CHP'li Özel: Açlığı, işsizliği konuşmayın diye darbe korkusunu konuşturmak istiyorlar
CHP'li Özgür Özel, Manisa-Sarıgöl'de dondan zarar gören üreticiler ve vatandaşlarla buluştu.
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, “Millet ittifakı çıkıyor, Cumhur İttifakı düşüyor. Başka bir alternatif, başka bir Türkiye, temiz bir yönetim biçimi ve yeni, doğru, iyi politikalarla yüzü gülen çiftçiler, yüzü gülen işçiler, işsizlikten kurtulmuş gençler mümkün. Bambaşka bir Türkiye mümkün. Biz varız, Cumhuriyet Halk Partisi var” dedi. Özel, “Yaptıkları ortaoyununun tercümesi budur. Siz, yoksulluğu, açlığı, imkansızlıkları, güvencesizlikleri, işsizliği konuşmayın diye onlar bu ülkeye darbe korkusunu konuşturmak istiyorlar. 104 amiral bir imza attı, söylenenlerin hiçbir yerinde darbe yok” ifadesini kullandı.
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, beraberinde Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen, Manisa İl Başkanı Semih Balaban ve ilçe başkanları ile Manisa’nın Sarıgöl ilçesinde yaşanan don nedeniyle ürünleri zarar gören üreticileri ve vatandaşları ziyaret etti.
Burada gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Özel, özetle şunları kaydetti:
DONDAN BÜYÜK ZARAR GÖRDÜ
“Şehitlerimiz var. Her gün çok sayıda vatandaşımızı Covid-19 nedeniyle kaybediyoruz. Hepimizin başı sağolsun. Gülmeye utandığımız, üzüntülü günlerden geçiyoruz. Don olayının Ege’de bir merkez üssü varsa, rakamlar onu gösteriyor ki Sarıgöl ve Alaşehir, bu felaketten en çok zarar gören ilçelerimiz. Yıllardır biriken sorunlar, don faciasından sonra tabloyu bir kez daha ortaya koydu. TARSİM önemli ama donun primi yüksek, muafiyeti yüksek. O nedenle don için sigorta yaptırmayanlar o gecenin sabahında güvencesiz kaldılar. Elbette makul bir katkı payı olabilir ama devlet, bütün ürünleri sigortalatmak ve üreticisinin yanında durmak zorundadır. Kanun teklifimiz hazırlandı. Geçici bir maddeyle TARSİM yaptırmamış olmayanların bu süreçte güvence altına alınması ve ödemelerden faydalanmasıyla ilgili bir çalışma yapacağız. Bu sıkıntı yaşandıktan sonra sen niye yaptırmadın demek kolay. Ama yıllardır kartopu gibi büyüyen bankalara, Tarım Kredi’ye olan bir borç var. Ötelenen ve faizle ertelenen borçlar bir gün bir milat yapılıp, 10 yıla yayılmadıktan, bu faiz belasından kurtarılmadıktan sonra Sarıgöl’ü ve Anadolu’yu yutuyor. Çiftçi borçlu, tarlaların yüzde 95’inin ipotek altında olduğu bir süreç yaşıyoruz. Covid geldi, A’dan Z’ye bütün borçlar yapılandırıldı, yapılandırılmayan tek borç Tarım Kredi borçları.
YAPTIKLARI ORTAOYUNUNUN TERCÜMESİ BU
Karşımızdakiler umudu tükettiler, korku siyasetine sarıldı. Cumhuriyet Halk Partisi’nin siyaseti umut siyaseti. İyi şeyler söyleyemiyorlar, kötü şeyler söyleyerek, hakaret ederek, iftira ederek, hedef göstererek ve korkutarak yönetmeye çalışıyorlar. Esas meselenin kendisine geleyim, niye yapıyorlar bunu? ‘Köylüsün, çiftçisin, eskiden efendiydin, şimdi itilip kakılan bir haldesin, fakirsin, borçlusun, emeklisin, sürüyorsun, karnın aç, işçisin ama güvencesizsin, işsizsin, isyandasın, gençsin, umutsuzsun ama bir dinle. Darbe tehlikesi var, benim arkama geçmelisin’ diyorlar. Yaptıkları ortaoyununun tercümesi budur. Siz, yoksulluğu, açlığı, imkansızlıkları, güvencesizlikleri, işsizliği konuşmayın diye onlar bu ülkeye darbe korkusunu konuşturmak istiyorlar. 104 amiral bir imza attı, söylenenlerin hiçbir yerinde darbe yok. Darbe yapacak olsa Deniz Kuvvetleri Komutanı olduğunda yapar, yapmamış. ‘Mavi Vatan’ demişler, FETÖ 15 Temmuz’dan önce derdest etmiş, tutuklamış, 15 Temmuz gecesi sivil kıyafetle koşmuş Sahil Güvenlik Komutanlığı’nda FETÖ’cülerle çatışmışlar. Bunları içeride tutuyorlar, tek dertleri siz esas sorunları konuşmayın. Darbe paranoyasında olanlara şunu söyleyeyim: Bu millet darbeye geçit vermez ama sen darbe tehlikesinden bu kadar korkuyorsan, amiralin emeklisinden değil, sarıklısından kork.
BAMBAŞKA BİR TÜRKİYE MÜMKÜN
Bu ülkenin esas derdi salgın. Maskeye, mesafeye dikkat edin. Bu işin şakası yok. Türkiye’de dünyada en çok vaka ilan eden 4’üncü, Avrupa’da en çok vaka ilan eden 1’inci ülkeydi. Farkında değiliz ama her gün bir Soma faciası yaşıyoruz, günde 3 Ankara Garı Katliamı yaşıyoruz. Bunlardan kurtulmanın yolu kurallara uymak ama bir sorunumuz var, kuralı koyan, kurala uymuyor. Sağlık Bakanı, Bilim Kurulu ile Şahsı Bilir Kurulu arasına sıkışmış. Biz geçen sene açık alanda seyircisiz kurultay yaptık onlar geçen ay lebalep büyük kongre yaptılar. Barolara seçim yaptırmadılar, derneklere seçim yasak, apartman toplantısı yapmak yasak ama siyasi partiler kongre yapabilir. Önce Karadeniz kıpkırmızı oldu, sonra Ankara’da büyük kongreler yaptı. Türkiye’den vakaları topladılar, bütün ülkeyi hasta ettiler. Ne olurdu sadece açık alanda yapsaydın, ne olurdu sadece delegelerle yapsaydın? Ne olurdu yapmasaydın? Zaten tek aday oluyorsun, seçiyorlar, geçiyorsun, tek adamsın. İki sebebi var. Birincisi; Millet ittifakı çıkıyor, Cumhur İttifakı düşüyor. AK Parti 31, 32, MHP 6, 7. Hepi topu bu. İkincisi; üye sayısı düşüyor. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 1 Nisan günü sitesine koydu, Ocak ayına kıyasla üye sayısı düşmüş. Anketteki düşüşü, üyedeki eriyişi gizlemek için, ‘AK Parti hala güçlü’ demeye çalışıyor. Başka bir alternatif, başka bir Türkiye, temiz bir yönetim biçimi ve yeni, doğru, iyi politikalarla yüzü gülen çiftçiler, yüzü gülen işçiler, işsizlikten kurtulmuş gençler mümkün. Bambaşka bir Türkiye mümkün. Biz varız, Cumhuriyet Halk Partisi var.”