CHP'li Erdoğdu, Moody's'in Türkiye kararını değerlendirdi
CHP Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu, kredi derecelendirme kuruluşu Moody's'in Türkiye'nin kredi notunu Ba3 seviyesinden B1 seviyesine indirmesini değerlendirdi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu, kredi derecelendirme kuruluşu Moody's'in Türkiye'nin kredi notunu Ba3 seviyesinden B1 seviyesine indirmesini değerlendirdi.
Erdoğdu, "Türkiye’de artık geldiğimiz noktada yapılması gereken boşu boşuna yararsız paketler açarak çok değerli zamanları heba etmek değil, gerçekten ekonomideki eksikleri, zaafları anlayarak kapsamlı bir model oluşturmak ve bunu uygulamaya koymak olmalıdır.” ifadesini kullandı.
Erdoğdu, yazılı açıklamasında, Moody’s’in geçtiğimiz günlerde Türkiye’nin notunu Ba3 seviyesinden B1 seviyesine indirdiğini hatırlattı.
Bu not indirimine, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın başında olduğu birimlerin bir savunma metniyle cevap verdiğini belirten Erdoğdu, bu metinde, “not indiriminin ne kadar haksız ve objektiflikten uzak” olduğuna dair çokça ifadenin yer aldığını vurguladı.
"Baa3 seviyesinin altındaki hiçbir not kabul edilemez"
Erdoğdu, “Türkiye’nin notunun B1’e indirilmesi haksızlık da Türkiye’nin bir önceki notu olan Ba3 seviyesi haksızlık değil mi? AKP’nin liyakatsizliği teşvik eden politikalarına rağmen, Türkiye gibi potansiyeli yüksek, insan kaynağı ve AKP’nin tüm çökertme gayretlerine karşın, yüksek kurumsal yapıların belli bir oranda direnmeye çabaladığı Türk ekonomisi için, Moody’s’in ‘yatırım yapılabilir’ seviyenin alt limiti olan Baa3 düzeyinin altındaki hiçbir not kabul edilemez.” değerlendirmesinde bulundu.
AKP iktidarının sadece 2013’te, Türk ekonomisini yabancı yatırımcılar nezdinde “yatırım yapılabilir ülke” kategorisine sokabildiğine dikkati çeken Erdoğdu, şunları kaydetti:
“Bunun haricinde AKP iktidarının algılanması spekülatif seviyede. Sıcak paraya bağımlı ve üretimin tasfiye edildiği bir ekonominin farklı olması zaten beklenemezdi. Dolayısıyla tarihin gördüğü en fazla fon miktarının, faiz kazanmak için Türkiye’ye girişini başarı olarak algılamış olan AKP, not indirimlerinde nesnel olmamakla suçladığı derecelendirme kuruluşlarının, not artırma dönemlerinde ise şikayet etmiyordu.
Oysa bugün düşen not hangi parametreler ışığında düşüyorsa, o gün de benzer parametreler ışığında yükseliyordu. Bu noktadan bakıldığında 2013-2016 döneminde geçerli olan not haricindeki hiçbir not, Türkiye ekonomisi gibi potansiyeli yüksek bir ekonomi için kabul edilebilir değildir. Türkiye’de artık geldiğimiz noktada yapılması gereken boşu boşuna yararsız paketler açarak çok değerli zamanları heba etmek değil, gerçekten ekonomideki eksikleri, zaafları anlayarak kapsamlı bir model oluşturmak ve bunu uygulamaya koymak olmalıdır.”