kamu-Özel İşbirliği ve Türkiye Varlık Fonu gibi, bütçe dışı uygulamalara son vereceğiz.
Yeni dönemde “Dış İşleri Bakanlığımız” özel bir öneme sahip olacak. Büyükelçilik makamını, siyasi arpalık olmaktan çıkaracağız. Bu makamı liyakat ve kariyer makamı haline getireceğiz. Dosyasına hâkim, iyi yetişmiş diplomatlarımızla, küresel ve bölgesel diplomasiye ağırlık vereceğiz.
Dış politikamızı iki stratejik aks üzerine inşa edeceğiz: Devletimizin bekası, milletimizin refahı.
Biz Doğu Akdeniz’de uluslararası işbirliklerini önemsiyoruz. Milli çıkar ve menfaatlerimize halel getirmeden, bu bölgeyi, bir refah ve zenginleşme alanı olarak görüyoruz.
Türkiye, bu yakın coğrafyanın en büyük ve olgun ekonomisidir. Körfez ülkelerinden başlayarak, Doğu Akdeniz’e kadar uzanacak “Refah Hilalinde”, Türkiye’yi önemli bir aktör haline getireceğiz. Mersin, Ceyhan ve İskenderun Körfezi’ni, tüm Doğu Akdeniz’in Roterdam’ı yapacağız.
Milli çıkarlarımız ve karşılıklı menfaat temelinde, bölge ülkeleriyle bozulmuş ilişkilerimizi onaracağız. Suriye’de normalleşmenin hızlanmasına katkı vererek, misafir ettiğimiz 5 milyon Suriyeliyi güvenliklerini sağlayarak ülkelerine göndereceğiz.
Ortadoğu Barış ve İşbirliği Teşkilatı’nın kurulmasına öncülük edeceğiz.
Küresel salgın sorunlarla beraber yeni fırsatlar da getirmiştir. Fırsatlardan biri de,
Küresel değer zincirlerinin kısalmasıdır. Dünyadaki dönüşümleri izlemek, ortaya çıkan fırsatları, ülkemizin potansiyeliyle buluşturmak üzere, başbakanlığa bağlı “Stratejik Planlama Teşkilatı” kuracağız.
Ancak salgın fırsatlar getirdiği gibi, ciddi bazı yükleri de beraberinde getirdi. Özellikle iki sorun, yakın dönemde ekonomimiz üzerinde baskı yaratacaktır. Bunlardan ilki “katılaşan işsizlik”, ikincisi ise “mali durumu sürdürülemez şirketler.”
İşsizliği azaltmak üzere, iddialı bir “istihdam stratejisi” uygulayacağız. Maliye politikasındaki manevra alanını, belirli bir program çerçevesinde ve hedef odaklı olarak bu amaç için kullanacağız.
Özellikle küçük esnaflarımızın ve çiftçilerimizin yanında olacağız. Esnafımızın, çiftçimizin borçlarının faizlerini sileceğiz. Anapara borçlarını uygun vadeye yayacağız.
Mali durumu sıkıntılı, ancak geleceği ve potansiyeli olan şirketlerimizle, küresel değer zincirlerinde yer bulacak şirketlerimizi, kalkınma planlarımızdaki öncelikleri de dikkate alarak destekleyeceğiz.
Ancak, artık “zombi şirket” haline gelmiş, ekonomideki kıt kaynakları çekip, tüketen şirketleri, sistemin dışına hızla taşıyacak düzenlemeleri de yapacağız.
Biz tüm bu politika setini “Üç Yeni” ile özetliyoruz.
Yeni kadrolar,
Yeni kurallar,
Yeni kurumlar,
Biz hazırız. Cumhuriyet Halk Partisi hazır. Kendimize güveniyoruz. Artık sandığın önümüze gelmesini sabırsızlıkla bekliyoruz. Milletimiz de kimin ne olduğunu görüyor. Geleceğini, mutluluğunu, umudunu çalanları biliyor. Artık milletten kopmuş kadroların notunu verdi. Sandık önüne gelsin diye bekliyor. Sandık önüne geldiğinde de gereğini yapacak. Geleceğini, mutluluğunu, umudunu çalanları evlerine gönderecek.