'Çocuklarda sıtma hastalığı 24 saat içinde ölüme neden olabilir'
Doç. Dr. Sevgen Tanır Başaranoğlu, Çocuklarda sıtma hastalığının ilk şikâyetleri arasında ateş, baş ağrısı ve titreme olduğunu söyleyerek uyarılarda bulundu.
Medipol Mega Üniversite Hastanesi Çocuk Enfeksiyonu Hastalıkları Bölümü’nden Doç. Dr. Sevgen Tanır Başaranoğlu, çocuklarda sıtma hastalığına ilişkin dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Doç. Dr. Sevgen Tanır Basaranoğlu, Sıtma Plasmodium adlı bir grup parazitin sebep olduğu ani başlangıçlı ateşli bir hastalık olduğunu belirterek, “Çocuklarda sıtma hastalığı, insandan insana bulaşır ve paraziti taşımakta olan Anopheles adı verilen sivrisinekler yolu ile gerçekleşir. İlk şikâyetler ateş, baş ağrısı ve titremedir. Bu belirtiler sivrisinek ısırığından 10 ila 15 gün sonra ortaya çıkar, hafif olabileceğinden tanı konması gecikebilir. Öksürük, halsizlik, eklem ve kas ağrısı gibi spesifik olmayan şikayetlerin yanında ateş, titreme ve terlemenin eşlik ettiği 48 ila 72 saatte bir tekrar eden ataklar da görülebilir. Daha nadir olarak kusma, ishal ve sarılık da bu rahatsızlıklara eşlik edebilir. Tedavi edilmediği takdirde, sıtmanın bazı formları hızlı şekilde ilerleyerek 24 saat içinde ölüme sebep olabilir. Uygun şekilde tedavi edildiğinde hastalığın gidişatı daha iyiye gider” şeklinde konuştu.
"GEBELİKTE CİDDİ SORUN HALİNE GELEBİLİR"
Sıtma tüm dünyada, en çok da Sahra altı ülkelerde ciddi bir sorun teşkil ettiğine değinen Doç. Dr. Sevgen Tanır Başaranoğlu, “Dünya çapında yılda 1 ila 3 milyon ölüme sebep olduğu tahmin edilebilir, özellikle sıtmanın yaygın görüldüğü bölgelerde endemik olan HIV enfeksiyonu ile birlikte sıtmanın seyri de kötüleşir. Hastalıkta cinsiyet ayrımı görülmez. Ancak hastalık gebelikte hem gebe hem de fetüs için ciddi sorun haline gelir. Annede ciddi kansızlığa sebep olabilir, bebekte ise erken doğum, kansızlık, düşük doğum ağırlığı ve ölüm riskleri taşır. Endemik bölgelerde 6 ay ila 3 yaş arası küçük çocuklarda artmış ölüm sıklığı ile seyretmektedir. Endemik bölgelere seyahat en ön sıradaki risk faktörlerinden birisidir. Bu sebeple şikâyetleri uyumlu hastalarda seyahat öyküsünün sorgulanması çok büyük önem taşır. Endemik olmayan bölgelerde, havalimanları çevresinde de seyahat eden ve taşıyıcı olan bireylerin konaklaması nedeniyle vaka birikimleri gözlenebilir” diye konuştu.
"CİLDİNİZİ ÖRTECEK ŞEKİLDE GİYİNİN"
Doç. Dr. Başaranoğlu, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Çocuklarda sıtma hastalığının şikâyetleri uyumlu, endemik bölgede yaşayan veya endemik bölgelere seyahat etmiş olan bireylerde bazı özellikli tetkikler sonucunda (tam kan sayımı, parmak ucu kanından alınan kalın yayma ve biyokimya tetkikleri) hastalığın tanısı kolayca konulabilir. Tanıda en önemli nokta şüphe düzeyinin yüksek olmasıdır. Parazitin tanımlanmasında kullanılabilen gelişmiş moleküler yöntemlerin kullanımı da artmaktadır. Biyopsi yöntemleri tanı konulmasında kalın yayma kadar faydalıdır. Tedavi için kullanılan sıtma parazitine etkin özellikle antiparaziter ilaçlar mevcuttur. Tespit edilen sıtma parazitinin çeşidine göre tedavi seçenekleri değişkenlik gösterebilir. Sıtma ile mücadelede en önemli basamak önlemektir. Hastalığı sık görüldüğü bölgelere ziyarette alınacak önlemler büyük önem taşır. Başlıca önlemler şunlardır, sivrisinek ısırmalarının en yüksek olacağı saatlerde (şafak ve alacakaranlık) uzun kollu giyecekler giyilmesi ve cildin örtülmesi, sivrisinek kovucuların kullanılması, kolonya ve parfüm kullanımından uzak durulmasıdır. Endemik bölgelere seyahat öncesinde ülkemizde resmi olarak görevlendirilmiş seyahat sağlığı birimlerine başvurularak koruma amaçlı kullanılacak ilaçların temini de önemli basamaklardan birisidir.” (İHA)