CHP'li Toprak: İstifalar dışarıya verilen tavizlerin büyüdüğünü gösteriyor

Abone ol

CHP'li Erdoğan Toprak, “Ekonomi yönetimindeki istifa ve görevden almalar iktidarın kendi içindeki koalisyon görüntüsü yanında, kurumsal itibarın tüketilmesiyle dışarıya verilen tavizlerin büyüdüğünü gösteriyor." dedi.

CHP İstanbul Milletvekili ve Genel Başkan Koordinatör Başdanışmanı Erdoğan Toprak, “Ekonomi yönetimindeki istifa ve görevden almalar iktidarın kendi içindeki koalisyon görüntüsü yanında, kurumsal itibarın tüketilmesiyle dışarıya verilen tavizlerin büyüdüğünü gösteriyor. Borsa İstanbul Genel Müdürü’nün Halkbank davası öncesinde istifa etmesi, Türkiye Varlık Fonu Genel Müdürü’nün görevden alınması, iktidarın önceliğinin ABD’nin olası beklentilerini karşılamaya yönelik olduğunu gösteriyor!” dedi.

Toprak yaptığı açıklamada, “ABD’de New York mahkemesinde 3 Mayıs’ta başlayacak Halkbank davasında da zanlılar arasında yer alan Atilla’nın Türkiye’ye dönüşünde BİST Genel Müdürlüğüne atanması yurtiçi ve dışında, uluslararası piyasalarda, negatif algıya neden oldu. CB Erdoğan’ın başında olduğu Türkiye Varlık Fonu (TVF) EBRD’nin (Avrupa Kalkınma ve Yatırım Bankası hissesini devralarak BİST’in yüzde 98’inin sahibi oldu. Daha sonra bu hisse, Katar Yatırım Fonu’na satıldı. ABD’de devam eden Halkbank davasının düşürülmesi için Trump döneminde çok çaba sarf eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu konuda istediklerini elde edemedi” ifadelerini kullandı.

CHP İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak’ın açıklamasına öne çıkanlar şöyle:

“Tek adam ve parti devleti yönetiminin ekonomiye ağır faturası giderek büyürken, kurumsal tahribatın ve güven kaybının geldiği aşama, telafisi giderek zorlaşacak gelişmeleri ortaya çıkartıyor. Kurumların çatısını oluşturan devlet aygıtını kurallar, ilkeler, gelenekler, liyakat ve yasalar dışında keyfilikle yönetme yöntemi sonunda bir ülkeyi ve toplumu ağır bedeller ödemek mecburiyeti ile karşı karşıya bırakır. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Türkiye’yi getirdiği noktanın en basit tanımı budur.

“16 AYDA ÜÇ BAŞKAN DEĞİŞTİRİLİYORSA SORGULANMASI GEREKEN İKTİDARIN BAŞIDIR”

Bir Merkez Bankası Başkanı kötü ya da başarısız olabilir. Ancak 16 ayda üç başkan değiştiriliyorsa o zaman başarısı, öngörüsü, yönetim tarzı sorgulanması gereken iktidarın başıdır. Bazı zafiyetlerin sonucu olarak her ne kadar tek kişinin iktidarından ve tek söz sahipliğinden söz ediliyor olsa da ortadaki görüntü içe ve dışa dönük bazı tıkanmışlıkların sonucunda tavizlere mecbur kalındığını, bu doğrultuda yönetsel dizayna geçildiğini göstermektedir.

Bunun son örneği, ABD’nin İran’a yönelik ambargosunun Halkbank üzerinden delindiği iddiasıyla ABD’de gözaltına alınıp tutuklandıktan sonra 32 ay hapis cezasına mahkûm olarak 28 ay sonra tahliye olan Halkbank eski Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla ile ilgili son güncel durumdur. Cezaevinden tahliye olup Türkiye’ye döndükten sonra Borsa İstanbul (BİST) Genel Müdürlüğüne atanan Halkbank eski genel müdür yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’nın, 8 Martta BİST’teki görevinden istifasının gündeme getirdiği yanıtsız sorular ve BİST’in kurumsal itibarının gördüğü hasar sorgulanmalıdır.

ERDOĞAN, BU KONUDA İSTEDİKLERİNİ ELDE EDEMEDİ

ABD’de New York mahkemesinde 3 Mayıs’ta başlayacak Halkbank davasında da zanlılar arasında yer alan Atilla’nın Türkiye’ye dönüşünde BİST Genel Müdürlüğüne atanması yurtiçi ve dışında, uluslararası piyasalarda, negatif algıya neden oldu. CB Erdoğan’ın başında olduğu Türkiye Varlık Fonu (TVF) EBRD’nin (Avrupa Kalkınma ve Yatırım Bankası hissesini devralarak BİST’in yüzde 98’inin sahibi oldu. Daha sonra bu hisse, Katar Yatırım Fonu’na satıldı. ABD’de devam eden Halkbank davasının düşürülmesi için Trump döneminde çok çaba sarf eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu konuda istediklerini elde edemedi.

Şimdi ise Biden yönetimi ile şu ana kadar Cumhurbaşkanı düzeyinde bir temas kurulabilmesi için iktidar iki aydan bu yana yoğun çaba sarf ediyor. Hakan Atilla’nın davadaki konumu ve geçmişi nedeniyle istifa ettirilerek, Biden yönetimine ve ABD Hazinesine mesaj verilmeye çalışıldığı, jest yapıldığı iddiaları dile getiriliyor.

ABD ve Avrupa medyasının önde gelen bazı saygın yayın organları giderek kapsamlı şekilde Halkbank davasıyla ilgili süreçleri gündeme getirirken, Rıza Sarraf’ın itirafçı olarak ABD savcılığıyla uzlaştığı davadan Halkbank’a yüklü bir para cezası çıkması ihtimalinin yüksek olduğu kaydediliyor.

Hakan Atilla’nın istifasının piyasalardaki yankıları sürerken, 8 Mart gecesi bir dalgalanma daha yaşandı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yönetim kurulu başkanı olduğu Türkiye Varlık Fonu (TVF) Genel Müdürü, BİST Yönetim Kurulu üyesi Zafer Sönmez de görevden alındı. Sönmez’in yerine de Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi eski başkanı Arda Ermut getirildi.

“ABD’DE HÜKÜM GİYMİŞ BİRİNİN ATANMASI AĞIR TAHRİBATA DA NEDEN OLDU”

Türkiye’nin en büyük şirket, holding ve bankalarının hisselerinin işlem gördüğü BİST Genel Müdürlüğü’ne ABD’de hüküm giymiş bir eski banka yöneticisinin atanması BİST’in kurumsal güvenilirliği ve saygınlığına zarar vermenin ötesinde, ağır bir tahribata da neden oldu.

Ancak iktidar kendince bir eski bürokratı ödüllendirmek ve yargı kararına meydan okumak adına bu atamayı yaptı.”

Toprak açıklamasını şöyle tamamladı:

“Şayet bugün TÜİK’in verileri, Merkez Bankası’nın kararları, Üniversite rektörlerinin bilimselliği ve liyakatleri, akademik birikimleri, yüksek yargı organlarının kararları ve üye atamaları sorgulanıyorsa bu güvensizlik ortamında kurumların tüketilmesi, zayıflatılması, etkisizleştirilmesinin sonucudur.

ABD’de yargılanmış ve ceza alarak hüküm giymiş birisinin BİST’in başına getirilmesi ise bu özensizliğin, keyfiliğin ve sonuçlarının öngörülememesinden, biatın liyakatten öne geçmesinden ötürüdür. Bedeli ise ülke ve kurumların itibar kaybı olarak ödenmektedir!”

Temel Karamollaoğlu: 'İktidar bir reform türküsü tutturdu gidiyor' Siyaset Kılıçdaroğlu ve Akşener'in 18 Mart programı belli oldu Siyaset Mustafa Destici: Andımızın tekrar okullarımızda okutulmasını istiyoruz Siyaset Bakan Varank: 'Türkiye'ye beyin göçünü özendiriyor, nitelikli insanların kalmasını teşvik ediyoruz' Siyaset