CHP'li Yunus Emre'den çok sert sözler: Ulusal onurumuzu koruyamıyorsunuz!

CHP İstanbul Milletvekili Yunus Emre 2021 yılı Bütçe Kanunu görüşmelerinde Dışişleri Bakanlığı üzerinde CHP Grubu adına yaptığı konuşmasında; “Kıbrıs’ta, Doğu Akdeniz’de ve Ege’de ne yazık ki yaptırım tehditleri de devreye sokularak ülkemize karşı bir baskı politikası uygulanıyor. Deyim yerindeyse Türkiye’ye karşı bir kol bükme politikası devreye sokuluyor. Unutmamak gerekir ki ülkemiz bu davalarında haklıdır.

Doğu Akdenizde de Kıbrıs davasında da Egede de sonuna kadar haklıyız. 10 km çapındaki bir Meis adasına 40 bin km kare deniz yetki alanı tanımlayarak uluslararası hukukun çok temel bir prensibini hakkaniyet ilkesini ayaklara altına alan bir politika Türkiye’ye dayatılıyor.

Bu kürsüye çıkıp Türkiye’nin haklılığını anlatmayın. Biz ülkemizin haklı olduğunu biliyoruz. Haklılığımızı kabul ettirebiliyor musunuz ki bütçe istiyorsunuz?” dedi.

YENİ TATBİKATLAR YAPSINLAR DİYE Mİ BÜTÇE İSTİYORSUNUZ?

Meclis Dışişleri Komisyonu Üyesi Emre sözlerini şöyle sürdürdü: Yunanistan ve ABD, Batı Trakya’nın İskeçe şehrindeki atış talim alanında ortak tatbikat yaptılar. Yunanistan Batı Trakya Türklerinin yaşadığı Gökçepınar köyünde silahlı tatbikat yaptı. Bu soydaşlarımıza yönelik bir güç gösterisiydi. Yine Rusya ve Mısır Karadeniz’de ortak tatbikat yaptı.

Bu Türkiye’ye mesaj verme girişimini engelleyebildiniz mi? Mısır, Yunanistan ve Güney Kıbrıs orduları yaptıkları tatbikatlara Fransa ve Birleşik Arap Emirlikleri’ni de ekledi. Türkiye’ye pazu gösteriyorlar. Bunlara konuşmaktan başka ne karşılık verdiniz? Bu meseleleri çözdünüz mü ki bütçe istiyorsunuz? Yeni yeni tatbikatlar yapsınlar diye mi bütçe istiyorsunuz?”

TRUMP, 'TÜRKİ FİDYE İSTİYOR' DEDİ SESİNİZ ÇIKMADI

Konuşmasında İdlib’de şehit olan askerlerimize de değinen Emre; “Suriye’de bir hava saldırısıyla 36 askerimiz şehit düştü. Olaya Rusya’nın gölgesi düşmüştü. Siz ise ardından koşa koşa Moskova’ya gittiniz.

Yetmiyor kapılarında dakikalarca beklediniz. Yine Trump ekonominizi mahvederim deyince bu can bu bedende oldukça vermem dediniz ama papazı uçağa koyup anında gönderdiniz. ABD başkanı Türkiye rehin diplomasisi yürütüyor, Türkiye fidye istiyor dedi sesiniz çıkmadı.

Aksine dostum Trump diye sevgi mesajları gönderiyorsunuz. Trump, sayın Erdoğan’a hakaretler yağdıran bir mektup gönderdi. Bu mektubu Türk kamuoyundan sakladınız. Hak ettiği cevabı vermek yerine mektubu takdim etmekle yetindiniz. Ulusal onurumuzu koruyamıyorsunuz. Korudunuz da mı bütçe istiyorsunuz?” dedi.

RAHMETLİNİN MEZARINI ZİYARET EDİP AF DİLEDİNİZ Mİ?

Türkiye’nin uzun vadeli bir dış politika stratejisinden yoksun olduğunu, büyük güçlerin politikalarına göre kısa vadeli, güncel sorunlara odaklanan, krizden krize savrulan bir politika ile savrulduğunu vurgulayan CHP’li Emre konuşmasının devamında 2004 Annan Planı ve 2009 Ermenistan Protokollerine yer verdi. Emre şunları söyledi:

“24 Nisan 2004’de Rumlar Annan Planını referandumda reddetti. Bu karar olmasa bugün ne Doğu Akdeniz’de vardık ne Kıbrıs’ta vardık. Biz o yıllarda da bunun yanlışlığını ifade ettik. Rahmetli Denktaş’a yapmadığınız kalmadı. Rahmetlinin mezarını ziyaret edip af dilediniz mi ki sağlığında gönlünü aldınız mı ki bütçe istiyorsunuz. Ak parti olarak 10 Ekim 2009 Zürih’te Büyük devletlerin denetiminde Ermenistan ile protokolleri imzaladınız.

12 Ocak 2010’da Ermenistan anayasa mahkemesi bu protokolleri iptal etti. Size kalsa meclise getirecektiniz. Bu protokollere biz ve Azerbaycan karşı çıktık. Yapmayın dedik. Bursa’da Azerbaycan bayrağını stadyuma sokmadınız. Sizin hatadan dönmenizi bekledik. Bu konuda bir özeleştiri yaptınız da mı bütçe istiyorsunuz?

DIŞ POLİTİKADA KİŞİSEL İLİŞKİLER DEĞİL, DİPLOMASİ VE MECLİS ETKİN OLMALI

Dış politikada izlenen kişisel dostluk ve yakınlık ilişkilerinin yaşanan hataların nedeni olduğunu belirten İstanbul Milletvekili Emre, diplomasinin ve Meclisin etkin hale getirilmesinin gerekli olduğunun altını çizidi.

Emre şöyle dedi: “Kişisel dostluk ve yakınlık ilişkileri üzerine kurulmuş dış politika yönetiminden derhal uzaklaşılarak devletlerarası ilişkilerde diplomasi ve ulusal çıkarları önceleyen bir politika anlayışı benimsenmelidir. İçinde bulunduğumuz ve yukarıda kısaca özetlediğimiz durumlardan da anlaşılacağı üzere tek kişinin isteği ve ilişkileri üzerine kurulu bir politikanın ülkemize faydadan çok zararı olmaktadır.

TBMM ve meclisin ilgili komisyonları olarak dış politika meselelerinde daha etkin bir rol üstlenmelidir. Meclisin dış politika alanındaki görevi sadece uluslararası sözleşmeleri onaylamak ya da tezkereleri görüşmekle sınırlı kalmamalı. Aksine gerekli gördüğü konular başta olmak üzere ulusal çıkarlarımızı ilgilendiren meselelerde etkin bir tartışma ortamı sağlanmalıdır. Meclis kanun onay mekanizmasından çıkarılarak dış politika ve güvenlik meselelerinde bir danışma organı görevi üstlenmelidir!”