CHP'den Hakan Fidan'a 'Cemal Kaşıkçı' eleştirisi
CHP’nin Meclis Güvenlik ve İstihbarat Komisyonu Üyeleri ve beraberindeki milletvekilleri MİT Başkanı Hakan Fidan'ın Cemal Kaşıkçı cinayeti hakkında TBMM'ye bilgi verilmemesinin kabul edilemez olduğunu açıkladı.
CHP’nin Meclis Güvenlik ve İstihbarat Komisyonu Üyeleri ve beraberindeki milletvekilleri MİT Başkanı Hakan Fidan'ın Cemal Kaşıkçı cinayeti hakkında TBMM'ye bilgi verilmemesinin kabul edilemez olduğunu açıkladı. Komisyon sözcüsü CHP İstanbul Milletvekili Yüksel Mansur Kılınç, "MİT Başkanı'nın TBMM yerine ABD’ye bilgi vermesi Türkiye’nin onurunu da zedeleyici bir davranıştır" dedi.
Bütçe görüşmelerinde bu durumu sordukları Cumhurbaşkanı Fuat Oktay’dan bir cevap alamadıklarını hatırlatan komisyon sözcüsü CHP’li Kılınç, T24’e, “ Sorumuza yanıtı AKP sözcüsü verdi. AKP Sözcüsü MİT’in sözcüsü müdür” diye konuştu.
T24'ten Hülya Karabağlı'nın haberine göre, MİT Başkanının Kaşıkçı cinayeti ile ilgili TBMM’ye bilgi vermemesinin kabul edilemez olduğunu ifade eden Yüksel Mansur Kılınç’ın açıklamaları şöyle:
- Türkiye, güvenlik ve istihbaratı ile ilgili kurulan MİT Başkanlığı bugün ciddi yönetim sorunlarıyla ve bu sorunların neden olduğu güvenlik ve istihbarat sıkıntılarıyla karşı karşıyadır. MİT Başkanının görev süresi içerisinde Ankara’da ve İstanbul’da patlamalar; 17- 25 Aralık operasyonları denen özellikle de AKP’lilerin üzerinde durduğu operasyon oldu ve 15 Temmuz hain darbe girişimi gerçekleşti. Ama Milli İstihbarat Teşkilatımız bunların hiç birinde Türkiye’yi koruyacak, TSK’ya ve en önemlisi de milletin iradesinin merkezi olan TBMM’ye bilgi vermedi”.
- Türkiye’nin yaşadığı olağanüstü durumlar ile ilgili hiçbir önlem alamayan MİT Başkanının, olaylar sonrasında da bütün çağrılara rağmen TBMM’ye bilgi vermekten sürekli kaçındığına değinen Kılınç, “En son da bildiğimiz gibi yine İstanbul’da Suudi Arabistan Başkonsolosluğunda gerçekleşen katliamın MİT tarafından izlendiği, ses kayıtlarının var olduğu söylendiği halde; TBMM’de ve TBMM Güvenlik ve İstihbarat Komisyonunda konuya ilişkin bilgi verilmesi konusunda; yaptığımız tüm çağrılara rağmen, herhangi bir adım atılmadı.
- Bir yandan TBMM’de konuya ilişkin yaptığımız açıklamalara, sorduğumuz sorulara yanıt verilmemesi; diğer taraftan yine ilginç bir biçimde sanki MİT’in sözcüsüymüş gibi AKP’nin sözcüsünün MİT Başkanına yöneltilen soruları ya da Cumhurbaşkanına MİT Başkanı ile ilgili yöneltilen sorulara yanıt vermiş olması doğru değil. Türkiye’nin güvenlik ve istihbarat kuruluşlarının aynı zamanda AKP’nin arka bahçesi, ihtiyaçlarının karışlandığı bilgi ve istihbarat merkezi haline getirilişi ile ilgili süreci değerlendirdiğimizde, acaba Türkiye’nin güvenlik ve istihbarat kuruluşları yani MİT Başkanlığı Recep Tayyip Erdoğan İstihbarat Teşkilatına mı dönüştürülmeye çalışılıyor sorusu akla geliyor.
- Şunu bilsinler ve unutmasınlar ki; Türkiye’nin güvenliği ve istihbaratı TBMM’de kurulmuş kuruluşlarıyla sağlanmaya devam edecektir. Türkiye’nin güvenlik ve istihbaratı Recep Tayyip Erdoğan İstihbarat kuruluşa haline getirilemeyecektir. MİT Başkanının TBMM yerine ABD’ye bilgi vermesi Türkiye’nin onurunu da zedeleyici bir davranıştır.
CHP’li vekilin bütçe konuşması da şöyle:
CHP GRUBU ADINA YÜKSEL MANSUR KILINÇ (İstanbul) -Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Millî İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı ve Millî Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği bütçeleriyle ilgili Cumhuriyet Halk Partisinin görüşlerini aktarmak üzere söz aldım.
MİT Yasası'nda "Türkiye Cumhuriyeti'nin ülkesi ve milleti ile bütünlüğüne, varlığına, bağımsızlığına, güvenliğine, Anayasal düzenine ve milli gücünü meydana getiren bütün unsurlarına karşı içten ve dıştan yöneltilen mevcut ve muhtemel faaliyetler hakkında millî güvenlik istihbaratını Devlet çapında oluşturmak." denmektedir. Dahası, Millî İstihbarat Teşkilatı Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında doğmuş bir güvenlik kurumudur.
Peki, günümüzde güvenlik ve istihbarat görevleri bakımından durum nedir? Millî Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliğinin yapısını değiştiren iktidar Millî Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği ve MİT Başkanlığı gibi devletin temel güvenlik ve istihbarat kurumlarını iktidarın arkabahçesi hâline getirmiştir. Bu kurumlar ülkenin ve devletin güvenlik ve istihbarat görevlerini yerine getirmek bir yana, içeride ve dışarıda salt iktidarın hedeflerine yönelik olarak kullanılmaya başlamıştır. Bunun için neler mi yapılmıştır? 15 Temmuz hain darbe girişiminde bulunanları izlemek ve etkisizleştirmek bir yana, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığını kuran, yasa dışı dinlemeleri yapan grubun başı olan kişi MİT'e devredilen Genelkurmay Elektronik Sistemler Komutanlığının başına getirilmiştir. Daha sonra, FETÖ'den tutuklanan bu kişinin atanmasıyla MİT'te FETÖ sızmasına ve kurumda FETÖ etkisine neden olmuştur. MİT'in sosyal medya mecralarında Cumhurbaşkanıyla ilgili paylaşımları takip ettiği iddia edilmektedir. İktidarı eleştiren medya kuruluşlarının soruşturulmasına neden olunmakta ve kurumların susturulması istenmektedir; iktidara muhalefet eden çevre ve kişilerin telefonları dinlenmektedir.
Şimdi de yapılmayanlara bakalım: Çatışma bölgelerindeki gelişmeler ulusal güvenlikle ilgili olduğu hâlde Meclise bilgi verilmemektedir. FETÖ'nün hain darbe girişimi sonrası Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun "MİT Müsteşarı gelip bilgi vermeli." çağrısına rağmen MİT Başkanı Meclise gelip bilgi vermemiştir. Türkiye Büyük Millet Meclisi Güvenlik ve İstihbarat Komisyonu ve Darbe Komisyonunun görüşmelerinde de çağrılan MİT Başkanı bu komisyonlara gelmekten de kaçınmıştır.
Sayın milletvekilleri, güvenlik kurumlarımızın durumuna bir de Kaşıkçı cinayetinden bakalım. Kaşıkçı cinayeti göstermektedir ki Türkiye, Orta Doğu'nun kirli hesaplarının görüldüğü bir ülke konumuna getirilmek istenmektedir. Bu, partilerüstü bir anlayışla üzerinde durmamız gereken bir konudur. 23 Ekimde CHP Grubunun Meclis araştırması komisyonu kurulması için vermiş olduğu önerge Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda görüşüldü ancak AKP oylarıyla reddedildi. MİT Başkanının Güvenlik ve İstihbarat Komisyonumuza gelerek bilgi vermesini ve sorularımızı yanıtlamasını istedik ancak Komisyona gelmek ve bilgi vermek bir yana bunun için hiçbir adım atılmadı. Biz de durum buyken ABD Senatosunda Kaşıkçı cinayeti görüşülmek üzere gündeme alındı. Kaşıkçı cinayetinin bilgilerinin ABD senatörleriyle paylaşıldığı da medyaya yansıdı. 6 Aralıkta MİT Başkanının ABD senatosunda Kaşıkçı cinayetiyle ilgili bilgilendirme yaptığı da öğrenildi.
Peki, Türkiye Büyük Millet Meclisine bilgi verilmeyen Kaşıkçı cinayetinde son durum ne? Cinayet faali olarak iadesini istediğimiz Suudilerin de iade edilmeyeceği bildirilmiş oldu. Kaşıkçı cinayeti ülkemizin güvenlik ve istihbarat zaafları nedeniyle el kol sallanarak cinayet işlenebilen bir cinayet mahalli hâline getirilmesi sonucunu doğurmaktadır.
YÜKSEL MANSUR KILINÇ (Devamla) - Sayın milletvekilleri, Türkiye'nin güvenlik ve istihbarat kurumlarının tek adamın isteklerine ve güvenliğine odaklanması, MİT Başkanının sadece bu görevlerle ilgili olması ülkenin güvenliğini ve gücünü tehdit edecek noktalara getirmektedir. Millî İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı tek adamın istekleri ve güvenliği için değil ülkemizin güvenliği, ulusumuzun ve yurttaşlarımızın güvenliğini gözeten, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından denetlenebilen bir kurum hâline getirilmelidir.