CHP'li vekilden Albayrak'a soru önergesi

Antmen önergesinde bugün doğan her bebeğin 39 bin lira borçlu olarak dünyaya geldiğini belirterek, “Türk vatandaşlarının kişi başı borç tutarı 2018 yılı itibariyle 5 bin 600 dolara çıkmıştır. Yani dış borç tutarı nedeniyle; AKP iktidarının 16 yılı boyunca her bir vatandaşın omzuna 3 bin 769 dolar borç daha eklenmiştir. 2018 yılı itibariyle vatandaşların kişi başına düşen borcu yüzde 210 artmış durumdadır” dedi.

Türkiye’de yapılan tüm özelleştirmelerin yüzde 88’inin AKP döneminde yapılmasına ve 60 milyar dolardan fazla özelleştirme yapılmasına rağmen Türkiye’nin, kendi tarihinin en borçlu dönemine sokulduğunu belirten CHP’li vekil, “Halka hakaret eden işadamının 425 milyon liralık vergi borcuna af getirdikten sonra; işsizlikten öğrenci katkı kredisini ödemeyen gençlerin, ürettiğini satamadığı için çiftçinin bankadaki borcunu, yoksulluktan ödeyemediği için halkın bankalara olan borcuna da af getirmeyi düşünüyor musunuz?” diye sordu.

"TÜRKİYE, ASGARİ ÜCRETTE ÇİN VE FASIN ALTINA DÜŞMÜŞTÜR"

Önergesinde dünyadaki asgari ücretle ilgili örnekler veren Antmen, asgari ücretin İngiltere'de 1394, İspanya'da 763, Belçika’da 1998, Almanya'da 1653, Fransa'da 1638, Japonya'da 1656, Lüksemburg'da 2159, Singapur'da 1097, Çin'de 324, Fas'ta 264 ve Türkiye'de şu anda 222 dolara tekabül ettiğini belirterek “Yani Türkiye, asgari ücrette Çin ve Fas'ın da altına düşürülmüştür” dedi.

"HALKA HAKARET EDEN BİR İŞADAMININ 425 MİLYON LİRALIK VERGİ BORCU SİLİNDİ"

Vatandaşların geçmediği köprü, kullanmadığı işletmeler nedeniyle dolar olarak ihaleyi alan firmalara borçlu hale getirildiğini ifade eden Alpay Antmen, “Cumhuriyet’in ilanından, AKP’nin iktidara geldiği süre boyunca toplam 26 kez vergi affı getirilmiş, 16 yılı aşan AKP döneminde ise 10 kere vergi affı getirilmiştir. İcra dairelerinde dosya sayısının 26 milyonu geçtiği, su ve elektrik faturasını ödeyemediği için vatandaşların suyunun ve elektriğinin kesildiği, bir gazimizin protezine dahi haciz geldiği bir dönemde Türk halkına hakaret eden bir işadamının 425 milyon liralık vergi borcu silinmiştir” ifadelerini kullandı.

"YAP-İŞLET-DEVRET MODELİ YÜZÜNDEN YURTTAŞIN OMZUNDAKİ BORÇ YÜKÜ ARTIYOR"

CHP’li vekil önergesinde “İzmit Osman Gazi Köprüsü ihalesine göre; köprüden 1 yılda geçmesi gereken araç sayısı yıllık 14 milyon 600’ken sadece 5 milyon aracın geçiş yapmış, bu nedenle de halkın sırtına 1 milyar liradan fazla para yüklenmiştir. O dönem belirlenen geçiş ücreti 35 dolar, artı KDV iken daha sonra bu rakam 89 TL ye düşürülmüş ancak aradaki farkı, hazine ödeme garantisi olduğundan bahsi geçen fark köprüyü dahi kullanmayan vatandaşın sırtına yüklenmiştir. Bir diğer benzer örnek olan, İstanbul Yavuz Sultan Selim Köprüsüdür. Yine şirketlere dolar üzerinden verilen geçiş garantisi nedeniyle halkın sırtına 417 milyon lira yüklenmiştir. Buna benzer birçok dolar ödeme garantili yap işlet devret modeli yüzünden her gün her yurttaşın omzundaki borç yükü daha da artmaktadır” diyerek, Bakan Albayrak’a şu soruları yöneltti;

>> 2002 ila 2018 yılları arasında vergi affına uğrayan ya da vergi indirimi yapılan şirket sayısı kaçtır? Bunlar hangileridir? Ne tür gerekçelerle bu af ya da indirim bu firmalara uygulanmıştır? Bu firmalara belirtilen yıllara arsında ne kadar vergi affı, ne kadar da vergi indirimi sağlanmıştır?

>>Vergi affına veya indirimine uğrayan şirketlerin 2002 ika 2018 yılları arasında aldıkları devlet ihalesi sayısı kaçtır? Bunlar hangileridir ve bu ihalelerin bedelleri ne kadardır?

>> AKP iktidarı boyunca ‘yap işlet devret’ modeline sahip verilen ihale sayısı kaçtır? Bu ihalelerin kaçı Türk Lirası, kaçı Dolar üzerinden verilmiştir? Bahsi geçen ihalelerin sırasıyla belirtilmek üzere ihale bedelleri ne kadardır? Teslim edilmeyen ya da geciktirilen ihale bulunmakta mıdır? Bu ihalelerin hangilerinde devlet garantisi bulunmaktadır?

>> Yap işlet devret modeli üzerinden verilen ihaleler nedeniyle, ödeme garantisi yüzünde devletin kaybı ne kadardır?

>> Halka hakaret eden işadamının 425 milyon liralık vergi borcuna af getirdikten sonra; işsizlikten öğrenci katkı kredisini ödemeyen gençlerin, ürettiğini satamadığı için çiftçinin bankadaki borcunu, yoksulluktan ödeyemediği için halkın bankalara olan borcuna da af getirmeyi düşünüyor musunuz?