Cumartesi Anneleri: 'Suçlu olan bu insanları kaybedenlerdir'
Cumartesi Anneleri’nin 700’üncü hafta eylemine yönelik polis müdahalesinde darp edilen 46 kişi hakkında açılan davanın ilk duruşması öncesi kayıp yakınları tepki gösterdi.
Cumartesi Anneleri’nin 700’üncü hafta eylemine yönelik polis müdahalesinde darp edilen 46 kişi hakkında açılan davanın ilk duruşması bugün 21. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülecek.
Birgün'den Dilan Esen'in haberine göre; Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde görülecek davada kayıp yakınları için ‘toplantı ve gösteri yürüyüşü kanununa muhalefet’ suçlamasıyla 6 aydan 3 yıla kadar hapis isteniyor. Hakim karşısına çıkacak olan kayıp yakınları Maside Ocak ve Hasan Karakoç ile hak savunucusu Sebla Arcan, gelişmeleri BirGün’e anlattı.
HUKUK DEVLETİ YOK
İstanbul’da 1995’te gözaltında kaybedilen Hasan Ocak’ın kardeşi Maside Ocak, “Bir hukuk devletinde bizim her cumartesi yaptığımız basın açıklaması suç duyurusu olarak kabul görüp, etkin bir soruşturma yapılır, hakikat ve adalete ulaşılırdı. Sadece bizim 26 yıldır yaşadıklarımız ve karşılaştığımız muamele Türkiye’nin bir hukuk devleti olmadığının doğruluyor” dedi.
26 yıldır Anayasa ve uluslararası sözleşmelerin güvencesinde barışçıl gösteri haklarını kullandıklarını söyleyen Ocak, şöyle konuştu: “Bu iddianamenin hukuki bir dayanağı yok. Kaybedenleri yargılaması gereken mahkeme salonunda yarın kayıp yakınları ve hak savunucuları olacak. Aslında bu davada yargılanan 46 kişi olmayacak, Cumartesi Anneleri’nin 26 yıllık hakikat ve adalet arayışı olacak.”
HAKLI OLAN BİZİZ
Gözaltında kaybedilen Rıdvan Karakoç’un kardeşi Hasan Karakoç ise kayıpların akıbetinin ortaya çıkarılmasını, sorumluların yargılanmasını istediklerini söyledi ve “Hukuk ve adalet arıyoruz. Eli kanlı katiller devletin imkânlarını kullanarak bu insanları kaybetti, katletti. Devletin bu adaleti sağlaması gerekiyor. Biz haklıyız. Suçlu olan bu insanları kaybedenlerdir, bu insanların akıbetini soranları engelleyenlerdir” diye konuştu.
İHD İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon Üyesi Sebla Arcan da şunları dile getirdi: “Bu iddianame AİHS’ne ve Anayasa’ya meydan okumadır. Bu iddianamenin mahkeme tarafından kabulü hukukun temel değerlerine aykırıdır.”