CHP'li Salıcı: Kürt sorununa getireceğimiz çözüm herkesin içine sinecek

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı Kürt sorununun çözümü konusunda geniş toplumsal mutabakata dikkat çekerek “Çözüm sürecinde adres parlamentodur, bunu hep söylüyoruz. Sürece Meclis ve Meclis dışındaki partiler, sivil toplum dâhil herkesi dahil ederek ve toplumsallaştırarak başarı elde edilebileceğini söylüyoruz. Legal ve şeffaf olacak olan bu süreç Edirne’de yaşayan yurttaşımızın da Hakkâri’de yaşayan yurttaşımız da içine sinecek. Kürt sorununun çözümü demokratikleşmeden bağımsız düşünülemez" dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, Genel Başkanları Kemal Kılıçdaroğlu’nun, “Kürt sorununun çözümünde HDP muhataptır” sözlerinin ardından başlayan tartışma ve Erbil ziyaretleri ilgili Medyascope’dan Ferit Aslan’ın sorularını yanıtladı.

Doğu ve Güneydoğu’da 24 ilde partisinin oylarının yeterince yüksek olmadığını söyleyen Salıcı, partilerini bu bölgelerde güçlendirmek istediklerini ve metropollerde yaşayan Kürt seçmenin oyunu alma çabası içerisinde olduklarını söyledi.

Salıcı Kürt sorunu ile ilgili şu değerlendirmede bulundu:

“’Kürt sorunu var mıdır yok mudur’ tartışmaları varken ya da Türkiye’de ‘Kürt sorunu yoktur’ diyenlerin geniş bir kesimi oluşturduğu dönemlerde de CHP çıkıp cesurca ‘Kürt meselesi vardır çözüm yolu da bu’dur’ diye ortaya koymuş bir siyasi partidir. CHP bunu oy kaygısıyla yapmaz. Oy beklentisiyle yapılan mesele parti çıkarını ülke çıkarının önüne koymaktır. Türkiye’nin toplumsal huzurunun barışının önüne kendi parti çıkarını koymak demektir ki bu bize yakışmaz. Ama bu Adalet Kalkınma Partisi’nin çözüm sürecinde tam da yaptığı şeydir.

Salıcı Genel Başkanları Kılıçdaroğlu’nun, “Kürt sorununun çözümünde HDP muhataptır” sözleriyle ilgili şu değerlendirmelerde bulundu:

“Eskiden beri ’Kürt sorunu vardır, çözüm yeri de parlamentodur’ diyoruz. Daha önce Kürt sorunun çözüm yeri parlamentodur dediğimiz de bu konuda farklı düşünen siyasi partilerin bugün ‘evet parlamentodur, parlamento olmalıdır’ dediklerini görüyoruz. Şeffaf bir şekilde parlamentoda bulunan tüm partilerin katılımıyla hatta 10 barajından dolayı dışarıda kalmış olan ama toplumun önemli bir kesiminin desteğini almış olan siyasi partiler varsa ki hep oluyor. Onların da görüşlerini alacak şekilde sivil toplumu da bu işin içine katacak şekilde yani; Kürt sorunun çözümünü toplumsallaştıracak şekilde Edirne’de yaşayan yurttaşımızın da Hakkâri’de yaşayan yurttaşımızdan içine sinecek şekilde çözülmesi gerektiğini biz baştan beri söylüyoruz. ‘Kürt sorunu sadece Kürtlerin sorunu değildir’ diyoruz. ‘Tüm Türkiye’nin sorunudur, Türkiye’de yaşayan herkesin sorunudur’ diyoruz. Türkiye’nin üniter yapısı içinde, birlik beraberlik içinde demokratik mekanizmalar kullanılarak parlamento zemininde çözülmesi gerektiğini söyledik. Bizim çözüm sürecine itirazlarımız vardı; ama bizim itirazımız şu değildi: ‘Kürt sorunu yoktur, nereden çıkardınız’ demiyorduk. Bu sorunu çözmemek lazım demiyorduk. Biz şunu diyorduk; bir Kürt sorunu var, Kürt sorunun da çözülmeye ihtiyacı var ama sizin bu yürütmüş olduğunuz gizli kapaklı yöntemlerle, meseleyi toplumsallaştırmadan insanımızı ikna etmeden, dar bir çerçevede yürütülen görüşmelerle Kürt sorununu çözemezsiniz. Çözüm sürecine yapıcı eleştirilerde bulunduk.

Kürt sorununun çözümü konusunda mutabakat ne kadar geniş olursa toplumsallaşma ne kadar ileri boyutta olursa çözümü o kadar kolaylaşır. Kürt sorununun çözümü demokratikleşmeden bağımsız düşünülemez. Türkiye’de demokrasi olmayacak siz Kürt sorununu çözmeye çalışacaksınız yok öyle bir şey. İkisi beraber yürütülmesi gereken süreçlerdir."

Erbil ziyaretiyle ilgili de değerlendirmelerde bulunan Salıcı, “Sadece Irak Bölgesel Kürt Yönetimini ziyaret etmedik, parlamento ve parlamento başkan ve başkan yardımcısını da ziyaret ettik. O bölgedeki diğer siyasi partilerle de, Kerkük’te Türkmen Cephesi ile de görüştük. Biz aslında bölgenin genelini kapsayan ziyaret gerçekleştirdik. İlk olabilir, ilgi çekebilir, son olmayacak” dedi.

Mesut Barzani görüşmesinde Kürt sorunun konuşulmadığını söyledi.