CHP’nin yargı paketinde olmazsa olmazı: Düşünce özgürlüğü
CHP İstanbul Milletvekili Turan Aydoğan, yeni yasama dönemine kalan yargı paketi için olmazsa olmazlarının “Düşünce özgürlüğü” olacağını söyledi.
Onbinlerce kişinin yargılandığı Cumhurbaşkanına hakaret suçu nedeniyle Türkiye’nin Avrupa’da rezil ve mahcup bir durumda olduğunu belirten Aydoğan, “Partili Cumhurbaşkanlığı”nın da mutlaka tartışılması gerektiğini söyledi.
Yargı Reformu Strateji Belgesi’nin açıklanmasının ardından Meclis’e getirilmesi beklenen ilk yargı paketi son dakika kararıyla yeni yasama dönemine bırakıldı. Tutukluluk sürelerinden infaz rejiminde değişikliklere varana kadar birçok alanda düzenleme içermesi beklenen paketin neden ertelendiği sorusu yanıtsız. AK Parti içinde farklı görüşler ve endişeler ile AK Parti-MHP arasında uzlaşmazlıklar olduğu konuşuluyor. Ancak paketten vazgeçilmiş değil.
AK Parti yetkilerinden “muhalefetle de görüşülerek daha geniş bir çalışma mutabakatla Meclis’e getirilebilir. Yaz boyunca çeşitli temaslarla yasama dönemi açılışına daha geniş bir paket hazır hale getirilebilir” görüşünü dile getirenler var. Toplumda yaratılan büyük beklenti karşısında adım atılmazsa bedelinin ağır olacağına dikkat çeken CHP de hazırlıklarına başladı.
Gazete Duvar'dan Nergis Demirkaya, CHP’nin hukukçu milletvekillerinden, Meclis Adalet Komisyonu üyesi Turan Aydoğan ile Yargı Reformu Strateji Belgesi’ni ve sonbahara kalan yargı paketini konuştu.
Yargı paketinin AK Parti ile MHP arasında bir uzlaşmazlık nedeniyle sunulmamış olabileceğine dikkat çeken Aydoğan, şöyle konuştu:
“MHP’nin katı bir beka açısı var. Ama AKP açılım yapmak istiyor. İçeriğinin ne olduğunu tam bilmiyoruz. Açıklanan strateji belgesi tek başına anlam taşımaz. Sadece bir niyet beyanı. Üstelik o belgenin arka planında OHAL’i kutsayan bir zihniyet var. OHAL’i kutsayarak da reform yapamazsınız. Reform bir şeyi yenileme yerine yeni bir şey koymadır. OHAL’e sahip çıkarak reform mantığı olmaz” dedi.
DÜŞÜNEN İNSANLARIN HAPİSTE KALACAĞI TEKLİFE İKNA OLMAYIZ
Hazırlanan teklifin basına yansıyan içeriğine dikkat çeken Aydoğan, “belli ölçülerde Kürt siyasetçileri kapsayacak, belli ölçüde Adalet Bakanının telaffuz ettiği, çok sayıda gazeteci, muhalifin cezaevine girmesine neden olan Terörle Mücadele Kanunu’nun “propaganda” başlıklı 7/2 maddesinin değiştirilmesi doğrudur” dedi,
bunların CHP’nin de “olmazsa olmazları” arasında olduğunu söyledi. Aydoğan, “Özellikle düşünen insanların hapiste kalacağı bir pakete asla ikna olmayız. Elimizde bize iletilmiş bir teklif yok. Bizim olmazsa olmazımız düşünce özgürlüğü. Bunu içermediği zaman gelecek bir teklifte anlaşma şansımız yok. Yasalar arasında, adaletsizliği tetikleyen bütün maddelerin değişitirilmesi olmazsa olmazalarımız olarak koyacağız. Bu mülkiyet hakkına da ilişkin olabilir, özgürlüklere ilişkin de olabilir. Bireyleri eşitsizlikçi bir tabloda tutan her maddenin karşısında olacak, alternatifini geliştireceğiz.”
AVRUPA’DA REZİLİZ, MAHCUBUZ
İnsanların konumlarına göre farklı muameleye tabi tutulamayacağına dikkat çeken Aydoğan, Cumhurbaşkanına ve kamu görevlilerine hakaret suçunu düzenleyen maddelere dikkat çekti. Bu suç tipi nedeniyle “Avrupa’da reziliz şu anda, mahcubuz” diyen Aydoğan şunları söyledi:
“Venedik Komisyonu’nun bu konuda bize uyarıları var. Diyor ki, böyle bir suç tipi Avrupa’da yok. Dünyanın gelişmiş hiçbir ülkesinde yok. İnsanlara hakaret ediliyorsa, yargılarsınız. Bunun Cumhurbaşkanı, Bakan olmasının bir anlamı yok. Ayrıca Avrupa’nın şöyle bir yorumu var: Kamu organlarında oturanlar ve orayı işgal edenler daha toleranslı olacak diyor. Birine hakaret olarak sayılan şeyin onlara hakaret olarak algılanmamsı gerekir. Orada ğır eleştiri olabilir, hicvederek eleştiri olabilir. Bunlar bizim olmazsa olmazlarımız olarak gelecek.”
PARTİLİ CUMHURBAŞKANI EŞİTSİZLİĞİ
“Partili Cumhurbaşkanlığı” konusunun da tartışılması gerektiğini belirten Aydoğan bunun siyasette yarattığı eitsizliği de şöyle dile getirdi:
“Müthiş bir eşitsizlik bu. İki genel başkan sahaya çıkıyor, konuşuyor. Biri çıktığında trilyonlarca tazminat ödüyor. Davalar maruz kalıyor. Ama Cumhurbaşkanı her şeyi söylüyor. Burada bir düzenleme olması gerekiyor. Bu sadece bizimle ilgili değil. Cumhurbaşkanına hakaret suçlamasıyla 80 bin insan yargılanıyor. Gencecik insanlar, bu suçtan tutuklu yargılanabiliyor. Üniversite öğrencileri, muhalifler… Dünya kadar tutuklu insan var. Bütün bunları ortaya koyup tartışmamız gerekiyor.”
BİZ ÖZGÜRLÜKLER KONUSUNDA DİRENGEN OLACAĞIZ
Yargı pakaeti öncesi MHP, bazı suçlarda 5 yıl şartlı ceza indirimi öngören yasa teklifini Meclis’e sunmuştu. Çok sayıda adli mahkumu etkileyecek bu teklif görüşülmedi. CHP’li Aydoğan, MHP’nin teklifine bakışlarıyla ilgili şunları söyledi:
“Bizden öte, toplumun hassasiyetlerine uygun bir infaz rejiminin oluşturulması gerektiği konusunda yine toplum içinde olgunlaşma var. İnfaz rejiminde düzenleme tartışılabilir. Bizim özellikle cinsel suçlar, çocuklara yönelik suçlarla alakalı çekincelerimiz, rezervlerimiz var. Bunları konuşur, tartışırız. Ayrıca ekonomik suçlar var. 3 yıldır çok kötü yönetilen bir ülke var. Hiç kimse suç işleme kastıyla hareket etmiyor. Ama bazı şartlar insanlara suç işletir hale geliyor. Bu ülkenin hukuk sisteminin onları da telafi etme zorunluluğu var. Yeni bir ekonomik yol yürümeyle birlikte, yeni bir hukuksal yol yürüme de gerekli. Bunları olgunlaştırırız. Toplumun beklentilerinin karşısında duramayız hiç birimiz. Bu beklentiler bizim dışımızda oluştu çünkü. Direneceğimiz noktalar farklı bizim. Biz daha çok özgürlükler noktasında direngen olacağız. Onun dışında birçok konuyu tartışabiliriz.”
YARGI PAKETİ YETMEZ ANAYASA DA DEĞİŞİKLİK ŞART
Yargı reformu paketinin yeni yasama dönemine kalacağı kesinleşti. Aydoğan bu konunun yaz boyunca gündemlerinde olacağını söyledi. CHP dışında partilerle de kısmi görüşmeler yapılabileceğini, CHP İstanbul Milletvekili İbrahim Kaboğlu öncülüğünde çalışmaları şekillendirip kendi teklifleriyle birlikte belki yeni bir anayasanın da nüvelerini oluşturabileceklerini anlatan Aydoğan şöyle devam etti:
“Türkiye’nin ihtiyacı sadece bu değil. Şimdi yargı reformu strateji belgesinde hakimlerin coğrafi teminatı adı altında bir bölüm var. Bunlar tek başına anlam taşımaz. Anayasada yargı bağımsızlığı, yargı tarafsızlığı ve hakim teminatını garanti altına alacak düzenlemeler yapmamız lazım. Bu yasaları yapsak da yetmez. Kısa süre içinde bazı anayasal değişiklikleri de gündeme taşımamız gerek, taşıyacağız.”
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde revizyon tartışmalarını da değerlendiren Aydoğan, bu konuya CHP’nin yanı sıra sivil toplumun da sahip çıkması gerektiğini belirterek “Biz anaysayla ilgili değişiklik önerilerini sonbaharda gündeme taşır, tartışırız, derken toplumla konuşacağız. Bu şekilde toplumda bazı çabalar oluşursa ben yeni siyasi sürecin içinde iktidarın da bir dengeye razı olma zorunluluğu içinde olduğunu düşünüyorum” dedi.
FATURASI AĞIR ÇIKAR
Aydoğan, yargı paketiyle ilgili toplumda olşulan büyük beklentiye de dikkat çekerek, “2019 yılı içinde yargıda yeni bir çalışma hayata geçirilmezse toplum çok şeyi tartışır hale gelir. Kamuda makamları işgal edenler söz verip yapmazlarsa bedeli ağır olur. Bunun güvensizliği çok farkklı yerlere varırı. Cumhurbaşkanı, Adalet Bakanı açıklamalar yapıyor. Bir parti teklif hazırladığını söylüyor. İkinci parti olarak biz, “hiç zaman kaybetmeden hayata geçirelim” diyoruz. Toplum bunun gerisini anlamaz. Faturasını ağır çıkarır” diye uyardı.