Cinsel Sağlık ve Üreme Sağlığı Hakları Platformu: 'HIV enfeksiyonunun son 10 yılda yüzde 460 arttığı tek ülke Türkiye'
Cinsel Sağlık ve Üreme Sağlığı Hakları (CİSÜ) Platformu adına açıklamalarda bulunan Pozitif-iz Derneği Başkanı Çiğdem Şimşek, Türkiye'de enfeksiyondaki ürkütücü artışa dikkat çekti.
Cinsel Sağlık ve Üreme Sağlığı Hakları (CİSÜ) Platformu adına konuşan Pozitif-iz Derneği Başkanı Çiğdem Şimşek, HIV’i etkisiz hale getirmek için artık pek çok ilaç alternatifinin olduğuna dikkat çekti.
Şimşek, “HIV enfeksiyonunun son 10 yılda yüzde 460 arttığı tek ülke Türkiye” uyarısını yaptı. Şu anda tüm Türkiye’de sadece 4 şehirde gönüllü test ve danışmanlık merkezi bulunduğunu vurgulayan Şimşek, her ilde en az bir merkezin açılması gerektiğini dile getirdi.
Dünyada ve Türkiye’de antiretroviral tedavi denilen ilaçlar ile HIV pozitif kişiler herkes kadar sağlıklı ve kaliteli bir şekilde doğal yaşam sürelerini sürdürebiliyorlar. Bu ilaçlar sayesinde HIV ile enfekte kişilerin artık korunmasız cinsel ilişkiyle aktarıcılığı da kalmıyor. Türkiye ise HIV epidemisinin dünyada artış oranının en hızlı olduğu Doğu Avrupa ve Orta Asya ülkeleri arasında yer alıyor.
HIV alanındaki bilimsel gelişmelerle birlikte ‘Kür Ne zaman? Çalışmalar Ne Aşamada?’ sorularının da merak konusu olmaya başladığını aktaran Pozitif-iz Derneği Başkanı Çiğdem Şimşek, “HIV’i ‘Latent Rezervuar[applewebdata%3A//C1307821-E063-4762-846D-D780F6E0678F#_ftn1][1]’ nedeniyle vücuttan tamamen atacak, yani tam şifa sağlayacak bir ilaç ya da aşı henüz mevcut değil... Ancak kombinasyon ilaçlar ile umut vaat eden ve yüz güldüren pek çok çalışma var” bilgilerini verdi.
ÜRKÜTÜCÜ BİR ARTIŞ VAR
Türkiye’de son yıllardaki yeni enfeksiyonlarda görülen artışın ürkütücü boyutlarda olduğuna dikkat çeken Şimşek, Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı resmi verilere göre; Türkiye’de ilk vakanın görüldüğü 1985 yılından 15 Kasım 2021 tarihine kadar toplam 31 bin 336 kişinin HIV tanısı aldığını kaydetti. Şimşek, “HIV enfeksiyonunun son 10 yılda yüzde 460 arttığı tek ülke Türkiye. 2000 yılında 168 kişi HIV tanısı almışken, bu sayı 2019’da 3 bin 248 oldu. 2019 verilerine göre Türkiye’de her gün 9 kişi HIV tanısı alıyor. Yıllar içindeki bu artışın başlıca nedeni, ülke olarak HIV ve AIDS’e iyi bir yanıt verememiş olmamız” dedi.
DAMGALAMA ENDİŞESİ TESTE ENGEL OLUYOR
Türkiye’de yalnızca 5 ilde, aktif olarak hizmet veren 7 adet Gönüllü Test ve Danışmanlık Merkezi (GDTM) bulunuyor. Bu iller ve merkezler; İstanbul’da Şişli ve Beşiktaş Belediyeleri ile Pozitif Yaşam Derneği Test Projesi, İzmir’deKonak Belediyesi, Bursa’da Nilüfer Belediyesi, Ankara’da Çankaya Belediyesi ve Mersin’de Mersin Büyükşehir Belediyesidir. Bu test merkezlerine başvuran kişiler, hiçbir kimlik bilgisi vermeden ve ücret ödemeden test yaptırabiliyorlar. Çiğdem Şimşek, “HIV bütün dünyada devam etmekte olan bir pandemidir ve bunu görmezden gelmek maalesef yeni HIV vakalarına sebep oluyor. HIV vakalarının böyle hızlı arttığı bir ülkede ideal olanı, her ilde en az bir GDTM’nin faaliyette olmasıdır. Başta Diyarbakır, Gaziantep, Van, Kayseri, Konya, Antalya, Adana, Trabzon, Samsun, Eskişehir olmak üzere Erzurum, Zonguldak, Denizli, Sivas, Çanakkale ve Tekirdağ’da da GDTM’lerin açılması gerekiyor” diye konuştu. Resmi sayıların dışında HIV statüsünü bilmeyen pek çok kişinin bulunduğuna değinen Şimşek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Covid-19 pandemisi döneminde getirilen kısıtlamalar sebebiyle yeterince HIV testi yapılamadı. Toplumda HIV farkındalığı düşük, HIV’e ve HIV pozitiflere yönelik damgalama ve ayrımcılığın devam ediyor olması nedenleriyle kişiler test yaptırmaktan çekiniyorlar. Türkiye’de HIV ile yaşayan ve durumunu bilmeyen kişi sayısının gerçekte mevcut sayının en az 2-3 katı olabileceği tahmin ediliyor.”
Türkiye’de 2017 yılında Başkent Üniversitesi/HATAM tarafından yapılan HIV ve AIDS Farkındalık Araştırması sonucunda toplumun yüzde 77’si HIV hakkında doğru ve güncel bilgiye sahip değil. Katılımcıların yüzde 75’i HIV pozitif kişilerin başarılı tedaviler sayesinde herkes gibi normal bir yaşam sürdürebileceğini bilmiyor.
CİSÜ HAKKINDA
CİSÜ Platformu, cinsel haklar ve üreme haklarının temel insan hakları kapsamına girdiği kabulüyle; cinsel sağlık ve üreme sağlığı haklarına ve hizmetlerine hiçbir ayrımcılık olmadan erişimi desteklemek üzere çalışan; ulusal ve yerel sivil toplum örgütleri, akademik kurumlar, meslek örgütleri ve akademisyenlerin bir araya gelerek bireyin özel hayatında ve kamusal alanda ortak savunuculuk çalışmaları gerçekleştirilmesini sağlamayı amaçlamaktadır. CİSÜ Platformu 2013-2018 yılları arasında Kahire +20 ve Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri Platformu adıyla çalışma yürütmüştür. Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu tarafından yürütülen Sivil Toplum Ağlar ve Platformlar Destekleme Programı tarafından desteklenen “Türkiye’de Üreme Hakları ve Sağlığı Platformunun Güçlendirilmesi” projesi kapsamında 2020 yılı şubat ayı itibariyle Platform çalışmaları yeniden aktive olmuştur. Platform cinsel sağlık ve üreme sağlığı, aile planlaması, kadın sağlığı, halk sağlığı, toplumsal cinsiyet eşitliği, cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği, cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar, engellilik, sığınmacı ve mülteciler, gençlik ve hukuk alanında çalışmakta olan sivil toplum kuruluşları ve bireysel üyelerden oluşmaktadır.