'CHP seçim güvenliğine dair diğer siyasi partilerle ortak çalışacak'
"Taşıma suyla da değirmen dönmeyecek. Atı çalanlar Üsküdar'ı geçemeyecekler"
CHP Bilgi ve İletişim Teknolojilerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Onursal Adıgüzel, usulsüz seçmen kayıtlarıyla ilgili yaptıkları itirazları anlattı, "Taşıma suyla da değirmen dönmeyecek. Atı çalanlar Üsküdar'ı geçemeyecekler" dedi. Adıgüzel, sandık güvenliği ile ilgili 'vatandaşlara sorumluluk düştüğünü' söyledi.
CHP'li Adıgüzel, Gazete Duvar'dan Serkan Alana'a konuştu. O söyleşi şöyle:
Yerel seçim öncesi seçmen kayıtlarına dönük Yüksek Seçim Kurulu’ya (YSK) yapılan itirazlar devam ediyor. CHP Bilgi ve İletişim Teknolojilerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Onursal Adıgüzel, Üsküdar’da 7 bin 42, Çatalca’da 4 bin 4, İzmir Foça’da 4 bin 2, Malatya Yazıhan’da bin 700, Sivas Gemerek’te bin 215, Ankara Etimesgut’ta bin 585 ve Eskişehir Sivrihisar’da bin 158 yığma seçmene (Seçim için bir yerden bir başka yere kaydırılan seçmen) itiraz ettiklerini söyledi.
Seçmenlere dönük yaptıkları itirazların bazı yerlerde mahkemelerce bazı yerlerde de seçim kurullarınca reddedildiğini belirten Adıgüzel, yerel seçimlerin genel seçimlerden farklı olduğunu vurguladı.Adil Seçim Platformu’nun faaliyetine devam ettiğini ve diğer siyasi partilerle birlikte seçimin güvenli geçmesi için çalışma yürüteceklerini belirten Adıgüzel’in sorularımıza yanıtları şöyle:
‘İÇİŞLERİ BAKANI’NIN YALAN SÖYLEDİĞİ ORTAYA ÇIKTI’
31 Mart’ta yapılacak yerel seçimler öncesi seçim güvenliği için Cumhuriyet Halk Partisi de çalışmalara başladı. Seçim güvenliğine dair ilk aşamada neler yapılıyor?
Seçim güvenliğini üç aşamaya ayırmak gerekiyor. Biz çalışmaya 4 Ocak’ta seçmen listelerini alarak başladık. Daha öncesinde de çalışmalarımız sürüyordu ve geçmişteki çalışmalarımızı değerlendirerek devam ediyoruz. Derinlemesine analizler yapmaya başladık ve bugün YSK’nın yaptığı birçok düzenleme ve geri adım Cumhuriyet Halk Partisi’nin başvuruları üzerinden oldu.
Yaşları büyük olan seçmenlerle orada sistemli bir açığı gösterdik örneğin. Derinlemesine yaptığımız analizlerle Türkiye’de kaç tane Suriyelinin oy kullanacağını gösterdik oradaki seçmenlere ve İçişleri Bakanı’nın yalan söylediği ortaya çıktı. Revize edilmek zorunda kaldı. 10 Ocak itibariyle taşınmalar bitti, şimdi son listelere bakıyoruz ve derinlemesine analizlerimiz sürüyor. O sayılardaki değişiklikleri de değerlendireceğiz.
‘SEÇİMİN ASIL SORUNU YIĞMA SEÇMENLER’
İncelemelerde yığma seçmenleri gördük. Bu seçimin asıl sorunu yığma seçmenler. Yani bir yerden bir yere kaydırılan seçmenler. Türkiye’de baktığınız zaman kendi seçmen sayısından çok göç almış ilçeler var. Buralarda analiz yaptık ve itirazlarımızı ilettik. Artvin’de 500, İstanbul Üsküdar’da 7 bin 42 seçmene itiraz edildi. Bunların bir kısmı kabul gördü. Biz itirazlarımızı sürdürüyoruz.
Bu sonuçta yerel seçim, herkes kendi bölgesinin yönetimi için oy kullanıyor. Kendi yaşayacağı bölgenin kaderini belirliyor. Bunun dışarıdan müdahaleye açık olmaması gerekiyor. Sinop’ta 1 oyla belediye başkanı belirlenmişti ve Yalova’da hatırlarsanız 8 oyla seçim iptal edildi, 250 oyla başkan belirlendi. Bunun için bu kaydırmalar ve seçmen listelerinin özensiz hazırlanması bazı sorunlara yol açıyor. Bunlara özellikle vurgu yapıyoruz.
İlk aşamada çalışmalarımızı büyük bir tempoyla 973 ilçede sürdürüyoruz. İntranet alt yapımız, 973 ilçe başkanımızın ulaşabildiği bir sistemimiz var. Orada listeler, analizler anında paylaşılıyor.
‘OBJEKTİF DAVRANMAYAN SEÇİM KURULU TEMSİLCİLERİ REDDEDİYOR’
Usulsüz seçmenlere ilişkin YSK’ya itirazlarınızı yaptınız, bir kısmı kabul gördü bir kısmı da reddedildi. Kaç başvurunuz reddedildi? Reddedilme gerekçeleri nelerdi?
Yığma seçmenlerle ilgili itirazlar yerelde yapılıyor ve biz sistemde görüyoruz. İstanbul’da on binlerce seçmene itiraz ettik. Üsküdar’da 7 bin 42, Çatalca’da 4 bin 4, İzmir Foça’da 4 bin 2, Malatya Yazıhan’da bin 700, Sivas Gemerek’te bin 215, Ankara Etimesgut’ta bin 585, Eskişehir Sivrihisar’da bin 158… Böyle sayılardan bahsediyoruz. Bazı itirazlarımız kabul görmüyor. Objektif davranmayan seçim kurulu temsilcileri bunları reddediyorlar.
‘MİNAREYİ ÇALAN KILIFINA UYDURMUŞ OLUYOR’
Örneğin bazı yerlerde hakimler tespit yaptırmıyor ve ret kararı veriyorlar. Bir belediye başkanı yardımcısının veya meclis üyesinin evinde 40-50 kişi yaşıyor gözüküyor. İstanbul’da bir apartman dairesinde 40-50 kişinin yaşaması akla mantığa uygun bir iş değil. Ama yaşayabileceklerini söylüyorlar. Minareyi çalan kılıfına uydurmuş oluyor. Ama taşıma suyla da değirmen dönmeyecek.
Atı çalanlar Üsküdar’ı geçemeyecekler. Seçmen taşıyarak, iki bin oradan bin oradan kaydırarak hallolmayacak durumlar var Türkiye’de. Ekonomik kriz var. Bir bunalım var. Buna çözüm üretip oy toplaması gereken iktidar, ayak oyunlarına başvuruyor. Burada kaybetme korkusu olan AKP’nin yönetimindeki ilçeleri görüyoruz genellikle.
‘ASIL GÖREV YSK’NIN’
YSK Başkanı Sadi Güven geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, “Mükerrer seçmen de sahte seçmen de hayali” dedi. Güven’in sözlerini siz nasıl değerlendiriyorsunuz?
Listeleri özensiz hazırlıyorlar. 165 tane seçmen listesi gönderdik, “158 tanesi doğrudur” diyor. Sonra “mükerrer seçmen hayali seçmen yok” diyor. Ayrıca biz başka listeler de gönderdik. Çift isimli seçmenler var bütün bilgileri tutan. Bunların da bir kısmını kapattılar sistemde. Kendisi zaten itiraf ediyor 158’i doğru derken. Biz bunun milyonlarca olduğunu iddia etmiyoruz. Biz bu hayalet seçmen, yığma seçmenleri takip etmekle yükümlüyüz. Ama asıl görev YSK’nın. YSK seçmen listelerini derinlemesine analiz etmeli. Bu analizlerini bizle paylaşmalı, hataları düzeltmeli. Onlar bize temiz bir şekilde listeleri gönderseler, görevlerini yapıyor olsalar bunları hiç konuşmuyor olurduk. Ama o 165’lik listeyi CHP BİTEM gönderdi. Biz istiyoruz ki bu seçimi şeffaf bir hale getirelim. Kontroller yapılsın, bu sorunlar yaşanmasın. YSK’nın görevi sadece İçişleri Bakanlığı’ndan listeyi alıp partilere göndermek değil onu değerlendirmektir de.
‘HATALARIMIZ OLDUĞUNU BİLİYORUZ’
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu da zaman zaman “küskün seçmenlere” ilişkin açıklamalar yapıyor. Sandıkta görevli olan ama hayal kırıklığına uğrayan küskün sandık görevlileri de var. Sandık görevlisi olacaklar için mesajınız var mı?
Hatalarımız olduğunu biliyoruz. Hatalarımızdan ders çıkarmak da görevimiz. Ama bir algı eksikliği var. Sayın genel başkanımız, “Ben bu seçimlerin meşru olduğunu düşünmüyorum” diyor. Bunu söylerken de seçmen listelerinin hazırlanmasından başlayarak o kadar çok ihlal olduğunu biliyor ki. Sandık başında sistemsel bir manipülasyona ihtiyaç yok. Sistemli olarak paket oylar atıldı biliyorsunuz. Birçok yerde tespitler yapıldı. Devletin bütün imkanları birileri için seferber ediliyor. Burada ciddi bir eşitsizlik var. Devletin kaymakamları, valileri, memurları tarafgir bir tutum sergiliyor ve sonra diyorlar ki, “Bu seçim meşru”.
‘BU SEÇİMDE HERKES KENDİ GÖBEĞİNİ KESECEK’
Bizim 24 Haziran’da şöyle bir eksiğimiz oldu. Çok hızlı açıklayacağımızı söyledik ama sistemsel sorundan çok veri akışından kaynaklanan sorun yaşadık. Bunu da Türkiye’nin dört bir yanından aynı hızla veri gelmemesiyle açıklayabiliriz. Anadolu Ajansı’yla aynı hızda açıklayamadık ama bunu denetlemek, kontrol etmek vatandaşlarımızın elinde.
Bu seçim yerel seçim olması sebebiyle herkes kendi evinin önünü süpürecek. Nasıl olacak? İstanbul Tuzla’da yaşayan seçmenlerimiz, ortalama bine yakın sandıkları vardır, o bin sandığa sahip çıkacaklar, toparlayacaklar, İstanbul’un 39 ilçesi de aynı senkronize çalışmayı yaparsa sonuç hızlı bir şekilde bize ulaşacak. Önemli olan itiraz süreçleri içerisinde ıslak imzaları ilçe başkanlıklarında buluşturup, itirazları yapıp toplamda birleştirebilmek. Devletin polislerine iş yaptıran bir Anadolu Ajansı var. Ona karşı önce sokaktaki oylarına sahip çıkan, sayan, bunun seçim kuruluna doğru gitmesini sağlayan vatandaşımız var. Vatandaşlarımız gelsinler ellerini taşın altına koysunlar.
Bu bir yerel seçim. 24 Haziran seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul’da çok iyi bir sınav verdi. 28 bin 825 tutanak vardı 24 Haziran’da İstanbul’da. Hepsi internet sitemizde fotoğraflarıyla yayınlandı. İstanbul’u kazanırsak Türkiye’de bahar gelecek. Bunu aynı zamanda Ankara, Antalya, Adana, İzmir, Mersin için de söylüyorum. Buralarda da çok iyi organizasyon yapan arkadaşlarımız var. Bu seçimlerde herkes kendi göbeğini kesecek.
Urfa’daki gecikse de İstanbul’daki sonuçları arkadaşlarımız hızlı bir şekilde görüp gidip evlerinde rahat uyuma fırsatını yakalayabilecekler. Seçim hilelerinden korkmak yerine kentin nasıl daha iyi yönetilebileceği üzerine kafa yoralım. 25 yıldır İstanbul’un, Türkiye’nin birçok kentinin rant odaklı, tarihe ve doğaya saygı duymadan yöneten bir anlayış var. Bunlara karşı ortak aklı insanı, doğayı merkezine alan hayatı gerçekleştirelim.
‘CHP, SEÇİM GÜVENLİĞİNE DAİR DİĞER SİYASİ PARTİLERLE ORTAK ÇALIŞACAK’
24 Haziran seçimlerinde diğer siyasi partilerle Adil Seçim Platformu çatısı altında seçim güvenliğine dair çalışmalar yürüttünüz. 31 Mart yerel seçimlerinde diğer siyasi partilerle ortak çalışmanız olacak mı?
Yine bir çalışmamız var. Adil Seçim Platformu görevine devam ediyor. Algılar çok farklı yürüyor Türkiye’de. Bazı haksızlıklar da oldu. Özeleştiriler de yapıldı. Önemli olan sürekliliğin olması. Arkadaşlarımız çalışmalarını sürdürüyor. Biz her zaman olduğu gibi kendi çalışmalarımıza da devam ediyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi’nin kendi görevlilerinin kullandığı bir sistematiği var. Bu seçimde de burada yürüyeceğiz ama bu sürece katkı sunmak isteyen bütün arkadaşlarımıza da elimizden gelen desteği sağlayacağız.