CHP'den Siverek adayı Fatih Bucak'la ilgili açıklama
CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun açıklamalarda bulundu.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun basın toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. Torun, CHP Genel Sekreteri Akif Hamzaçebi'nin istifasıyla ilgili, "Sayın Hamzaçebi'nin kendi takdiridir. İlçe başkanlarımızın istifasının bununla ilgisi yok." ifadelerini kullandı. Torun, Siverek adayının nasıl belirlendiğini de sorular üzerine açıkladı.
İşte Torun'un açıklamaları:
Yarın birbirinden değerli adaylarımızı topluca tanıtmak için saat 11.00’de Ankara Spor Salonu’nda bir araya geliyoruz. Yarınki Tanıtım toplantımız, bir demokrasi şöleni olacaktır.
Bir şölen ile seçim kampanyamızı başlatmış oluyoruz ve tüm gücümüzle sahaya iniyoruz.
Belediye başkan adaylarımızı, Parti yönetimimiz ve partili arkadaşlarımız da salonda bulunacak.
Sayın Genel Başkanımız yarın, 12 maddelik Yerel Yönetimler Temel İlkeler belgemizi de kürsüden açıklayacak. Yine hazırladığımız Yerel Seçim Bildirgesini de bu toplantımızda kamuoyuna açıklamış olacağız.
CHP Yönetimi aday belirleme süreçlerinde toplumun tüm kesimlerini dikkatle dinledi.
Seçmenlere sadece hangi ismin başkanlığa en uygun olduğunu sormadık, belediye ve belediyecilik konusundaki kanaatlerini de sorduk.
Gördük ki seçmenler AK Parti belediyelerinden ve bu belediyecilikten memnun değil. Değişim istiyorlar. Seçmenler bir yenilenme istiyor.
Milletimiz yeni belediye başkanları istiyor ama daha önemlisi yeni başkandan belediyecilik anlayışını gözden geçirmesini bekliyor.
Milletimiz Ak Partinin dışlayıcı politikalarından bunalmış durumda. Ak Partili bütün belediyelerde temel memnuniyetsizlik dışlanma üzerine. Belediye hizmetlerinden dışlanma, belediye kararlarından dışlanma, belediye imkânlarından dışlanma.
Milletimiz bunun yanında kendilerini yerelde kanıtlamış ve yükselmeyi hak etmiş yeni belediye başkanları istiyor. Seçme tepeden gönderilmiş, eski isimleri değil belediyeci yerel yönetici istiyor.
İşte bütün bunlar bizim aday belirleme sürecinde yol gösterenlerimiz oldu.
Tüm büyük şehirlerde bir ilçe belediye başkanlığı yapmış ve uygulamalarıyla, politikalarıyla, sorun çözme becerileriyle ve şehirlerini markalaştırabilme özellikleri ile öne çıkmış isimleri aday yaptık.
Örnek veriyorum: İstanbul'da Ekrem İmamoğlu Beylikdüzü'nde çok önemli işler yaptı.
İzmir'de Tunç Soyer, Bursa'da Mustafa Bozbey, Ankara'da Mansur Yavaş ilçelerinin adlarını Türkiye sınırlarının ötesine duyurdular, ilçelerini markalaştırdılar.
Antalya'da Muhittin Böcek, Adana'da Zeydan Karalar ilçelerini gıpta edilen şehirlere dönüştürdüler. Türkiye’nin en büyük kentlerine gördüğünüz gibi yerel deneyimi ve yerel başarıları olan çok değerli arkadaşlarımızı aday olarak gösterdik.
Adaylarımızın hepsini yarınki toplantımızda daha yakından tanıma fırsatı bulmuş olacaksınız.
Arkadaşlar bu seçim bir yerel seçim. Seçmenler, adaylardan belediyecilik yapmasını, etkili ve yenilikçi bir belediye anlayışını hayata geçirmesini bekliyor. Ak Parti belediyelerinin kayırmacı ve dışlayıcı politikalarından, kaynakları küçük rant çevrelerinin elinde toplayan aç gözlülüğünden kurtulmak istiyor.
Yerel seçimleri genel seçim havasına sokmak yerel politikası olmayanların çaresizliğinden başka bir şey değil. Toplum bunun bir yerel seçim olduğunun farkında ve iki temel talep dile getiriyor.
Birincisi, belediyeler kutuplaşmanın ve dışlayıcılığın değil, bir arada yaşamanın ve kapsayıcılığın adresi olsun.
İkincisi ise içinde bulunduğumuz ekonomik krizden çıkışta çareler üretsin.
Biz bunu başından beri söylüyoruz.
Ekonomi yönetimini eşe dosta damada bırakanlar şimdi tanzim satış mağazası ile bu sorunu çözmeye aday olduğunu açıkladı. Bunu da çok yeni bir buluş gibi sunuyorlar.
Arkadaşlar biliyorsunuz şimdi AK Partinin büyük bir buluş gibi sunduğu Tanzim Satış Mağazalarını biz yıllar önce kurduk. Buralarda Narenciyeden patatese, sütten ekmeğe kadar temel besin maddelerinin halka ucuz ulaştırılması uygulamasını ilk biz başlattık. Ancak bizden sonra gelenler bu mağazaları kapattı. AK Partinin bizi takip etmesi de çok önemli. Çünkü onlar buraları kapatan, buraları satan anlayışı takip ediyorlardı. Hele hele ülkemizin “devlet et üretir mi, devlet süt üretir mi, devlet şeker üretir mi” mantığından bugüne gelindiğinin de iyi bilinmesi gerekiyor. AK Parti bu mantığın savunucusuydu, şimdi gelinen noktayı değerlendirmeyi sizlere bırakıyorum.
Geçen hafta biliyorsunuz Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Büyükerşen, Halk Ekmek büfelerinde ucuz süt satışına başladı. Yılmaz Büyükerşen’in “Günlük sütü çiftçimizden alıp, halka ucuza satıyoruz" sözleri tüm televizyonlarda yer aldı. Bunu, yani Yılmaz Başkanımızı da örnek almış olmalarını umuyorum.
Halkımızın yararına yapılan her işi desteklediğimiz gibi AK Partinin bu adımı da eğer söyledikleri gibi yaparlarsa, halka gerçekten bizim gibi ucuza gıda verirlerse destekleriz.
CHP'nin kendini yerel yönetimlerde ve parti örgüt yönetimlerinde kanıtlamış isimleri ülkemizin ihtiyacı olan değişimi dört bir yanda başlatacaklar.
CHP seçmenin yenilenme beklentisine kulak verirken Ak Parti yorgun isimleri sahaya yeniden sürüyor. Eski bakanları, başbakanları, meclis başkanını belediyelere aday yapmak seçmenle alay etmektir. Hayatın doğal akışına aykırıdır bu. Elinde malzeme kalmadığının, insan yetiştiremediğinin bir göstergesidir. Çaresizliğin işaretidir.
Seçmen Ak Parti adaylarının yorgunluğunun ve kendilerine adaylık dayatılmasından duydukları rahatsızlığın farkında.
31 Mart yorgun olanların değil, seçmenin yenilenme beklentisini duyan, hayatın doğal akışına uygun olarak bir üst basamağa çıkacak olanların seçildiği bir seçim olacaktır.
Arkadaşlar AKP yerel seçimi genel seçim havasına çevirmek istiyor ve hatta “devletin bekası” oylanıyormuş gibi bir hava yaratmaya çalışıyor. Genel seçime değil yerel seçime girdiğimizi tekrar etmek istiyorum.
Yerel seçim bildirgemizin ana hatlarını da yarın açıklıyoruz.
Ekonomik krizin vatandaşa etkileri ve Cumhuriyet Halk Partisinin bu konudaki çözüm önerileri üzerine çalıştık. Kim ne derse desin ülkemiz derin bir ekonomik kriz içindedir. Ancak bugünkü meselemiz krize kimin yol açtığı değil, bu krizden nasıl çıkacağımızdır. İşte bildirgemizde bunun cevabını bulacaksınız. CHP’li belediyeler barınma, gıda, ulaşım, eğitim ve sağlık gibi gündelik hayatta ihtiyaç duyduğumuz tüm alanlarda, daha kaliteli hizmeti daha düşük fiyata sağlayacak.
Yerel Yönetim Anlayışımızı ortaya koyacağımız bildirgede, Yerel Ekonomik Kalkınma Politikalarımız ve Kent ve Çevre Politikaları diğer ağırlık noktaları olacak. Bildirgemizde yine “Bir arada huzurlu yaşamak için halkçı belediyecilik” söylemini öne çıkarıyoruz.
SORU - CEVAP
- Muharrem İnce adaylara destek olmak geziyor ama eleştiriyor da, Siverek adayınıza da eleştiriler var. Ne diyorsunuz?
Sayın İnce kendi değerlendirmesini yapmıştır. Adaylaşma sürecinde veri ve bilgiye dayanarak, örgütlerimizin değerlendirmeleri ile karar verildi. Tabi burada herkesin eleştirisi olabilir. Fatih Bucak, Urfa'da il başkanımızın ve arkadaşlarımızın değerlendirmeleri sonucunda aday yapıldı. Adaylaşma süreci de bu kapsamda oluştu. Eleştiriler arkadaşlarımızın değerlendirmesidir.
AKP başkanın açıklaması kendi hırsızlıklarını tescil ediyor. Vatan hainliği konusunda yönetimi dış güçlere bırakmak, askeri fabrikayı Katarlılara vermek nasıl ifade edilir. Vatan haini arıyorlarsa kendilerine baksınlar
-CHP'de yaşanan istifaların nedeni nedir?( Ve Gürsel Tekin açıklaması )
Sayın Hamzaçebi'nin kendi takdiridir. İlçe başkanlarımızın istifasının bununla ilgisi yok. Gürsel Tekin'in pazartesi yapacağı açıklamalar kendi düşüncesidir. Değerli bir vekilimizdir, biz de pazartesi açıklamasını dinleyeceğiz.
AKP Genel Başkanı ülkeyi getirdiği nokta itibariyle vicdan azabı içindedir. Orada merminin atılmasının sebebi kendisidir, uyguladığı dış politikanın soınucudur. Tarımda gelinen noktanın sorumlusu da politikalarıdır.
Bugün elbetteki her türlü tehdide karşı duracağız. Bugün burada mermi atmadan, askeri harcama yapılmadan burada ciddi anlamda orduyu yıpratmadan bir siyasi çözüm üretilemez miydi? Barışçı bir politikayla yol alınamaz mıydı? Bunu ortaya koymak lazım.
Biz 24 Haziran'da OBİT'i önermiştik dikkate alınmadı. Biz hep çözüm önerileri ortaya koyduk, paylaştık. Dikkate almadılar, sorunlar yaşanırken mazaret üretiyorlar. bu yapının mazeret üretme hakkı yoktur.
Vatandaşımız çözüm beklemektedir. Günlük politikalarla olmaz, sürdürülebilir planlar hayata geçirilmeli
Vatandaşı azarlayarak değil, çözümlerle yol almalısınız
AYRINTILAR GELİYOR...