Cumhuriyet tarihinde ilk: Kamunun faiz borcu, anapara borcunu geçti!

Abone ol

Dünya gazetesi yazarı Alaattin Aktaş, Türkiye'nin faizli iç bor yüküne dikkat çekti. Aktaş, ''İç borç anapara tutarı ilk beş ayda 188 milyar lira artarken, faiz yükündeki artış 1.3 trilyona yaklaştı'' dedi.

AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 18 Kasım 2021'de Merkez Bankası toplantısı öncesi TBMM'de partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, "Faiz sebeptir, enflasyon neticedir. Beraber yürüdüğümüz arkadaşlarımızdan faizi savunanlar, kusura bakmasınlar. Bu yolda ben, faizi savunanla beraber olamam, olmam" dedi.

Erdoğan'ın konuşması kamunun faiz yükünü teğet geçerken, Cumhuriyet tarihinde ilk defa AKP ile kamunun faiz borcu, anapara borcunu geçti. Ödenecek iç borç anapara tutarı ilk beş ayda 188 milyar lira artarken, faiz yükündeki artış 1.3 trilyona yaklaştı.

''BU NASIL BORÇ YÖNETİMİ''

Konuya ilişkin 'Bu nasıl borç yönetimi; iç borç faizi beş ayda 1.3 trilyon arttı' başlıklı yazı kaleme alan Dünya gazetesi yazarı Alaattin Aktaş, ''Bütün siyasi partilere sormak gerekiyor... Seçim aşamasında artık hangi boyuta varır bilinmez ama şu anki haliyle bile iç borç inanılmaz düzeye erişmiş durumda ve bu konuda nasıl bir politikanız var ya da bir politikanız var mı, gerçekten merak ediyorum. Bu duruma gelinmesinin sorumlusu tabii ki AKP, dolayısıyla onlar gerçeğin farkında, muhalefet bu sorunun farkında mı, ondan da kuşkuluyum'' dedi.

''BU DA YETMEZ''

Aktaş, ''Bakanlık geçen hafta sonunda bu kez mayıs verilerini açıkladı ve faiz ödemesi tırmanmış gidiyor. Mayıs ayı itibarıyla Hazine’nin ödeyeceği toplam iç borç anaparası 1.5 trilyon lira. Peki bu anapara için ödenecek faiz ne kadar; tam 2 trilyon 53 milyar lira. Bu sayıların anlamı şu; Hazine mayıstan itibaren hiç iç borç almasa bile artık 1.5 trilyon lira anapara ve yaklaşık 2.1 trilyon lira faiz olmak üzere 3.6 trilyon lira ödeme yapacak. Lütfen dikkat; hiç borç almasa bile! Ama bu da yetmez! Hiç borç alınmasa bile ödenecek tutar artabilir; hem anapara, hem faiz. Çünkü borçlanmanın bir kısmı döviz cinsinden, bir kısmı dövize endeksli... Dolayısıyla bu borçlanmalarda anapara da sabit değil, ödeme tarihindeki kura göre tutar artabilir ve muhtemelen de artacaktır. Faiz deseniz o hiç sabit değil, yerinde duramaz! Zaten faizin kıpır kıpır olduğu belli değil mi? Daha geçen aralık ayında ödenecek toplam faiz şimdiki düzeye göre bakıp söylersek hiçbir şey değil, 'Yalnızca 795 milyar lira'. Aradan beş ay geçiyor, mayısa geliyoruz, ödenecek faiz tam 1.3 trilyon lira artmış ve 2.1 trilyona yaklaşmış. Aralıktan mayısa tam yüzde 158 artış. Bu dönemde anapara yükümlülüğü ne kadar artmış? Yüzde 14 oranında 188 milyar lira. Anapara 188, faiz 1.3 trilyon lira artış göstermiş. Bunu sağlamak için 'şahane' bir iç borç yönetimi uygulanıyor demektir; borç verenler açısından'' ifadelerini kullandı.

Aktaş'ın yazısının tamamı şöyle:

Konut fiyatları uçuyor: Artış yüzde 100'ü geçti Ekonomi 2020'de üretilen kıyma stokları, tüketim tarihine 10 ay kala Tarım Kredi Marketi'nden çıktı! Ekonomi Euro, 17 TL'yi geçti! Ekonomi Birleşik Kamu-İş'ten 'Halkın Enflasyonu' araştırması: Gıda fiyatlarındaki yıllık artış yüzde 160'a dayandı Ekonomi