CHP'den Merkez Bankası'nın faiz kararına ilk tepki
CHP Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu, Merkez Bankasının faiz artırım kararının, ekonomide ani bir durgunluk yaratmasından ve bunun sonucunda iflaslar ve işten çıkarmalar yaşanmasından endişe duyduklarını belirtti.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu, yaptığı yazılı açıklamada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın TESK Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, "Yüksek faizi düşürelim" dediğini aktardı.
Merkez Bankasının bunun ardından faiz artırım kararını açıklamasının, "siyasi bir tiyatro" olduğunu öne süren Erdoğdu, şu ifadeleri kullandı:
"Tiyatronun kötü polisi Merkez Bankası"
"Bu sayede Erdoğan faiz artışının siyasi sorumluluğunu Merkez Bankası üzerine yıkmaya çalışırken, tiyatronun kötü polisi Merkez Bankası, Erdoğan'dan bağımsız olarak faiz artırmış görüntüsü vermeye çalışıyor. Bu samimiyetsiz tiyatrodan Türkiye ekonomisine bir hayır gelmez. Merkez Bankasının aldığı bu şok faiz artırımının kaçınılmaz sonucunun, ekonomide ani bir durgunluk ve bu durgunluğun sonucu iflaslar ve işten çıkarmalar olmasından endişe ediyoruz. Üstelik bu çadır tiyatrosunun kur artışını durduramama riskini hatırlatıyoruz. Bu şok faiz artışına rağmen döviz kurunda anlamlı gerileme olmazsa işte o zaman ekonomik bir felaketle karşılaşabiliriz."
Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile dövizle yapılan sözleşmelerin Türk lirasına çevrilmesine de değinen Erdoğdu, "Milli paranın itibarı, döviz sözleşmelerini yasaklayarak değil fiyat istikrarı sağlanarak korunur." ifadelerini kullandı.
"Yangının üzerine benzin döküyor"
Merkez Bankasının, fiyat istikrarını sağlamak ve enflasyonu kontrol altına almak için bütün araçları tam ve zamanında kullanabilmesi gerektiğini belirten Erdoğdu, iktidarın, hem Merkez Bankasının bağımsızlığını, hem de seçim kazanmak için mali disiplini ayaklar altına aldığını öne sürdü.
Milli paranın itibarının kaybolması ve gelecek değerinin belirsizleşmesi sonucu, ticari sözleşmelerin döviz üzerinden yapılarak "dolarizasyon sürecinin" başladığına dikkati çeken Aykut Erdoğdu, "Hükümetin dolarizasyonla mücadele yöntemi, döviz üzerinden veya dövize endeksli sözleşmeleri yasaklamak. Milli paramıza değer ve istikrar kazandırmak için para ve maliye politikalarında gerekli önlemleri alamayan hükümet, yasakçı bir anlayışla kriz yangınının üzerine benzin döküyor." değerlendirmesinde bulundu.