Çiğdem Toker'den TCDD sorusu: Ölüme mi borç veriyoruz?
Sözcü Gazetesi Yazarı Çiğdem Toker, "O borcu TCDD'ye değil, ölüme veriyoruz biz. Kayıtsızlığa, pişkinliğe, servet büyütmeye" diye yazdı.
Açıklanan bütçe rakamlarına bakıldığında TCDD'ye yatırım amacıyla Hazine'den 4 milyar 233 milyon lira borç verildiğine dikkati çeken Sözcü yazarı Çiğdem Toker, dün Bilecik'te kılavuz trenin raydan çıkması sonucu hayatını kaybeden iki kişiyi hatırlatarak, "TCDD yıllardır zarar ediyor. Kaynak ihtiyacını sürekli bizler karşılıyoruz. Yetmezmiş gibi bir de üzerine ölüyoruz" dedi.
Toker, "O borcu TCDD'ye değil, ölüme veriyoruz biz. Kayıtsızlığa, pişkinliğe, servet büyütmeye" diye yazdı.
Cengiz ve İçtaş'ın 2017'de ihalesini aldığı Ahmetpınar Köyü mevkiinde 6.2 km uzunluğunda yapılması planlanan 26 nolu tünelin YHT'ye bağlanma projesine dikkati çeken Toker, bu ihalenin daha önce göçük meydana gelmesi ve 30 milyon Euro'luk tünel açma makinesinin bu göçüğün altında kalması sebebiyle yarım kalan bir projenin devamı olduğunu ifade etti. Yaşananların uzun süre kamuoyundan saklandığını, ancak Sayıştay raporuyla ortaya çıktığını hatırlatan Toker, dün gerçekleşen kazanın yıllar önce göçük yaşanan yere yakın olduğuna işaret etti.
Toker, "Dolayısıyla bu kazada gerçek bir inceleme yapılacaksa, kimin ne sorumluluğu olduğu, müteahhit firmanın, işletmecinin, TCDD'nin sorumluluğu da ortaya çıkarılmalı" diye yazdı.
Çiğdem Toker'in, "TCDD'ye mi borç veriyoruz, ölüme mi..."başlığıyla yayımlanan yazısı şöyle:
İnsan rakam değildir. Bilecik'te Ahmetpınar Köyü yakınındaki tünelde kılavuz tren raydan çıktı, makinistler Sedat Yurtsever ile Recep Tunaboylu yaşamını yitirdi. Fotoğraflar kötüydü. Bilecik Valisi Bilal Şentürk, kaza nedeninin karakutu incelemesi sonrası ortaya çıkacağını açıkladı.
Pamukova, Çorlu Ankara faciaları. Yarım kalan hayatlar. Geride kalan sevenler. Hesap vermeyen bir iktidarın çıldırtıcı kayıtsızlığı.
Size bir sır vereyim: Hesap verildiğinde bütün şebeke deşifre olacak. Maliyetin ne kadar çok arttığı. Boşa ne kadar bütçe kaynağı gittiği. Boşa derken firmalara. Ondan bu suskunluk.
Nasılsa hafızayla malulüz değil mi.
★★★
Bakın güncel bütçe rakamları birkaç gün önce açıklandı. Harcama kısmında ayrıntılı kalemler arasında hangi kuruma Hazine'den ne kadar borç verildiği de yazıyor. “Nedir bu TCDD'ye verilen borç?” diyecek olursanız, yatırım yapsın diye.
Devam edelim.
TCDD'ye ağustosta Hazine'den 676 milyon TL borç verilmiş. Bu tutarla birlikte sekiz ayda (ocak-ağustos) aktarılan borç miktarı 4 milyar 233 milyon TL'ye ulaşmış.
Bilen biliyor, TCDD demiryolu projelerini özel sektöre yaptırıyor. Özel sektör dediğimiz de sonsuz çeşitlilikte firmalar değil tabii. İhalelerin büyük bölümü 21/b, yani davet usulü pazarlık ihaleleriyle yapılıyor. Davet usulünde ilan zorunluluğu olmadığı için TCDD sayfasında hangi hattı hangi firma yapıyor göremezsiniz. Devletin bir sır gibi şirketleri koruyup himaye etme durumu ihaleyi açarken başlar, buralarda devam eder.
★★★
Mesela tarih vererek bir ihaleden söz edeyim. TCDD'nin 22 Şubat 2017'de yaptığı bir pazarlık usulü ihale. Adı “T26'nın açılmamış kısmı ile YHT hattına bağlanması işi”ydi ve belki de 21/b amacına uygun nadir ihalelerden biriydi. Çünkü yapıldığı yer heyelan bölgesiydi. Oradaki zeminin yumuşak kayaçlardan oluştuğunu bilen biliyordu.
İhaleyi; AKP tarafından, Türkiye'nin dağında taşında, havasında, karasında, denizinde madeninde her yerindeki yüzlerce kamu ihalesinin verildiği Cengiz aldı. İçtaş ile birlikte 792 milyon 869 bin 080 TL teklifle. AKP ihale mantığı içinde bunda şaşacak bir şey yoktu. Çünkü daha önce yapılıp sorun çıktığı uzun müddet saklanan ilk tünel ihalesini de Cengiz-İçtaş-Belen ortaklığı almıştı.
T26, Bilecik-Bozüyük arasındaki Ahmetpınar Köyü mevkiinde 6.2 km uzunluğunda yapılması planlanan 26 nolu tünelin kısaltılmış adıydı. O ihale, yarım kalan bir tünel işini bitirmek üzere yapılmıştı.
Yarım kalan iş trajikti. Cengiz-İçtaş-Belen ortaklığının üstlendiği inşaatta yıllar önce tünelin daha ilk kilometresinde göçük meydana gelmiş, 30 milyon Euro'luk tünel açma makinesi göçüğün içinde kalmıştı. Uzun süre kamuoyundan saklanan hatta reddedilen bu olay, Sayıştay raporlarına yansıyınca açığa çıkmıştı.
İşte Şubat 2017'deki ihalenin ardından tünel açma makinası çıkarıldı. YHT güzergâhı da değiştirildi.
Daha doğrusu değiştirildiği söylendi.
Anlaşılan o ki, dünkü kazanın meydana geldiği yer bu tünel açma makinası dolayısıyla yıllarca yarım kalıp sonra 800 milyonluk bir ihaleyle YHT'ye bağlandığı yere yakın.
Dolayısıyla bu kazada gerçek bir inceleme yapılacaksa, kimin ne sorumluluğu olduğu, müteahhit firmanın, işletmecinin, TCDD'nin sorumluluğu da ortaya çıkarılmalı.
TCDD yıllardır zarar ediyor. Kaynak ihtiyacını sürekli bizler karşılıyoruz. Yetmezmiş gibi bir de üzerine ölüyoruz.
O borcu TCDD'ye değil, ölüme veriyoruz biz. Kayıtsızlığa, pişkinliğe, servet büyütmeye.