'Cumhurbaşkanına hakaret seçilmeye engel olmamalı'

Abone ol

CHP İstanbul Milletvekili Avukat Mahmut Tanal, Cumhurbaşkanlığına hakaret suçunun milletvekili, belediye başkanı, il genel meclisi ve belediye meclisine seçilmeye engel olmaktan çıkarılmasına ilişkin kanun teklifi verdi.

Mahmut Tanal, “Milletvekili seçilmek, seçimlerine aday olmak her vatandaşın anayasal hakkıdır. Recep Tayyip Erdoğan’ın hem Cumhurbaşkanı olması hem parti genel başkanı olması kimsenin suçu değildir. Bu Sayın Erdoğan’ın tercihidir.

Parti Genel Başkanını eleştirmek, vatandaşın elinden bu anayasal hakkı (Milletvekili seçilme) almamalıdır. Maksadı dışında kullanımlardan dolayı ve Cumhurbaşkanlığı Sistemine geçildiği için Cumhurbaşkanına hakaret suçu milletvekili seçimine engel olmamalıdır” dedi.

Cumhurbaşkanlığı sistemine geçildikten sonra hem Cumhurbaşkanı hem Parti Genel Başkanı olan Recep Tayyip Erdoğan’a yapılan her eleştiri Türk Ceza Kanunu’nun Hakaret başlıklı 125. Maddesinden değil, Türk Ceza Kanunu’nun Cumhurbaşkanlığına Hakaret başlıklı 299. Maddesiyle yargılanıyor.

Eleştirilerin Cumhurbaşkanına ve Cumhurbaşkanlığını makamına, Cumhurbaşkanlığı makamının yaptığı işlere yönelik değil, bir parti genel başkanının siyaseten eleştirilmesine yönelik olduğunu söyleyen CHP İstanbul Milletvekili Avukat Mahmut Tanal, her eleştirinin TCK 299’dan (Cumhurbaşkanlığına Hakaret) yargılanmasının, hukuku suiistimal olduğunu kaydetti.

Tanal, sözlerine şöyle devam etti:

“TCK 299 SUİSTİMAL EDİLİYOR”

“2839 sayılı Milletvekili Seçim Kanununun 11. Maddesinin 1. Fıkrasının e) bendine göre Cumhurbaşkanına hakaretten hüküm giymiş olmak milletvekili, belediye başkanı, il genel meclisi ve belediye meclisine seçilmeye engel teşkil etmektedir. Örnekle açıklayacak olursak ODTÜ öğrencileri açtıkları pankart yüzünden siyasete atılma haklarından mahrum bırakılacaklar. Ancak söz konusu öğrenciler açtıkları pankart ile doğrudan Cumhurbaşkanına hakaret etmemiş, ifade özgürlüğünü kullanarak bir parti genel başkanını eleştirmişlerdir. Ancak Cumhurbaşkanlığı Sistemine geçildiği için, aynı zamanda Parti Genel Başkanı da olan Recep Tayyip Erdoğan’ın hoşuna gitmeyen her söz Cumhurbaşkanına hakaret kapsamına alınmaktadır. Cumhurbaşkanlığı Sisteminin hem Cumhurbaşkanı hem Parti Genel Başkanı olan Recep Tayyip Erdoğan’a verdiği yetki maalesef ki kötüye kullanılmaktadır. Öte yandan bir siyasi parti mensubunu ifade özgürlüğü kapsamında eleştirmek her vatandaşın hakkıdır. Hem Cumhurbaşkanı hem Parti Genel Başkanı olmayı kabul eden biri eleştirilmeyi de kabul etmiş olmaktadır.”

İKTİDARI ELEŞTİRENLER SİYASETTEN UZAKLAŞTIRILIYOR

“En yakın örnekten yola devam edecek olursak; ODTÜ’lü öğrencilerin ifade özgürlüğü kapsamında yaptıkları eleştiriler, maksadını aşmış veya hakarete varmış olsa dahi (öyle kabul edilse dahi) yargılama Türk Ceza Kanunu’nun Cumhurbaşkanına Hakaret başlıklı 299 maddesinden dolayı değil, Türk Ceza Kanunu’nun Hakaret başlıklı 125. Maddesinden yargılanmalılar. Böylece yargılamaları devam edecek ancak ileride siyaset arenasına girmeye engel bir durum da olmayacak.

Bu sebeple 2839 sayılı Milletvekili Seçim Kanununun 11. Maddesi ikinci fıkrasına Cumhurbaşkanına hakaret milletvekili, belediye başkanı, il genel meclisi ve belediye meclisine seçilmeye engel değildir içerikli bir madde eklenmelidir ki, TCK madde 299 (Cumhurbaşkanına Hakaret) maksadı dışında ve art niyetli kullanılmasın.

Cumhurbaşkanının hoşuna gitmeyen ancak hakaret de içermeyen her söz TCK Madde 299 (Cumhurbaşkanına Hakaret) ile yargılanmasın. Hukuken olması gereken TCK Hakaret başlıklı madde 125 ile yargılamaya devam edilsin.”

ERDOĞAN İŞİNE GELMEYİNCE DOKUNULMAZLIK ZIHIRNI KULLANIYOR

“Sayın Cumhurbaşkanı aynı zamanda parti genel başkanı Recep Tayyip Erdoğan da kamuya mal olmuş bir kişidir. Sırf bu sebeple tahammülü geniş bir siyasetçi olması gerekirken kendisini koruyan yasaların en geniş olanını sık sık kullanması artık büyük bir mağduriyete neden olmaya başlamıştır.

Milletvekili ve belediye başkanı seçilmek, il genel meclisi ve belediye meclisineseçilmek, seçimlere aday olmak her vatandaşın anayasal hakkıdır. Recep Tayyip Erdoğan’ın hem Cumhurbaşkanı olması hem parti genel başkanı olması kimsenin suçu değildir. Bu Sayın Erdoğan’ın tercihidir.

Parti Genel Başkanını eleştirmek, vatandaşın elinden bu anayasal hakkı (Milletvekili seçilme) almamalıdır. Maksadı dışında kullanımlardan dolayı ve Cumhurbaşkanlığı Sistemine geçildiği için 2839 sayılı Milletvekili Seçim Kanununun 11. Maddesine eklenen fıkra ile Türk Ceza Kanunun 299. Maddesi Cumhurbaşkanına hakaret suçunun milletvekili seçimine engel bir hal olmaması hedeflenmiştir.”

Tanal’ın verdiği Kanun Teklifi ise şöyle:

10/06/1983 TARİHLİ 2839 SAYILI MİLLETVEKİLİ SEÇİM KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ

MADDE 1- 10/06/1983 tarihli ve 2839 sayılı Milletvekili Seçim Kanununun 11. Maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir:

“(2) 5237 sayılı Türk Ceza Kanunun 299. maddesinde düzenlenen Cumhurbaşkanına hakaret suçundan mahkûm olmak milletvekili seçilmeye engel teşkil etmez.”

MADDE 2- Bu kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 3- Bu kanun hükümlerini Cumhurbaşkanı yürütür.

Ahmet Akın: Neredeyse her gün bir esnaf kepenk kapatıyor Siyaset AKP'nin İzmir adayı Zeybekci'den İnönü hatırlatması Siyaset Mansur Yavaş: 'Alnıma leke sürdürmeyeceğim' Siyaset Yalova Belediyesi'nden AKP'ye yanıt: Belediye işleyişinden bihaberler Siyaset