CHP'nin Adalar adayı Erdem Gül ilk kez konuştu

Yerel seçimlerde CHP’nin Adalar Belediye Başkanı adayı olarak açıklanan gazeteci Erdem Gül, adaylığının kesinleşmesinden sonra ilk kez konuştu.

Çağdaş Ses’ten Erman Çimen'e açıklamalarda bulunan Erdem Gül, adaylık kararı ile ilgili süreci anlattı, Adalar’dan aday olması ile ilgili gelen eleştirileri yanıtladı. Projelerine dair ipuçları verdi…

Gül, adaylığının ülkenin genelinde ve medyada gündeme gelen baskılar, en küçük eleştirinin bile suç sayıldığı bir ortamda, siyaset yapmanın demokratik alanın yeniden genişletilmesinin bir ihtiyacı olarak önünde durduğunu söyledi.

Adalar’dan aday olması ile ilgili gelen eleştirilere saygı duyduğunu belirten Erdem Gül; ‘Adalar bana göre çok özel bir konuma sahip. Ülkedeki iktidarın bu tek tipleştirilme ve baskıları karşısında Adalar’ın yapısı, farklılıkları, zenginliği ile çok önemli bir örnek. Biz burada yerel yönetimlerde toplumsal barışı sağladığımız takdirde, ülkede yaratılan bu kutuplaşmanın, mahallelerdeki farklı görüşteki insanların arasında yaratılmaya çalışılan bu gerilime karşı Adalar’da çok güzel bir birliktelik ve dayanışma örneği verileceğini düşünüyorum.’ diye konuştu...

İşte Erdem Gül’ün açıklamaları:

Öncelikle herkesin merak ettiği soru adaylığınızın nasıl gündeme geldiği? O süreç nasıl gelişti?

“Ülkemizde öncelikle medyadaki tek seslilik, baskılar, nerdeyse farklı seslerin çalıştırılamaz duruma getirildiği bir düzlemde, iktidarın medyanın nerdeyse %90’na hakim olması, eleştiriyi bırakın sadece yapılan haberin bile muhalefet sayıldığı bir ortamda bir medya mensubu olarak ifade özgürlüğünün geldiği nokta hepimizin malumu…

Bir yandan zaten siyasette zaten iktidarın bu otoriterleşmesinin artmasıyla birlikte demokratik kazanımların geriletildiği bir süreç yaşanıyordu. Dolayısıyla siyaset, bu demokratik alanın yeniden genişletilmesinin bir ihtiyacı olarak önümüzde duruyordu.

İşte tam bu olayların kesiştiği noktada benim adaylığım gündeme geldi. Genel Başkan Kılıçdaroğlu ile yaptığımız görüşmelerde, kendisi de bu konularda benimle aynı düşüncede olduğunu ifade etmişti. Ve bu gelişmeler ışığında CHP’den adaylığımın anlamlı olacağı konusunda fikir birliğine vardık… Süreç bu şekilde gelişti…

Adaylığınızla ilgili eleştiriler de oldu biliyorsunuz… Özellikle Ankara’dan gelmeniz ve İstanbul’un bir ilçesine aday olmanız konusunda… Bu eleştirilere yanıtınız nedir? Ve neden Adalar adaylığı?

Öncelikle bu eleştirilerin hepsi benim başım, gözüm üstüne… İktidarın hiçbir eleştiriye tahammül edemediği, tartışılmasına müsaade etmediği ve hatta tartışanları kriminalize ettiği bir ortamda, ben bütün bu eleştirilere saygı duyuyorum…

Adalar ise bu noktada bence çok özel bir konuma sahip. Ülkede iktidarın bu tek tipleştirilme ve baskıları karşısında Adalar’ın yapısı, kendi içindeki farklılıkları, zenginliği çok önemli bir örnek teşkil ediyor. Biz burada yerel yönetimlerde toplumsal barışı sağladığımız takdirde, ülkede yaratılan bu kutuplaşmanın, aynı mahalledeki farklı görüşteki insanların arasında yaratılmaya çalışılan bu gerilime karşı Adalar’da çok güzel bir birliktelik ve dayanışma örneği verileceğini düşünüyorum.

Evet ben bir Adalı değilim ama 25 yıldır sürekli İstanbul’a ve Adalar’a gidip gelen birisiyim. Adaları da çok iyi biliyorum. O yüzden bu konunda bir zorluk çekeceğimi hiç düşünmüyorum. Hatta bununla ilgili olarak küçük bir anımı da sizinle paylaşayım; 2001 yılındaki ekonomik kriz yaşandığı zaman ben de Adalar’a giderek oranın güzelliğine sığınmıştım. O kriz ortamında uzun süre Adalar’da huzur bulduğumu hatırlıyorum. Yabancı değilim yani kesinlikle Adalar’a…

Ayrıca Adalar’ı yaşanan tüm bu olumsuzluklara karşı, ülkenin önemli aydın, yazar, şairlerinin de sığındığı bir liman olarak görüyorum. Bu yüzden Adalar’dan aday olmak önemliydi…

Peki seçim kampanyanız ile ilgili plan programınız ne aşamada? Ne zaman meydanlara çıkacaksınız?

Önümüzdeki günlerde İstanbul’a gelip çalışmalara başlayacağım. Kampanya detaylarını en yakın tarihte açıklayacağız.

Adalarla ilgili projeleriniz nedir kafanızdaki? Adalar’ın sorunlarının çözümü, mesela çok tartışılan Faytonlar’ın durumu ile ilgili ne düşünüyorsunuz?

Öncelikle Adalar’ın tarihsel, kültürel zenginliğini en yüksek seviyeye çıkarmak hedefimiz. Hatta bunu uluslaraarası bir boyuta getirmeyi planlıyorum kesinlikle. Adalar’ın bilinirliğinin artmasını, uluslararası turizme açık hale gelmesi, örneğin Yunan adaları gibi dünyanın her yerinden ziyaretçilerinin olmasını neden istemeyelim? Oralara gelebilen insanlar neden Adalar’a da gelmesinler. Bana göre güzelliği ve zenginliği ile Adalar bu potansiyele fazlasıyla sahip…

Faytonlar konusunda ise öncelikle Ada halkı ve sivil toplum kuruluşları ile bir araya gelmeyi planlıyoruz. Adalar için bir sembol olduğunu düşündüğüm için hemen kaldırılması gerektiğini söylemiyorum. Ancak dediğim gibi hayvan hakları konusunda neler yapabileceğimizi çeşitli sivil toplum kuruluşu ve derneklerle konuşmaya başladık bile. Bununla ilgili en yerinde kararı Ada halkı ile birlikte vereceğiz…

ERDEM GÜL KİMDİR?

Erdem Gül, 1967 yılında Giresun’da dünyaya geldi. Uzun süre parlamento muhabirliği yaptı ve Cumhuriyet Gazetesi Ankara temsilciliği görevinde de bulundu. Gazi Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu’ndan mezun oldu. Stajyerlik döneminin ardından 1992 yılında ANKA Ajansı’nda profesyonel gazetecilik yapmaya başladı.

2010 yılında Cumhuriyet Gazetesi’nde AKP ve parlamento muhabiri olarak çalışmaya başladı. 2013 yılında Cumhuriyet Gazetesi Ankara Bürosunda Haber Müdürü oldu. 22 Ekim 2014 tarihinde Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilciliği’ne getirildi.

Erdem Gül, 26 Kasım 2015 tarihinde MİT TIR’ları haberinden ötürü dönemin Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ile birlikte tutuklandı fakat 92 gün sonra serbest bırakıldı. 6 Mayıs günü yapılan duruşmada, Can Dündar ve Erdem Gül’ün yargılandığı davada Can Dündar’a “Devletin gizli kalması gereken bilgilerini açıklamak” suçundan 5 yıl 10 ay hapis cezası verilirken, Erdem Gül de aynı suçtan 5 yıl hapis cezasına çarptırıldı. 9 Mart 2018’de Yargıtay, Erdem Gül’ün beraatına karar verdi. Erdem Gül, evli ve iki çocuğu bulunmaktadır…