CHP uyardı: 900 bin kişi etkilenecek

Abone ol

CHP Milletvekili Müzeyyen Şevkin, Meclis alt komisyonunda görüşülen ‘Maden Kanunu Teklifi’ni değerlendirdi.

CHP Adana Milletvekili, Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Üyesi, Jeoloji Yüksek Mühendisi Dr. Müzeyyen Şevkin, TBMM alt komisyonunda CHP grubu adına ‘Maden Kanunu Teklifi’nin sakıncalarını anlattı.

Maden Kanunu Ve Bazı Kanun İle Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Öngören Tasarı görüşmelerinin gerçekleştiği TBMM Alt Komisyonunda CHP grubu adına sözcü olarak katılan Şevkin, CHP’nin tasarıya karşı çıkışını tüm detaylarıyla anlattı. Maden Mühendisleri Odası Genel Başkanı Ayhan Yüksel ve sektör temsilcilerinin de katıldığı komisyon toplantısında konuşan Şevkin, tasarının madenciliğe hizmet etmediğini söyledi.

Madencilik sektöründe faaliyet gösterenlerin siyasi nedenlerle ruhsatlarının ellerinden alınacağı kaygısı taşıdıklarını ifade eden Şevkin, getirilen düzenlemeler ile bu sektörde çalışan binlerce işçi ve memurun, jeoloji ve maden mühendisinin işsiz kalması ve meslek örgütlerinin denetim yetkilerinin alınması nedeniyle tepkili olduğunu paylaştı. Evine, bağına, bahçesine, tarlasına, zeytinliğe haberi olmadan tapularının üzerine şerh düşerek kullanılamaz hale gelmesine neden olması sebebiyle vatandaşın da yasaya karşı ayakta olduğunu ifade eden Şevkin, “Petrol kanunun da yapılan düzenlemeler nedeni ile rafinericilerin ne memnun olmadığını söyledi.

'HİÇ BİR KATKISI YOK'

2002 yılından günümüze kadar geçen 16 yıllık iktidarınız sürecinde Maden Kanununun dört kez köklü olmak üzere 14 defa değişikliğe uğradığını ifade eden Şevkin, “Yani her yıl en az bir değişiklik yapılmış. Maden kanunu yapılan değişikliklerle amacı ve felsefesinden uzaklaştırılmış deyim yerinde ise yamalı bohçaya çevrilmiştir. Yüz binlerce insanı ilgilendiren, sektördeki tüm bileşenleri rahatsız eden bu düzenlemeler kim veya kimler için getirilmek isteniyor?” diye konuştu.

Değişikliklerin ne sektörün sorunlarını çözdüğünü ne de iş cinayetlerini önlediğini dile getiren Şevkin, “Ülkede üretilen hammaddenin uç ürüne dönüştürülerek ülke ekonomisine katkısı arttırılmamıştır. Çevrenin korunmasına hizmet etmemiştir. Ekonomileri madenciliğe bağlı illerimizin, ilçelerimizin gelişmesine katkısı olmamıştır. Ülkemizin insan varlığı veya teknik kapasitesinin geliştirilmesine katkısı olmamıştır” dedi.

'İŞ DİSİPLİNİ VE MESLEK ETİĞİ HİÇE SAYILIYOR'

Teklifin 5’inci maddesinde Oda Sicil Belgesi tanımının yürürlükten kaldırıldığını vurgulayan Şevkin, “Halbuki mühendislik mesleği mensuplarının disiplinleri, iş ilişkilerindeki dürüstlükleri ve meslek ahlakın sağlanması ve takibi, görevi Anayasada kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu olan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ve ona bağlı olan Maden Mühendisleri Odası’na verilmiştir. Meslek mensuplarının iş disiplinleri ve meslek etiklerinin sağlanması ve takibi Anayasa ve meslek kanunu uyarınca Maden Mühendisleri Odasına münhasır ve vazgeçilmez bir yetki olarak tanınmıştır. Bilindiği gibi madencilik işçi sağlığı ve iş güvenliği açısından en riskli mesleklerden birisidir. Özellikle son yıllarda yaşanan maden iş kazaları toplumda çok derin yaralar açmış ve tüm Türkiye’nin yüreğini kanatmıştır. Bu bakımdan benzer nitelikte iş kazalarının tekrar yaşanmaması için Maden Mühendisliği meslek mensuplarının disiplinlerinin ve meslek etiğine uygun davranıp davranmadıklarının takibinin Anayasa ile tanınmış bir yetki olarak Maden Mühendisleri Odası tarafından yapılmasının yaşamsal önemi vardır. Aksi halde söz konusu kazalarda ihmalleri bulunan meslek mensuplarının takibi çok güç olacağı gibi, 3213 sayılı Maden kanununun 10’uncu maddesinde öngörülen hak mahrumiyeti ve benzeri mesleki kısıtlamalarının yerine getirip getirilmediği belirlenmesi mümkün olmayacaktır” dedi.

ODA SİCİL BELGESİNİN KALDIRILMASI ANAYASA’YA AYKIRI

Maden kazalarını önlemek amacı ile düzenlenen 5995 sayılı kanunla 2010 yılında oda sicil belgesi konusu Maden Kanununa tanımlar ile 2’inci maddesine eklendiğini dile getiren Şevkin, “Maden kanununda 07.12.2018 tarihli değişiklik teklifi ile oda sicil belgesinin maden kanunu kapsamından çıkarılması Anayasa’nın 135. Maddesine aykırı olacağı gibi maden iş kazalarının önlenmesinde yaşamsal önemi bulunan Maden Mühendisleri odasının üyeleri üzerindeki takip ve denetiminin işlevsiz bırakacaktır. Bu nedenle 3213 sayılı Maden Kanununu 2’inci maddesindeki ‘oda sicil belgesi’ tanımının aynen korunması ve teklifin 5’inci maddesindeki bu değişikliğin geri çekilmesi gerekiyor” dedi.

'MADEN MÜHENDİSLERİ MESLEKTEN UZAKLAŞIR'

Teklifin 10’uncu maddesinde yer alan daimi nezaretçi ve teknik elemana uygulanacak olan para cezalarının 5 bin liraya yükseltildiğine dikkat çeken Şevkin, “Zaten mevcut hükümde bir yıl hak mahrumiyeti verilerek görevini gereği gibi yerine getirmeyen daimi nezaretçi ve teknik elemana caydırıcı bir yaptırım bulunmaktadır. Teklifle öngörülen söz konusu idari para cezaları maden mühendislerinin daimi nezaretçilik görevini üstlenmelerinde caydırıcı bir rol oynayacaktır” dedi.

'MİLLİ MENFAATLER İLE AMAÇLANAN NEDİR?'

Tasarının ana gerekçesinde; toplumsal yarar, ülke ihtiyacı, planlama, kaynak koruma, işçi sağlığı, çevre koruma gibi hayati konuların göz ardı edildiğine vurgu yapan Dr. Şevkin, “Kanun tasarısının 4’üncü Maddesindeki düzenlemede, ‘4/6/1985 tarihli ve 3213 sayılı Maden Kanununun 1’inci maddesine ‘madenlerin’ ibaresinden sonra gelmek üzere “milli menfaatlere uygun olarak” ibaresi eklenmiştir’ denilmektedir. ‘Milli menfaatlere uygun olarak’ ibaresiyle amaçlanan nedir? Bu kanun tasarısı gösteriyor ki; kamunun elindeki kömür ruhsat sahaları “böl, parçala, sat” anlayışı hakim kılınmış ve ülkenin dışa bağımlı enerji ihtiyacını daha da arttıracak düzenlemeler “milli menfaatler” kavramı altında topluma sunulmaya çalışılmıştır” diye konuştu.

Mahkemeden Eren Erdem kararı Siyaset İbrahim Kalın'dan 'Bolton' görüşmesine ilişkin açıklama Siyaset CHP'li Yücel'den İZBAN açıklaması: 'Kahramanlık çıkarma çabası' Siyaset AKP'nin 'dilekçeli torpili' Meclis gündeminde Siyaset