Çocuklarına et yediremeyen anne, muhtarı isyan ettirdi: Afrika'da su kuyusu açanlar nerede?
Ankara Keçiören’de, 19 Mayıs Mahallesi Muhtarı Ali Gölpunar, Kurban Bayramı’nda et yardımı bekleyen iki çocuk annesi bir yurttaşın mesajını paylaştı.
Ankara’nın Keçiören ilçesinde Kurban Bayramı’nda yoksulluğu ve çaresizliği gözler önüne seren bir durum mahalle muhtarına gönderilen mesajla ortaya çıktı.
Eşinden ayrı yaşayan iki çocuk annesi bir yurttaş, Kurban Bayramı’nın ilk gününde, daha önce yardım aldığı kaymakamlığın kendisine yardım göndermesini bekledi, kapıyı çalan olmadı. Camiye gitti ancak orada da yardım alamadı. Bunun üzerine daha önce de yardım istediği, 19 Mayıs Mahallesi Muhtarı Ali Gölpunar’a başvurdu ve şu mesajı gönderdi:
“Ali abi hiç kimse bir pay vermedi, bilgin olsun. Çocuklarım et yiyemedi. Caminin orada bekledim, belki cami verir diye, vermedi kimse abi.”
Bu mesaj üzerine yurttaşa yardım eden Gölpunar, ANKA Haber Ajansı’ndan Tamer Arda Erşin’e şunları anlattı:
“TOPLUMUN İRKİLMESİ LAZIM”
“Afrika’ya kuyu açacağız’ diye toplumun dini duygularını sömüren din bezirganları nerede? Bayramda bana mesaj geldi. ‘Ali abi akşam oldu, çocuklarıma bir lokma et yediremedim. Hiç kimse pay vermeyince caminin oraya gittim, caminin orada pay verirler diye. Caminin orada da hiç kimse yardımda bulunmadı. Bayramı çocuklarım et yemeden geçirdi.’ Bu mesajla bu toplumun irkilmesi lazım.
“GÖRMEK İSTEMİYORLAR”
Kurban paylaşmaksa, eğer kurbanı paylaşamıyorsak, paylaşmak istemiyorsak, paylaşmadığımızın bir göstergesi de bayramdan 15 gün öncesinde derin dondurucu satışlarına baksınlar, Kurban Bayramı’nın ne ifade ettiğini oradan görürsünüz. Kurban Bayramı yoksulları ifade etmiyor. Kurban Bayramı yoksulların et yemesini ifade etmiyor. Bugün kendilerine Afrika’da kuyu açıyoruz, Müslümanlar, din kardeşlerimize bir damla su diyenler, yanı başında aç, açıkta olan kendi insanlarımızı görmüyor, görmek istemiyor. Devletin bütün kurumları ile sosyal hizmetleri ile Aile Sosyal Politikalar Bakanlığı ile belediyeleri ile hiçbir şekilde fakirin, fukaranın çığlığını duymuyorlar. Artık bıçak kemiğe dayandı, insanlar yılda bir kez olsun evine et girmeyen insanlar, çaresizce her kapıya başvuruyor. Ama boş.” (ANKA)