‘Çocuklar kreşe, kadınlar işe’ kampanyası imzaya açıldı; TİP'li Kadıgil: 3 çocuk istemeyi biliyor ama kreş açmıyor

Abone ol

TİP Sözcüsü ve İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil, TİP’li Kadınlar olarak başlatıp imzaya açılan ¨Çocuklar kreşe, kadınlar işe!¨ başlıklı kampanyayı TBMM’ye verdiği kanun teklifiyle duyurdu.

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Sözcüsü Kadıgil, partisinin İstanbul İl Örgütü’nde düzenlediği basın toplantısında, kadınlar adına suni gündemler üretildiğinin altını çizerek “Ülkemizin nadide erkekleri kendi uydurdukları suni kadın gündemlerine çözüm arayadursunlar, biz bu ülkede yaşayan her kadının her gerçek problemi için çözüm üretmeye ve aramaya devam ediyoruz” dedi.

“13,3 MİLYON KADININ EVDE ÇOCUK BAKMAK ZORUNDA OLDUĞU İÇİN İŞ BİLE ARAYAMADIĞINI BİLİYOR MUSUNUZ?”

Kadıgil sözlerine şu soruları sorarak devam etti:

“Bu ülkede yaşayan 13,3 milyon kadını evde çocuk bakmak zorunda olduğu için iş bile arayamadığını biliyor musunuz? Mesela çocuk gelişimi uzmanları her çocuk için mutlaka gerekli derken bir maaşımızı vermek zorunda kaldığımız özel kreşler dört yanı sarmışken buna rağmen bu ülkedeki çocuklarımızın yalnızca 2,8’inin kreş eğitimi alabildiğini biliyor musunuz? Mesela son 15 yılda MEB’e ait kamusal kreşlerin neredeyse yüzde 80’inin mevcut saray rejimi tarafından kapatıldığını biliyor musunuz? Mesela 4-6 yaş aralığındaki yarım milyondan fazla çocuğumuzun ücretsiz ve güvenilir devlet kreşleri yerine birçoğu denetimsiz kuran kurslarına gönderildiğini biliyor musunuz? Mesela iş yerlerinde kreş açması zorunlu olan büyük büyük patronların bu sorumluluğu yerine getirmek yerine 3 kuruşluk para cezalarını ödemek ya da kadın çalışan sayılarını düşük göstermek suretiyle kreş açma yükümlülüğünden kaçtığını biliyor musunuz? Binlerce, on binlerce kadın çalıştıran koca koca firmalardan bahsediyorum, bunların tamamı görevini yapmazken ‘kutsal’ devletimizin bu tabloyu sadece seyrettiğini biliyor musunuz?”

“EN AZ 3 ÇOCUK İSTEMEYİ BİLİYORSUN DA HER MAHALLEYE 3 KREŞ AÇMAYI NEDEN BİLMİYORSUN?”

Kadıgil, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin yarattığı sorunlar ve mevcut iktidarın kadını ikincilleştiren politikaları nedeniyle çocuk bakımının sadece kadınlara yüklendiğine dikkat çekerek Cumhurbaşkanı Erdoğan’a şu sözlerle seslendi:

“Her yerde aklı vermeyi biliyor değil mi en az 3 çocuk diye? Daha çok yakın zamanda transfer ettiği bir milletvekilinin eşine söyledikleri biz dahil hepimizi utandırmış durumda. Her fırsatta ortaya çıkıp fıtrat diye uydurduklarından biz kadınlara artık gına gelmiş durumda. Ve saray rejimi bu isteğini hiç saklamadığı gibi bu isteğini yerine getirmek için de canla başla çalışıyor. Bakın sadece çok küçük bir rakam vereceğim size: Sadece MEB’in istatistiklerine göre 2007 – 2008 yılında 500’e yakın kamu kreşi varken 2016’ya geldiğimizde bu rakam 56’ya düşmüş. Yeni kreş açmak yerine artan nüfusa oranlı olarak mevcut kreşleri kapatmayı tercih ediyor. Bunların yerini ne alıyor peki? Merdiven altında hiçbir denetimi olmayan sübyan mektepleri gibi faaliyet gösteren denetimsiz Kuran kursları alıyor.

Yani en az 3 çocuk istemeyi biliyorsun ya sayın Erdoğan, buradan bütün kadınlar adına sana seslenelim: En az 3 çocuk istemeyi biliyorsun da her mahalleye en az 3 kreş açmayı neden bilmiyorsun? Dindar ve kindar olsunlar diye el kadar çocukları gelişimlerine uygun olmayan çoğu merdiven altı sübyan mekteplerine mahkûm etmeyi biliyorsun da kreş açmayı niye bilmiyorsun?

Bak mesela bütçe dönemindeyiz değil mi? Önümüze şimdi bütçe kanunu gelmiş durumda. Kültür Bakanlığı’nın bir yıllık bütçesiyle Çevre Bakanlığı’nın bir yıllık bütçesini toplayıp üst üste koyduğumuzda bir Diyanet İşleri Başkanlığı bütçesi etmiyor. Sen buna verdiğin bütçenin sadece 10’da 1’ini ayırıp neden kreş açmıyorsun? Bunun bir cevabı var mı Sayın Erdoğan?”

“AMAÇLARI; ÇOCUKLARI SÜBYAN MEKTEBİNE; KADINLARI EVE MAHKUM EDİP PATRONLARI MUTLU ETMEK”

TİP Sözcüsü, hazırladıkları kanun teklifine ilişkin “Siz her fırsatta çıkıp en az 3 çocuk masalları anlatırken, o çocukların ne yiyeceğine ne içeceğine o çocuklara kimin bakacağı konusunda en küçük bir proje ortaya koymadığınız gibi bunu sadece ve yalnızca kadınların görevi olduğunun da altını her bulduğunuz fırsatta kalın kalın çiziyorsunuz. İşte biz tam olarak bu iki yüzlülüğünüzden nefret ediyoruz. Biz tam olarak bu ikiyüzlülüğünüze itiraz ediyoruz. Hazırladığımız kanun teklifi de aslında bununla ilgili ve sadece bu iş bir laiklik meselesi değil. Kreş açmamasının tek sebebi çocukları sübyan mekteplerine mahkûm bırakmak istemesi değil. Bir görünümü daha var bunların. Ataerkil devlet kamu kreşi açmak ya da işyerinde kreş açılmasını sağlamak yerine ne idüğü belirsiz dini kursları ve özel kreşlerin teşvikine her zaman için tercih ediyor. Bu şekilde hem kadını eve mahkûm edip yok ediyor hem de sevgili patronlarını mutlu ediyor” açıklamalarında bulundu.

“MOR ÖNLÜKLÜ PEK İNATÇI GÜLER YÜZLÜ KADINLARA BİR İMZA VERİN”

Kadıgil açıklamasının sonunda yurttaşlara çağrıda bulunarak imza kampanyasına destek istedi. Kadıgil “Buradan bitirmeden önce açıklamayı son bir çağrı yapmak istiyorum. Geçen hafta sonundan beri sokaklara dikkat edin. İstanbul’un dört yanında, Türkiye’deki dört bir ilde mor önlüklü inatçı, güler yüzlü kadınlarla karşılaşacaksınız. O kadınlar sizden bir imza isteyecekler. Bu kanun teklifine bir imza verin ve bu devleti yöneten erkek akıl, artık kadınların sesine bir kulak versin derler. Hepinizden ricam, lütfen o kadınları gördüğünüzde yanlarına gidin, bu kampanyaya bir imza verin” ifadelerini kullandı.

KADIGİL’İN TBMM BAŞKANLIĞINA SUNDUĞU KANUN TEKLİFİ HANGİ DÜZENLEMELERİ İÇERİYOR?

“Taşeron şirkete tabi olup olmamasına bakılmaksızın işverenin belediye ve mücavir alan sınırları içinde bulunan 50’den fazla kadın erkek ayrımı yapılmaksızın ebeveynin çalıştığı işyerlerinde kreş, gündüz bakımevi ve emzirme odalarının kurulması zorunluluğu, , vardiya usulünün olduğu işyerlerinde yirmi dört saat açık kreşlerin açılması, işverenlerin kreş ve gündüzevi açma yükümlülüğünü kamu kurumlarınca yetkilendirilmiş kreş ve gündüz bakımevleri ile yapacakları anlaşmalarla da yerine getirebilecekleri, kreş ve gündüz bakımevlerinin işyerine 250 metreden uzak olması halinde işverence ücretsiz taşıt hizmeti sunulacağı hüküm altına alınmıştır. İşverenin kreş yükümlülüğünün yanında; bir de Belediye Kanununa göre kurulmuş her mahallede 50’den fazla kadın ya da erkek ebeveyn bulunması halinde Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na “mahalle kreşi ve gündüz bakımevi” açma zorunluluğu getirilmiştir. Bakanlık, kendi bütçesinden ve tüm Türkiye’ye sağlayacağı mahalle kreşleri ile iş yaşam dengesinin kurulmasına hizmet edecektir. Aynı zamanda, kreş yükümlülüğünü yerine getirmeyen işverenlere uygulanan cezai yaptırımın arttırılması, cezalara rağmen kreş açmayan işyerlerinin geçici ihlalin sürmesi halinde kapatılması yönünde hükümler içeriyor.”

Kılıçdaroğlu'ndan Brezilya mesajı: 'Otoriter ve kutuplaştırıcı siyasi anlayışa karşı...' Siyaset Öztrak'tan Aslı Baykal açıklaması: E-devlet üzerinden istifa etti Siyaset Millet İttifakı'na katılacağı iddiaları ile gündeme gelen BTP'de miras kavgası: 'Sen kimsin peygamber misin?' Siyaset BTP’ye altılı masa daveti Siyaset