CHP'li Öztrak açıkladı: Kılıçdaroğlu, Erdoğan'a 'ederince' tazminat davası açacak

GERÇEK GÜNDEM - CHP Parti Sözcüsü Faik Öztrak basın toplantısı düzenledi.

Öztrak, dün Meclis'te AKP'lilerin CHP'li vekillere saldırmasının ardından sert açıklamalarda bulundu.

"Saray'dan geldiği anlaşılan bir emirle Engin Özkoç'a planlı bir saldırı ve linç girişimi gerçekleştirildi" diyen Öztrak, "Kimse partimizin bu hakaretleri içine sindirmesini bekleyemez. Engin Özkoç aynı ifadeleri kullanarak iade etmiştir. Genel Başkanımız Ak Parti genel başkanına ederince dava açmaktadır. Erdoğan'a 5 kuruşluk dava açmaya karar vermiştir" ifadelerini kullandı.

Öztrak'ın konuşmasından satır başları;

TBMM'DE YAŞANAN SALDIRI

Dün TBMM'de son derece utanç verici bir olay yaşadık. Saray'dan geldiği anlaşılan bir emirle Engin Özkoç'a planlı bir saldırı ve linç girişimi gerçekleştirildi. AK Parti grubu tarafından gerçekleştirilen bu planlı saldırıyı şiddetle lanetliyoruz.

Ak Parti genel başkanı cumhurbaşkanlığı koltuğunun arkasına saklanarak hiçbir edep sınırı gözetmeden sayın genel başkanımıza hakaret etmiştir. Şerefiz, hain, alçak... deyince sert konuşmuş oluyor cumhurbaşkanı yandaş medyaya göre. Kendi gazeteleri açıkça bunu yazmış.

Ak parti genel başkanına soruyoruz; "Askerimizi hava üstünlüğü olmadan neden İdlib'de dar bir bölgeye hapsoldunuz?" Cevap: "bunu soran şerefsizdir" Biz bu soruları milletimiz adına soruyoruz.

Kimse partimizin bu hakaretleri içine sindirmesini bekleyemez. Engin Özkoç aynı ifadeleri kullanarak iade etmiştir. Genel Başkanımız Ak Parti genel başkanına ederince dava açmaktadır. Erdoğan'a 5 kuruşluk dava açmaya karar vermiştir.

ŞENTOP'A TEPKİ

TBMM başkanı tarafsız olmak zorundadır. Sayın Şentop, AK Parti grup toplantısında genel başkanımıza yapılan hakaretlerden sonra neden hukuka sahip çıkmadınız? Gercekgundem.com'da yer alan habere göre Öztrak şöyle devam etti; Sayın başkan üzerinize konulan saray vesayetine neden karşı çıkamıyorsunuz? Sizi bir kez daha sarayın değil, milletin meclisinin başkanı olmaya çağrıyoruz.

Yargı tehdidiyle, kaba kuvvetle hiçbir CHP'li yıldırılamaz. CHP gücünü aziz milletimizden alır.

İDLİB

36 vatan evladı şehit olmuşken bunun görüşülüp tartışılacağı yer AK Parti'nin meclis grup toplantısı mıdır? İdlib'deki hain saldırılar sadece AK Parti'yi mi yoksa 83 milyonu mu ilgilendirmektedir? Eğer İdlib'de yaşananlar milli meseleyse bunun görüşüleceği tek yer TBMM'dir. Biz bu nedenle istedik ki Cumhurbaşkanı yaşananları TBMM'de anlatsın. Bu anayasal bir gereklilikti. Erdoğan her zaman yaptığı gibi cumhurbaşkanı olmak yerine AK Parti genel başkanı olmayı tercih etti.

Erdoğan'ın İdlib konusunda tek bir siyasi hedefi vardır. Sayın genel başkanımız ve CHP'dir. Saddam'a söylemediği sözleri genel başkanımıza söylemektedir.

Sizin için düşman tarifi nedir, kimdir? Erdoğan askerlerimizi şehit edenlerin ayağına koşarken sayın genel başkanımızı hedef tahtasına oturtmaya çalışmaktadır. Saray iktidarı İdlib üzerinden demokrasi darbesi yapmaya çalışmaktadır.

Vatandaş bu vicdansızlığın, beceriksizliğin sandıkta atacağı tokatla iktidarın suratına nakşedecektir.

PUTİN'E 4 SORU

Erdoğan'ın Putin'e şu 4 soruyu sorması gerekiyor;

Sayın Putin birliklerimizin yerlerini bildirmemize rağmen askerimizi neden şehit ettiniz?

İlk saldırının ardından ikinci saldırıyı neden gerçekleştirdiniz?

Yaralılarımızı tahliye etmek için Suriye hava sahasını neden açmadınız?

Yaralı askerlerimizi taşıyan ambulanslara bile neden ateş ettiniz?

Erdoğan bu cevapları almadan o masadan asla kalkmamalıdır. Moskova uçağında seyahat eden gazeteciler de Erdoğan'a bir zahmet soruversinler bu soruların yanıtlarını.

SORULAR

Adalet Bakanı'nın fezleke açıklaması...

Meclisin çatısı altında milletvekillerinin söylediği sözler tam sorumsuzluğa tabiidir. Ne cezası açacaklarmış? Böyle bir hak ortada yoktur.

Barış Terkoğlu'nun tutuklanması...

Bir vekil o olayı anlatıyor, Barış Terkoğlu da bu olayı anlattığı için geceyarısı gözaltına alınıp tutuklanıyor. Basına baskı yaparak haberlere karartma uygulayarak bu işlerin sorumluluğundan kurtulamazsınız. Yapılan bu hareketi şiddetle kınıyoruz. Bir an önce bu yanlıştan geri dönülmesini bekliyoruz. Yoksa bu başka şeylerin habercisidir.